Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Can Dinçer, online olarak düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, eylül ayı verilerine göre 6 ana ürün grubunda iç satışların adet bazında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 arttığını bildirdi.
Pandemi ile birlikte evde geçirilen zamanın beyaz eşyaya olan ilgiyi artırdığını belirten Dinçer, "Özellikle Türkiye'de satışlarımız çok olumlu bir seyir izliyor. Yılın ilk 9 ayında 6 ana ürün grubunda yurt içindeki satışlar bir önceki yılın yüzde 14 üzerinde gerçekleşti. İç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışlar ise yüzde 1 daraldı. İhracatımız, 2019 Eylül ayının yüzde 2 üzerinde gerçekleşti." diye konuştu.
Salgının ihracatı negatif etkilediğine işaret eden Dinçer, şöyle devam etti:
"Kovid-19’un yurt dışındaki ana pazarımız olan Avrupa'yı ciddi şekilde etkilemesi nedeniyle yılın ilk 9 ayında ihracatta yüzde 6 daralma meydana geldi. İhracattaki daralmayı, ekonomide alınan önlemler ve Türk tüketicisinin bizlere güveni sayesinde iç satışlarımızla dengeledik. 6 ana ürün grubundaki Türkiye satışlarımız ocak-eylül döneminde bir önceki yıla kıyasla yüzde 14 arttı. İç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışlarımız ise 20 milyon 877 bin 922 adet ile geçen yılın sadece yüzde 1 gerisinde gerçekleşti. Böyle zor bir sene için çok iyi bir sonuç olduğuna inanıyoruz."
"Tüketicinin ağırlıklı tercihi bayiler oldu"
Can Dinçer, sağlık çalışanlarına özverili çalışmaları için müteşekkir olduklarını ifade ederek, sektörün de esnek üretim kabiliyeti ve kampanyalarıyla Kovid-19 ile mücadeleye katkı sağladığını kaydetti.
Dinçer, TÜRKBESD'e üye firmaların salgın ile değişen tüketici davranışları ve alışkanlıklarını anlamak üzere 2 bin kişi ile yaptırdıkları araştırmanın sonuçlarına değinirken, tüketici için hijyen ve sağlığın öncelikli hale gelirken, online satış kanallarından alışverişe ilginin arttığını, tüketicinin tasarrufa yöneldiğini anlattı.
Dinçer, "Katılımcıların yüzde 55'i Kovid-19 öncesi internetten alışveriş yapmadığını söyledi. Salgın öncesi online alışveriş yapmayan bu kesimin yüzde 76'sı pandemi ile birlikte internetten alışveriş yapmaya başlamış. Tüketicinin hala beyaz eşya alışverişini yetkili bayiden yapmayı tercih etmesi de araştırmadan çıkan bir diğer önemli sonuç. Pandemi döneminde alışveriş yapan tüketicilerimizin yüzde 68'i beyaz eşyasını yetkili bayiden aldığını ifade ediyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, yüzde 7'lik beyaz eşya üretim hacmi ile Çin'den sonra dünyanın en büyük 2'nci üretim üssü olduğunu belirten Dinçer, sektörün; doğrudan 60 bin, dolaylı olarak da 600 bin kişiye istihdam sağlayan büyük bir ekosistem olduğunu vurguladı.
Üretimin yüzde 75'inin, çoğu Avrupa ülkelerine olmak üzere ihraç edildiğini aktaran Dinçer, beyaz eşyanın; ihracat yoğun, Türkiye dış ticaret dengesine katkı sağlayan ve dışa bağımlılığı azaltan lider sektörlerden biri olduğunu söyledi.
Dinçer, "2019 yılı itibarıyla 6 ürün grubu toplamında 3,96 milyar dolar ve 21,9 milyon adetlik ihracat gerçekleştirdik. 2001-2019 yılları arasında ihracatımız dolar bazında yaklaşık 10 katına çıktı. Rekabet gücümüzü korumamız ve Kovid-19 sonrası fırsatları değerlendirebilmemiz için tedarik, üretim ve Ar-Ge alanında teşvikler sağlanması, dijital dönüşüme yatırım yapılması ve teknoloji odaklı gelişime uygun insan kaynağının yetiştirilmesi gerekiyor." diye konuştu.
