Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi altında tutmaya devam ediyor. Covid-19 vaka ve ölüm sayıları artmaya devam ederken yaklaşan kış ayları salgında ikinci dalga endişelerini artırıyor. Dünyanın gözü kulağı virüsü yenebilecek bir aşı haberinde. Rusya ve Çin koronavirüs aşısı geliştirdiklerini iddia etmiş, dünya ise bu gelişmeyi temkinli karşılaşmıştı. Bilim insanları bu iki koronavirüs aşısıyla ilgili korkutan açıklamalar yaptılar.
Yeni tip koronavirüs salgınında vaka sayısı dünya genelinde 25 milyon 644 bini geçti, bu sayı önümüzdeki birkaç gün içinde 26 milyona ulaşacak.
Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsün (Covid-19) görüldüğü ülke ve bölgelerdeki yeni vakalara ilişkin verilerin derlendiği "Worldometer" internet sitesine göre, dünya genelinde virüs nedeniyle 854 bin 860 kişi öldü.
Bu korkutan rakamlar her geçen gün artmaya devam ederken dünya bir an önce koronavirüsü alt edecek bir aşının kullanılmaya başlamasını bekliyor.
Çin ve Rusya geçtiğimiz ay koronavirüse karşı aşı geliştirdiklerini açıklamıştı. Çin'in aşısı askeri kullanıma açılırken Rusya da aşısını önümüzdeki ay kullanmaya başlamaya hazırlanıyor.
Dünya bu aşı haberlerine sevinmiş ancak aşıların güvenirliği ve etkinliği konusundaki şüpheler yüzünden temkinli yaklaşmıştı. Bilim insanları bu iki ülkenin aşıları için korkutacak bir açıklama yaptılar.
Yapılan araştırmaların sonucuna göre Çin ve Ruya'nın geliştirdiği aşılar grip aşılarında da yaygın olarak kullanılan ve bir virüs baz alınarak geliştirildi ve bu durum aşıların etkisini azaltacak bir durum teşkil ediyor.
Çin'in CanSino tarafından geliştirilen ve askeri kullanım için onay alana aşısı (6185.HK), adenovirüs tip 5 ya da Ad5 adı verilen virüsten modifiye edildi.
Şirketin geniş katılımlı denemeleri tamamlamadan birçok ülkeden acil durum onayı almaya çalıştığı biliniyor.
Öte yandan Rusya'nın ağustos ayının ortasında duyurduğu ve Moskova'daki Gamaleya Enstitüsü tarafından onaylanan aşı Ad5 bazlı. Bu aşının da üretimine başlandığı duyurulmuş, geniş kapsamlı aşılamaya da kısa süre sonra başlanacağı iddia edilmişti.
Rusya'nın aşısında Ad5 ile birlikte daha nadir görülen Ad26 da bulunuyor. Gamaleya'daki yetkililer bu çift bazlı olma durumunun bağışıklık konusundaki sorunları aşacağını düşünüyor.
Gerek Rusya gerek de Çin yıllardır Ad5 bazlı aşıları Ebola virüsü için onaylanmış bir şekilde kullanmak konusunda deneyimli olmalarına rağmen koronavirüs aşısı konusundaki bu sorulara cevap vermekten kaçınıyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nde aşı araştırmacısı olarak çalışan Anna Durbin, Ad5 ile ilgili olarak kaygılarını aktarıyor. "Amaçları nedir bilmiyorum, bu Ad5 beni endişelendiriyor çünkü birçok insanın buna bağışıklığı var."
"Bu durum aşıların etkisini azaltacaktır. Etkisi %70 bile olur mu bilmiyorum. Belki %40 olur. ancak bu elimizde hiçbir şey olmamasından daha iyidir."
Bilim insanları Ad5 bazlı aşıların on yıllardır kimi enfeksiyonlar için kullanıldığını ancak çok yaygın olmadığını söylüyor. Ad5, zararsız taşıyıcıları hücrelere taşıyor ve vücudun gerçek virüsle (örneğin covid-19) savaşmasını sağlıyor.
Fakat birçok insan Ad5 antikoru bulunduğu için uzmanlar, bağışıklık sisteminin koronavirüsle savaşmak yerine bu zararsız hastalık taşıyıcılarıyla savaştığını açıklıyor. Bu da aşıların etkisini azaltıyor.
Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca'nın birlikte geliştirdiği Covid-19 aşısı şempanzelerdeki adeno virüsünü baz alırken Johnson & Johnson'ın geliştirdiği aşı ise Ad26 isimli daha nadir bir yapıyı baz alıyor.
Kanada'daki McMaster Üniversitesi'nden Dr. Zhou Xing, 2011 yılında CanSino firmasıyla Ad5 bazlı tüberküloz aşısı için çalışmış. Xing, şu anda solunum yoluyla alınan ve bağışıklık sorunlarının giderileceğini iddia ettiği bir Covid-19 aşısı için çalışmalarını sürdürüyor.
Xing'e göre Oxford'un geliştirdiği aşı CanSİno'nun aşısına göre daha avantajlı durumda. Xing'e göre yüksek dozda Ad5 vektörü kişilerde yüksek ateş görülmesine yol açabilir ve bu da asla istenmeyen ve aşının güvenirliğini düşüren bir yan etki.
Philadelphia'da bulunan Wistar Aşı Enstitüsü direkötrü Dr. Hildegund Ertl ise bu aşıların antikor geliştirmemiş kişilerde etkili olacağını ancak çoğu insanda bu antikorların zaten bulunduğunu söylüyor.
Çin ve ABD'de nüfusun %40'ında yüksek düzeyde maruz kalmaktan dolayı Ad5'e karşı antikor bulunduğu biliniyor. Uzmanlara göre Afrika'da bu oran %80'e kadar çıkabiliyor.
Bazı bilim insanları ise Ad5 bazlı aşıların HIV riskini artırabileceğinden endişe duyuyor.
2004 yılında Merck & Co. tarafından yapılan Ad5 bazlı HIV aşı denemelerinde önceden bağışıklığı yüksek olanların AIDS'e sebep olan HIV virüsüne yakalanmaya daha elverişli hale geldiği ortaya çıkmıştı.
2015 yılında yayınlanan ve yazarları arasında Anthony Fauci'nin de olduğu bir makalede bu yan etkinin sadece HIV aşılarında görüldüğü belirtilmişti.
Ancak aynı makalede HIV riskinin Ad5 bazlı aşılar geliştirilir ve uygulanırken riskli bölgelerde mutlaka gözlenmesi gerektiği uyarısı da yapılıyor.
Rusya'da Gamaleya Enstitüsü'nün geliştirdiği koronavirüs aşısı iki doz olarak uygulanacak. İlk doz Ad26, ikinci doz ise Ad5 bazlı olacak.
Enstitü Direktörü Alexander Gintsburg, bu iki fazlı uygulamanın sorunları çözeceğini iddia ediyor.
Gintsburg'e göre aşı uygulanan kişilerde önceden Ad26 ya da Ad5 vektörlerinden birine karşı antikor varsa aşılar koronavirüse karşı başarılı olacak.
Ancak uzmanlar tüm bu açıklamalara rağmen Rusya ve Çin'den gelen aşı güvenli açıklamalarına katılmıyor ve uzun bir deneme süreci olmadan kullanılmaya başlanacak bu aşılar için yaptıkları uyarıları sürdürüyor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.