Beyrut'ta en az 158 kişinin öldüğü patlamadan dört gün sonra Şehitler Meydanı'nda başlayan, 'Öfke Günü' protestoları kente yayıldı Birçok bakanlık binası göstericiler tarafından işgal edildi. Beyrut emniyeti, olaylarda bir polis memurunun silahla vurularak öldürüldüğünü açıkladı.
Şehitler Meydanı'nda öğle saatlerinde başlayan protestoya, güvenlik güçleri gaz ve tazyikli suyla müdahale etti.
İlerleyen saatlerde başlarını emekli Lübnan subaylarının çektiği bir grup Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Ekonomi Bakanlığı'na da protestocular girmeyi başardı.
Lübnan polisi olaylarda bir emniyet mensubunun, "göstericilere yardım etmek isterken" öldüğünü duyurdu. Polisin düşme sonucu hayatını kaybettiği açıklandı.
Lübnan Kızıl Haç örgütü Öfke Günü protestolarında şu ana kadar 110 kişinin yaralandığını açıkladı.
Başbakan Hasan Diab, ülkenin içinde olduğu kriz nedeniyle erken seçim çağrısı yapacağını söyledi.
Yolsuzluk ve ihmal protestoları
Beyrut Limanı'nda depolanan amonyum nitratın Salı günü patlaması sonucu 5.000'e yakın kişi de yaralanmıştı. Yaklaşık 300.000 kişi de evsiz kaldı.
Halk, yaşananlarda hükümetin 'ihmali olduğunu' söylüyor ve siyasileri 'yolsuzluk yapmakla' suçluyor.
İnfilak eden amonyum nitrat kargo gemisinden altı yıl önce çıkarılıp depoya konmuştu.
Hükümet olayın sorumlularının bulunacağı sözü verdi ama halkın çoğunluğunun iktidara güveni yok.
Kötüleşen ekonomi ve para biriminin değer kaybetmesiyle geçen yıl Ekim ayında hükümet karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Gösteriler, koronavirüs önlemleri nedeniyle kısıtlamalar getirilene kadar sürdü.
Patlamadan zarar gören mahalleleri ziyaret etmek isteyen iki Lübnanlı bakan halk tarafından bölgeden kovulmuştu.
'Sıra öfke patlamasına geldi'
AFP'ye konuşan 29 yaşındaki Fares Halabi, 'Öfke Günü' protestoları öncesi "Üç gün temizlik yaptıktan, molozları taşıdıktan ve yaralarımızı sardıktan sonra şimdi sıra öfke patlamasına ve onları cezalandırmaya geldi" dedi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun patlamayla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrılarını reddetti ve patlamaya 'dış müdahale' olup olmadığını yerel yetkililerin inceleyeceğini söyledi.
Lübnan'a Türkiye dahil çok sayıda ülke yardım gönderdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Cumartesi günü Beyrut'a gidip Cumhurbaşkanı Aoun ve Başbakan Hassan Diab ile görüştü.
Oktay, Mersin limanının Lübnan'ın hizmetinde olduğunu söyledi.
Liderler Pazar günü de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önderliğinde internet ortamında bir araya gelip Lübnan'a bağışı görüşecek.
Görüşmeye ABD Başkanı Donald Trump'ın da katılması bekleniyor.
Macron, hafta başında patlamadan etkilenen bölgeleri ziyaret etmiş ve halkın büyük desteğini görmüştü.
Ülkenin eski sömürge gücü olan Fransa'nın Lübnan ile güçlü ekonomik bağları var.
BM kurumları Cuma günü yaptıkları açıklamada Lübnan'da gıda eksikliği ve Covid-19'la mücadelede aksaklıklar yaşanması değil bir dizi insani kriz yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Lübnan'a yardım eden ülkelerden ABD 15 milyon dolar değerinde acil gıda ve ilaç yardımı göndermeyi planladığını duyurdu.
İngiltere de 5 milyon sterlinlik fon ayırdı.
Soruşturma ne aşamada?
Lübnan Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, 2.750 ton amonyum nitratın patladığını söyledi.
Amonyum nitrat gübre olarak da kullanılıyor, ama bu malzemeden patlayıcı da yapılabiliyor.
Amonyum nitrat 2014'ten bu yana herhangi bir güvenlik önlemi bulunmaksızın limandaki depoda tutuluyordu.
Malzemeler MV Rhosus kargo gemisinden çıkarılmıştı.
Bu kadar büyük bir patlayıcı maddenin şehrin merkezine yakın bir depoda bunca zaman tutuluyor olması birçoklarında şüphe ve soru işareti yaratıyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Aoun, Çarşamba günkü açıklamasında Lübnanlı yetkililerin şeffaf bir soruşturma yürütecekleri sözünü verdi ve 'ihmali tespit edilen sorumlulardan hesap sorulacağını ve en ağır cezaya çarptırılacaklarını' söyledi.
Olayla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrıları da yapıldı. Aoun ise Cuma günü bu çağrıları reddedip "Uluslararası soruşturma açılması çağrılarının amacı gerçeği saptırmak" dedi.
Aoun, hükümetin yürüttüğü soruşturmanın üç ihtimale baktığını söyledi: ihmal, kaza veya 'roket veya bomba veya herhangi başka bir yolla dış müdahale'.
Yetkililer patlamanın 'malzemelerin alev alması' sonucu çıktığı ihtimali üzerinde duruyor ama Aoun'un bahsettiği 'dış müdahaleye' ilişkin henüz bir kanıt yok.
Aoun'un siyasi müttefiki Hizbullah lideri Hasan Nasrallah da patlamayla bir ilgileri olmadığını söyledi ve limanı Hizbullah'ın kontrol etmediğini, limanda herhangi bir silah veya mühimmat depolamadığını söyledi.
Nasrallah, "Açık ve net olarka bu depodaki patlama olayıyla hiçbir ilgimiz olmadığını ilan ediyorum. Füze, amonyum nitrat, mermi, yok böyle şeyler. Şimdi de yok, geçmişte de yoktu. Soruşturmayla açığa çıkacak. Eğer askeri bir eylemse soruşturma bunu ortaya koyar" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.