Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yetkilileri, eğitimdeki gidişatı “kaos” olarak değerlendirerek, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın var olan tutumunu sürdürmesi halinde ciddi bir eylemin, eğitimi aksatacak bir sürecin yaşanacağı uyarısında bulundu.
KTÖS yetkilileri, bugün KTÖS lokalinde Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın eğitimdeki icraatlarını değerlendiren basın toplantısı düzenledi.
KTÖS yetkilileri, okulların açılmasında son 3 haftalık döneme girilmesine rağmen Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın eğitim ve öğretimdeki sorunları çözmekle ilgili ortaya çaba koymadığını savundu.
KTÖS yetkilileri, kimsenin yanlış ve beceriksiz uygulamaların bedelini topluma ve çocuklara ödetmeye hakkı olmadığını belirtti.
ELCİL: “GİDİŞAT KAOSTUR”
Basın toplantısında ilk sözü KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil aldı.
Berova’nın icraatları konusunda takdirin halkın olduğunu söyleyen Elcil, “Gidişat kaostur” dedi.
Bugüne kadar sendika olarak sessiz kalmadıklarını, bugünden sonra da kalmayacaklarını vurgulayan Elcil, “Berova’nın eğitimi kaosa çeviren tutumunu sürdürmesi halinde ciddi bir eylem, eğitimi aksatacak bir süreç olacağı açıktır. Ancak eğitimi aksatacak taraf biz olmayacağız. Okullarda 40 kişilik sınıflarda eğitim yaptırmak isteyen veya öğretmensiz okullarda eğitim yaptırmak isteyen Sayın Berova’nın kendisidir” görüşüne yer verdi.
Elcil, “Bir tarafta oturan, göreve gitmeyen, iş yapmayan öğretmenler, görevini suiistimal eden müdür veya müdürler, öbür tarafta 40 kişilik sınıflarda görev yapmaya çalışan öğretmenler. Biz bunların kim olduğunu biliyoruz. Bunlara sessiz kalmamızı kimse beklemesin” ifadesine yer verdi.
Öğretmen nakillerinin henüz bitmediğini, okulların eksiklikleri olduğunu, öğretmen kadrolarında eksiklikler bulunduğunu, öğretmen kadrolarının tamamının kullandığını söyleyen Elcil, Berova’nın da bunları ifade ettiğini ancak “icra organı değilmiş gibi davrandığını” kaydetti.
“BEROVA, BANA VE ARKADAŞLARIMA ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRETEMEZ”
Berova’nın ikinci dönemdir bakanlık yaptığını da anımsatan Elcil, “Sayın Bakan son dönemde kendine bize laf yetiştirmek gibi bir meşgale edindi” ifadesine yer vererek şunu söyledi:
“Sayın Bakan mahallesinde şortla oynarken ben öğretmendim. O yüzden bana ve arkadaşlarıma öğretmenliği Özdemir Berova öğretemez, biz okullarda, görevimizin başındayız ve mesleğimiz evrensel bir meslektir ancak Özdemir Berova, eğitimden anlamayan Bakan olarak tarihe geçecektir.”
“AÖA KONUSUNDA BİLİMSEL VERİLER ORTAYA KOYDUK”
Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) konusunda da bir açıklama yapan Elcil şunu kaydetti:
“Düşünebiliyor musunuz bir bakan ‘ben istiyorum ama müsteşarım istemiyor’ diye açıklama yapıyor. Müsteşar mı üstte, bakan mı? Son karar bakandır. Her şeyin bilimsel verilere göre olması gerek. Biz bilimsel verileri yaptığımız açıklamalarda da ortaya koyduk. Özellikle AÖA konusunda da. Bunların iyi niyeti yok, tek dertleri üniversitelere menfaat ve müşteri sağlamak, ‘ben bakanım’ deyip gezmek. Şu anda Sayın Bakan Türkiye’dedir. Böyle bir de rutinleri oluştu... Kimisi yol, kimisi hastaneye bakmaya, kimisi de talimat alamaya haftada bir de Ankara’ya gider.”
Elcil’in açıklamasından sonra KTÖS Genel Başkanı Semen Saygun basın açıklaması okudu.