"Brexit sürecinde ek maliyetler için teşvik sistemlerine ihtiyaç var"
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Dinçer, Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından İngiltere'nin Brexit sürecinden dolayı sektör ihracatının olumsuz etkilenme riski bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında halen görüşmeleri süren Serbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) bir an önce sonuçlandırılması önem taşıyor. Eğer gümrük vergisi ödenmesi söz konusu olursa İngiltere'ye ihracatımız düşecektir. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne dahil bir ülke olarak, bu müzakerelerden bağımsız şekilde STA görüşmelerini tamamlaması da mümkün değil. İngiltere'nin bazı ürün gruplarında küresel gümrük vergisini sıfırlaması Çin menşeli ürünleri maliyet açısından avantajlı duruma getirmektedir. STA'nın gecikme riskine karşı destekleyici mekanizmalar oluşturulmasına yönelik acilen hazırlıklara başlanmasını önemli görüyoruz. STA olsun ya da olmasın geçiş sürecinde gümrük süreçleri, ek sertifikasyonlar gibi çıkacak ek maliyetler için teşvik sistemleri geliştirilmesine ihtiyaç bulunuyor."
"Sektörümüzün Yeşil Mutabakat altındaki düzenlemelerde eşit muamele görmesi gerekiyor"
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı da AB'nin 2050 yılında "karbon nötr kıta" olma hedefi doğrultusunda açıkladığı AB Yeşil Mutabakatı'nın sektörü yakından ilgilendirdiğini söyledi.
Mutabakatın alt düzenlemelerinden, en çok tartışılan konunun sınırda karbon düzenlemesi olduğunu vurgulayan Özkadı, "AB ile Gümrük Birliği ilişkimiz dikkate alındığında bu süreci bir fırsat olarak değerlendirebilmemiz için atılması gereken adımları doğru ve zamanında tespit etmemiz önemli. Sektörümüz enerji etiketi ve eko-tasarım gereksinimlerini AB düzenlemeleri doğrultusunda gerçekleştiriyor. AB ile eş seviyede çevre regülasyonlarına uygun olarak faaliyet gösteren sektörümüzün Yeşil Mutabakat altındaki düzenlemelerde Avrupa’daki rakipleri ile eşit muamele görmesi gerekiyor." diye konuştu.
"Uzaktan çalışma düzenlemesine ihtiyaç duyuluyor"
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Birsen ise salgınla birlikte Ar-Ge ve tasarım merkezleri için uzaktan çalışma düzenlemelerinin hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ar-Ge ve tasarım merkezleri için belli oranlar içerisinde uzaktan çalışmanın önünün açılmasını öngören Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifini memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Bununla birlikte tasarım, analiz, yazılım gibi konularda daha çok verim alınabilmesi için taslakta belirtilen oranların artırılarak salgın sonrasında da uzaktan çalışmanın en az yüzde 50 olarak uygulanması ve bu oranın yüzde 75'e kadar Cumhurbaşkanımızın yetkisiyle artırılabilmesi konusunda 5746 ve 4691 sayılı yasalarda gerekli düzenlemelerin yapılması önem arz ediyor."
TÜRKBESD Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Yavuz, 1 Ocak 2020'de yürürlüğe giren Geri Kazanım Katkı Payı (GEKAP) ile ilgili beyaz eşya firmalarının beklentileri konusunda, "Üreticiler ve ithalatçılar, hem atık mevzuatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getiriyor hem de GEKAP'ı ödüyor. GEKAP'ın sektör üzerinde yılda 200 milyon liradan fazla yük getireceğini öngörüyoruz. Bu da maliyet baskısı altındaki sektörümüzü olumsuz etkilemektedir." ifadelerini kullandı.
Beyaz eşya sektörünün en önemli ham madde girdilerinden birinin yassı çelik olduğunu vurgulayan Yavuz, "Zorunlu olarak ithal edilen yassı çelik üzerindeki ek vergilerin kaldırılması sektörün uluslararası rekabetçiliğini korumak açısından zaruridir. Türkiye, 2019 yılında 5,4 milyar dolar yassı çelik ihracatı gerçekleştirmiştir. Türkiye’de yeterli miktarda, kalitede ve çeşitlilikte yassı çelik üretimi gerçekleştirilememektedir. Korumacı önlemler yerine yerli yassı çelik üreticilerine, üretim maliyetleri, girdiler ve üretim teknolojileri gibi alanlarda rekabet güçlerini artıracak desteklerin artırılması faydalı olacaktır." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.