Hükümet, ekonomik kriz karşısında birtakım tedbirler aldığını açıklamıştır. Ancak, bu tedbirler, çalışanları ve dar gelirlileri rahatlatacak adımlar değildir. Doğrudan emekçilere yansımayacak, sistemi, çifte enflasyonu yaratan TL'yi değiştirmeyecek olan bu önlemler çare olmaktan uzaktır. Döviz karşısında eriyen maaşların üzerine yapılan zamlarla oluşan hayat pahalılığı halkın alım gücünü daha da geriletmekte özellikle asgari ücretle çalışanlar ve göç yasasıyla çalışanları açlık sınırı altında yaşama noktasına getirirken yaşanan kriz ise para babalarına daha da zengin olma fırsatı yaratmaktadır. Oysa toplumsal seferberlikten bahsediyorsanız bu, toplumun tüm kesimleri için geçerli olmalıdır. Toplumsal bölüşüm dengesindeki fark oranı hiç olmadığı kadar açılmıştır. Bu krizden en çok etkilenen asgari ücretli ve göç yasasıyla işe alınan çalışanların maaşları insanca yaşam için yeterli olmaktan çok uzak hale gelmiştir. Bu durum karşısında, zaten eşitsizlik ve adaletsizlik yaratan bu yasayı ortadan kaldırmak için somut adımlar atmak yerine hükümet milletvekillerinin vekil ödeneklerini vekillerden kesip 'sadaka' olarak, sadece 5 ay için 2011 sonrası çalışanlara verme kararı almıştır. Bunun adı sadece şovdur, popülizmdir. Belirlenmiş olan asgari ücret ise çalışanları açlığa mahkum etmek anlamına gelmektedir. Asgari ücret ivedilikle insanca yaşanabilir bir şekilde yeniden belirlenmeli, dövize endekslenmelidir.
İnsanlarımızı çocuğunu okutamaz hale getiren, birikimlerini tüketen, fakirleştiren, elindeki mülkleri çıkararak göçe zorlayan bu sisteme karşı açıklanan bu tedbirler çözüm değildir, krizin faturasını emekçilerin sırtına yüklemek demektir. Bu kabul edilebilir birşey değildir. Halkın dayanacak gücü kalmamıştır. Bıçak kemiğe dayanmış ve hatta kemiği kesmeye başlamıştır. Hükümet siyasi irade ortaya koymalı ve alım gücünü koruyacak tedbirleri ivedilikle almalıdır.
Sendikamız, insanca yaşayabileceğimiz bir ülke için, kendi kendimizi yönetmek, toplumsal yok oluşa dur demek için, çözüm ve barış için gerekli adımların atılması talebi ve mücadelesini ortaya koymak için 29 Ağustos 2018 Çarşamba saat 10.00'da bir kez daha meclis önünde olacak ve başlatılan eylemsel süreci kamuoyuyla paylaşacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.