Basın açıklamasında şu iddialara yer verildi:
“Sayın Berova, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden üç gün önce seçim rüşveti alarak Yakın Doğu Üniversitesi’ne sınıf öğretmenliği açma iznini veren siz. Şht. Ertuğrul İlkokulu’nda yaşanan idari sorunu çözecek yasalar çerçevesinde irade ortaya koymayıp, bu okulumuzun bir yıl boyunca kaos yaşamasına neden olan siz. Sınıfta kalan tüm öğrencileri bedel ödemeden ve hiçbir bilimsel çalışma yapmadan bir gecede aldığınız idari kararla geçiren siz.
Hala Sultan İlahiyat Koleji Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okuldur deyip, kaynağı belirsiz milyonları bu okula aktaran siz. Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin laiklik karşıtı ve Atatürk İlkelerine aykırı Suudi Arabistan kültürü empoze eden uygulamalarına göz yuman siz. Kolej giriş sınavlarını devam ettirip, okulları kamplaştırarak, özel ders sömürüsüne izin veren, çocuklarımızın çocukluklarını yaşamalarını engelleyen siz.
Dershaneleri ve özel ders verenleri koruyan, burada çalışan devlet öğretmenlerine göz yuman siz. Keyfi kararlarla Şht. Tuncer İlkokulu ve Gelibolu İlkokulu’nda tam gün eğitime geçiyoruz diye açıklama yapıp toplumla alay eden siz. Okullara cari bütçe ayırmayıp, bizim yaptığımız çalışmaları ve okullara cari bütçe ayrılması önerisini ve de yasal düzenlemeyi eline alıp reklam yapan siz. Okulları ve öğrencileri kültürel ve sosyal farklılıklarına göre ayırıp, okulların gettolaşmasına çanak tutan ve hiçbir önlem almayan, Kıbrıs’ta ırkçılığın mucidi bir partinin üyesi olup da bizi ırkçılıkla suçlayan siz. Irkçı, cinsiyetçi, şoven, gerici eğitim sistemini dayatan sonra da ırkçılıktan şikayet eden siz.
Bakanlık görevi yaptığınız iki dönemde, hiçbir tedbir almayıp ilköğretimde yasal düzenlemeye gitmeyerek öğretmen kadrolarını artırmayan sonra da bundan şikâyet eden siz. Yakın Doğu Üniversitesi’ne müşteri sağlamak için Öğretmen Akademisi’ne öğrenci almayan fakat daha sonra ‘ben isterdim ama müsteşarım istemez’ diye açıklama yapan siz.
Aylarca emek harcanarak hazırlanan Öğretmen Nakil Tüzüğü’nü yasallaştırmayıp, keyfi tutumlarınızla bekleme listelerini altüst eden siz. Eğitim bütçesinin yüzde 75’ini özel okullara ve özel üniversitelere dağıtan siz.
Okul kantinlerini partililerinize ve yandaşlarınıza peşkeş çeken siz. Okul ihalelerinizi yandaşlarınıza dağıtan ve yapılan işleri kontrol etmeyen siz. Okulların taşımacılık işlerini yandaşlarınıza dağıtıp, yıllık 22 milyon TL harcayan siz. Mağusa’da okulöncesi eğitim okuluna ihtiyaç varken hiç kimseye danışmadan yüzyıllık Gazi İlkokulu’nu kapatma kararı veren siz. Eğitimde gerekli planlamayı yapmayıp, okul ve sınıf yokluğundan öğrencilere baraka ve konteyner sınıfları layık gören siz. Görev yapmayan ve görevini suistimal eden müdür ve öğretmenleri partizanca koruyup, soruşturma açmayan siz.
Yasadışı Kuran kurslarına göz yumarak ‘ben karışmam polis soruşturma açsın’ diye beyanat veren siz. Adamızın kuzeyindeki ganimetçi sermayeyi beslemek için kayıtsız ucuz işgücünü artıran, muhaceret afları ve vatandaşlık dağıtarak sayısını bilmediğimiz bir nüfus yaratıp, eğitimi ve sağlığı felç eden, daha sonra da öğretmen sayıları yetmeyince B öğretmen, A öğretmen uygulamaları kaldırılsın, sendikada görev yapan öğretmenler sınıfa girsin diye açıklama yapan siz. Kendi çalışanınız olan denetmenlerin sorununu çözemeyip, kurul başkanınızı memnun etmek için Sayıştaylık’a şikâyet ederek okulları ve eğitimi denetimsiz bırakan siz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.