İstediğimiz kadar deneyelim birçoğumuz muhtemelen hayatımızın ilk birkaç yılında neler olduğunu hatırlayamayacaktır.
Bu durum gelecekte erken çocukluk döneminde hiçbir şeyi hatırlayamayacağımız anlamına gelmiyor. İki ve üç yaş arasında, motor becerilerini geliştirmeye ve iletişim kurmayı öğrenmeye başlıyoruz; Bizden neyi sevdiğimizi ve hoşlanmadığımızı anlamaya başlıyoruz. Yaşamımızda bu aşamada yaşadığımız şey, davranışlarımızı yetişkinler olarak etkilemektedir. O halde neden bu anıları aynı şekilde hatırlayamıyoruz?
INFANTILE AMNESIA
Bu fenomene infantil amnezi denir. Bilim insanları, bu aşamada yeni nöronların hızla büyümesinin, hayatımızın belirli ayrıntılarını hatırlayamadığımız için sorumlu olduğunu düşünüyor. Yeni nöronların gelişimi, daha eski olanları temizlediği için hatıralarımızın saklanmasına müdahale edebilir.
Farelerde yapılan deneylerde bu durumun bebeklerle ortak ilerlediğini düşünen bilim adamları daha sonra bu durumu okumaya başladı. Genç fareler bir kutunun belirli bir bölümünde şok edilirken, bu bellek sadece bir gün içinde kayboldu. Yaşlı sıçanlarda, şokun hafızası daha kalıcı idi. Bu durumda anıların aslında beynimizdeki bir yerde saklandığını ortaya koydu.
KAPALI GÜNLER
New York Üniversitesi’nden Alessio Travaglia, bu gizli anıların yetişkin olarak yaşadığımız “kapalı günler” için sorumlu olabileceğini söyledi. Bunlar, tatsız, gizli anıların tetiklenmesinin bir sonucu olabilirmiş..
Genç erişkin sıçanlara kıyasla, sıçanların hipokamplerinde birkaç protein artacağı veya azalacağı da bulundu. Belirli bir protein olan BDNF, enjekte edildiğinde genç sıçanlardaki anıları koruyabileceği gözlendi.
Bu süreç, insanlarda, ilk yıllarda hafıza kaybını önlemek için kullanılabileceği belirtildi. Ekip, bu sürecin travmatik anıları engellemek için nasıl kullanılabileceğini araştırmaya çok istekli görünüyor.
Araştırma hala erken aşamadayken arkasındaki ekip, sahip oldukları verilerin insanlar üzerinde test edilmeye hazır olmadığını biliyor. Diğer bilim insanları da farklı insan ve sıçan anılarının bulunduğunu ve bu bulguları insana uygulanamayacağına işaret ediyor. Bununla birlikte, bu çalışmanın sonucunun, insan belleğinin nasıl çalıştığına dair anlayışımız için önemli olabileceğine inanıyorlar.
Kaynak: futurism.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.