Son yıllarda hızla gelişen ve artık sadece araştırmalar için değil, turizm için bile öne çıkan uzay endüstrisiyle ilgili yeni bir bulgu bilim insanlarını endişelendirdi.
Ağustos ayında Communications Biology’de yayınlanan yeni bir çalışma, NASA’nın uzay mekiği programında 14 astronottan alınan kan örneklerini inceledi. Araştırmacılar, 1998 ve 2001 yılları arasında 14 farklı denekten astronotların kök hücrelerini topladı ve New York’taki Mount Sinai Sağlık Sistemi daha sonra bunları astronotların mevcut kanından alınan örneklerle karşılaştırdı.
SONUÇLAR ENDİŞE YARATTI
Toplamda 17 CH-sürücü geninde 34 isimsiz mutasyon keşfedildi. Araştırmacılar, mutasyonların endişe verici olduğunu ancak genel endişe eşiğinin altında olduğunu söylüyor. Yine de olası mutasyonları izlemek için astronotların periyodik kan taramasına tabi tutulması gerektiği sonucuna varıldı.
Uzay ekipleri Ay’a geri dönmek ve derin uzaya gitmek için çabalarken, araştırma sonuçları uzay yolculuğu hakkında yeni endişeler ortaya çıkardı. Örneğin; sıfır yerçekiminde kalmak, uzun bir süre sonra kemik gelişimi ve kardiyovasküler hastalık gibi sağlık sorunlarını ortaya çıkarabilir. Ancak; çalışmanın baş yazarı Dr David Goukassian, kan mutasyona uğramış olsa da astronotların bu tür hastalıkları geliştireceğinin doğrulanmadığını belirtti.
HENÜZ NEDENİ BİLİNMİYOR
Uzay endüstrisi daha önce de sağlık riskleri nedeniyle sorgulanmıştı. NASA’nın uzay mekiği programında kullanılana benzer bir uzay uçuşunun astronotların kansere yakalanma riskini artırabileceğine dair endişeler vardı. 2019’da yapılan bir araştırma, bu endişeleri bastırsa da uzay uçuşlarının sağlık risklerine dikkat çekti.
Yeni çalışma da potansiyel bir soruna ışık tutuyor, ancak bilim insanları hâlâ uçuşun kendisinin mi, uzayda olmanın mı yoksa bir şeylerin birleşiminin mi sorunlara neden olduğunu anlamaya çalışıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.