Kıbrıs şartlarında kuraklığa ve zararlılara direnci yüksek, erkenci, sap ve arpa verimi yüksek iki arpa çeşidinin ekimine, 2020’den itibaren başlanabilecek.
Söz konusu iki arpa çeşidi, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü ile Türkiye Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün 5 yıllık deneme ve inceleme çalışmaları sonunda belirlendi. İki tür de tescil için Türkiye’ye gönderildi.
Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca, TAK’a yaptığı açıklamada, 5 yılın dördü kurak geçen Kuzey Kıbrıs’ta, çiftçilere kuraklığa dayanıklı, erkenci, sap ve arpa verimi yüksek, en çok karşılaşılan arpa yaprak lekesi zararlısına karşı direnci yüksek türler bulup geliştirerek sunmak amacıyla çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti.
Ülke iklimine en uygun arpa tohumunu bulma veya üretme çalışmaları, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü ile Türkiye Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne (TAGEM’e) bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü işbirliğinde Güzelyurt ve Mesarya bölgesinde yürütülüyor.
KULLANILAN 475 ADAYDAN İKİSİ TESCİLE GÖNDERİLDİ
Çalışmalar için devamlı olarak KKTC’ye gelen Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nden arpa ıslahçısı İsmail Sayim, İç Anadolu’daki tahıl arazilerinin yüzde 92’sinin Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen 19 çeşit arpa tohumuyla ekildiğini belirtti.
Sayim, KKTC’deki çalışmalarda, yerli ve Türkiye’den, kuraklığa dayanıklı toplam 475 çeşit adayın kullanıldığını, ilk ekimin 2013’te yapıldığını, ardından adaya adaptasyon gösteren çeşit adaylarının önce 200 ardından da 30’a düşürülüp üç bölgede denemeye alındığını, sonuçta da aranan özelliklere en çok uyan iki tanesinin tescile gönderildiğini anlattı.
2020’DE ÇİFTÇİLERE VERİLEBİLECEK
Sayim, tescil işleminin 2020’de tamamlanacağını, tescile verilen arpa çeşitlerinin, tohumluk üretimine bu yıl başlanacağını ve Kasım 2020’de çiftçilere toplu arpa satılabileceğini söyledi.
MELEZLEME ÇALIŞMALARI MEYVE VERİYOR
İki kurum, Kıbrıs şartlarında kuraklığa ve zararlılara direnci daha da yüksek, daha erkenci, sap ve arpa verimi daha yüksek çeşitler geliştirilmesi için melezleme çalışmalarını da sürdürülüyor.
Çalışmalar kapsamında 2014’te, çok hassas bir süreç olan, arpanın püsküllerinin (polenlerinin) tek tek sökülüp yerlerine başka çeşit arpanın püsküllerinin yerleştirilmesini içeren melezleme çalışması başlattıklarını belirten Sayim, melezlemede en kurak ve en verimli çeşitlerin kullanıldığını bu çalışmaların üçüncü yılında olduğunu ve Mayıs 2019’da elde edilecek hasattan seleksiyon yapılacağını belirtti.
Melezleme çalışmalarında, her yıl 70-80 kombinasyon yapılıyor. Diğer bir deyişle, 70-80 başağa farklı özelliğe sahip arpanın polenleri yerleştiriliyor. Sayim, amaçlarının her yıl yüksek özellikli iki çeşit adayını tescile göndermek olduğunu söyledi.
DEKAR BAŞI VERİMDE FARK VAR
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nden Namuk Ergün de denemesi yapılan hat ve çeşitlerden elde edilen verimlere dikkat çekti.
Çalışmalarda öne çıkan çeşitleri Kıbrıs’ta yaygın kullanılan Atenais, Gidriya, Dimitria ve Akhisar türü arpalarla kıyasladıklarını anlatan Ergün, ortalama dekar başına verimin tescile gönderilen arpanın 390-400 kilo iken Galopsi 350 Atenais’in ise 290 kilo olduğunu ifade etti.
SURİYE’DEN DE TOHUM GETİRİLDİ
Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü’nden Tahıl ve Yem Bitkileri Uzmanı Reşat Değirmenci, tahıl araştırma çalışmalarına 2000’li yılarda Çukurova Üniversitesi ile başlatıldığını, çalışmalarda 2007’ye kadar hep yerli çeşitlerin kullanıldığını, 2008’de deneme amacıyla Türkiye ve Suriye’den çeşitler getirildiğini anlattı.
Değirmenci, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ile Kuzey Kıbrıs koşullarına uygun arpa çeşitlerinin geliştirilmesi amacıyla, ıslah çalışması ve genel kapsamlı araştırma yapılmasına karar verilmesi üzerine 2013’te çalışmalara başlandığını kaydetti.
İKİ TÜR VİGO DA TESCİLE GÖNDERİLDİ
Ülkede 650 bin dönüm arpa, 50 bin dönüm buğday, 50 bin dönüm tritikale, 5 bin dönümlük yulaf arazisi bulunduğunu bildiren Değirmenci, 2 çeşit fiğ (vigo) için de tescil başvurusu yaptıklarını ve sürecin sonuçlanmak üzere olduğunu, bahse konu fiğin çeşitlerinin çiftçilere, iki yıl sonra sunabileceklerini söyledi.
“TEK SORUN KURAKLIK DEĞİL, ARPA ÜRETİMİNDE SÜREKLİ YAPILAN YANLIŞLAR VAR”
Arpa üretiminde verim düşüklüğünün sadece arpa çeşidi ile alakalı olmadığını da belirten uzmanlar, sürekli olarak üreticilerin aynı yanlışları tekrarladığını vurguladı.
Arpa ıslahçısı İsmail Sayim, arpa ekimi yapılan tarlada münavebeye gidilmemesi, toprağın aşırı bir şekilde işlenmesiyle topraktaki organik maddenin yok olmasının yapılan en ciddi yanlışlar olduğunu söyledi.
Sayim, sertifikalı tohum kullanılmadığı için çiftçinin dekara 20 kilo atması gerekirken 35 kilo atmak zorunda kaldığını, doğrudan ekimin de tercih edilen yöntem olması gerektiğini söyledi.
ÇİFTÇİLER İÇİN YENİ BİR YÖNTEM: DOĞRUDAN EKİM
Tahıl ve Yem Bitkileri Uzmanı Reşat Değirmenci, yapılan araştırmalarda doğrudan ekimin uygulamasında 10 yıl içerisinde verim artışı gözlemlendiğini, bunun nedeninin de zaman içerisinde tarladaki organik maddenin artışı olduğunu anlattı. (Doğrudan ekimde geleneksel uygulamalardan farklı olarak hasattan sonra yeniden ekime kadar herhangi bir toprak işleme yapılmaz ve ekim bir önceki ürüne ait anızla kaplı alan üzerine gerçekleştirilir)
Değirmenci, yüksek verim için sertifikalı tohum, direkt ekim ve gübrelemenin çok önemli olduğunu söyledi.
“BİLİNÇSİZ TARIM, VERİMİ DÜŞÜRÜYOR”
“Biz sertifikalı tohumun üreticiye ne olduğunu bile anlatamadık” diyen Değirmenci, zararlılardan ve münavebe yapılmadan ekimden çiftçinin yüzde 25-85 arası verim kaybı yaşandığını bildirdi.
Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ise Kıbrıs’ta tahılda zararlılarla ilgili kitap hazırlandığını, kitapta Enstitü tarafından çekilen fotoğrafların kullanıldığını bunun yanında Tarım Dairesi ile birlikte seminerler düzenleyeceklerini açıkladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.