• BIST 9636.12
  • Altın 2928.974
  • Dolar 34.6381
  • Euro 36.4981
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 14 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 14 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 2 °C

Bilindik senaryo vizyona girdi.

Ayşegül Garabli

Bilindik senaryo, vizyona girdi yine.

Hükümeti eleştiriyorsan, “Rumcusun”.

Haksızlıklara isyan edip, hak arıyorsan yine “Rumcusun”.

Hatta UBP ya da DP’ ye oy vermemişsen de “Rumcusun”.

Hem de sadece “Rumcu” değil, aynı zamanda “Türkiye ,Türk ve İslam düşmanısın” da.

Öğretmen eksikliği için eylem yaparsan, “Türkiye düşmanısın”

Sağlık için  eylem yaparsan, “Türkiye düşmanısın”

Çözüm istersen, “Türkiye düşmanısın”

Trafik kazalarına önlem alın dersen,  “Türkiye düşmanısın”

Saat uygulamasını ülke koşullarına göre düzenleyin dersen de  “Türkiye düşmanısın”

Yani hükümete muhalif olan her şey ya da herkes “Türkiye düşmanı”

Yıllardır değişmeyen UBP,DP  klasiği.

Eskiden bunu, ya tabanlarına  ya da yandaş medya mensuplarına söyletiyorlardı.

Şimdi direkt Başbakan  ya da yardımcısı açık açık söylüyor.

Hem de yaptıklarına, ettiklerine ve tabi ki yapmaları gerekenleri yapmadıklarına bakmaksızın.

Misal son yaşananlar.

Yıllardır ne yollara ne çalışanların durumlarına ne ağır vasıtalara, ne şuna ne de buna önlem almayarak 3 gencin ölümüne sebep oldukları için gençler isyan edip önlem alınmasını istiyor, daha güneş doğmadan yollara dökülmek istemediklerini haykırıyor,  Başbakan ve yardımcısı önlemler alacağına, çıkıp çocuklar kullanılıyor diyor.

Bununla da kalmayıp, “Rum saatini istiyorlar” diyor.

Hadi “Rum saati” gibi saçma bir tanımlamadan geçtim, Türkiye ile aynı saat diliminde kalma ısrarı niye?

Madem ki, okul saatlerini, kamuda çalışanların çalışma saatlerini v.s değiştiriyorsunuz, o zaman  bu uygulamayı sürdürmekteki ısrarınız niye?

Kime uygulayacaksınız ya da ne kazanacaksınız?

Yoksa,“ Aslında hiçbir amacımız yok sadece Türkiye böyle istediği için yaptık” diyemediğiniz için mi gençleri saçma sapan ifadelerle suçluyorsunuz?

O zaman çıkıp açık açık söyleyin, ne demek “ Rum saati” ?

Rumlarla aynı saat diliminde yaşamaktan gocunup, bunu bir “hainlik” gibi göstermeye çalışıyorsunuz da, Rum’un evlerinde oturmaktan, Rum evlerini sağa sola dağıtmaktan neden gocunmuyorsunuz?

Parti binalarınız, ekip biçtiğiniz tarlalar, kullandığınız portakal bahçeleri Rum’un değil mi?

Bundan neden gocunmuyorsunuz?

Peki ya cebinizde taşıdığınız, yurt dışına çıkarken kullandığınız, hatta kendinizle kalmayıp, tavuğunuza cücüğünüze kadar çıkarttığınız “Rum pasaportu” dediğiniz Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu da mı sizi rahatsız etmiyor.

Bunlar hakkınız da, aynı coğrafyanın saat dilimini kullanmayı istemek mi “hainlik”?

Hem hani siz de çözüm ya da barış istiyordunuz?

Aynı adanın diğer yarısıyla aynı zaman dilimini bile kullanmaktan korkarak mı çözüm bulacaksınız?

Eğer gerçekten Rumlara ait bir şeyi kullanmak sizi rahatsız ediyorsa, öncelikle Rum mallarını terk edip, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait kimlik ve pasaportlardan vaz geçin ki halk samimiyetinize inansın.

Rum kesimine geçip, yeme içme ve alışveriş fasıllarından vaz geçin ki, söyledikleriniz anlam bulsun.

Yoksa, malları vermemek için fetih zihniyetinizi devreye sokup, “Kan döktük, bunlar artık bizim” mi diyeceksiniz?

Eğer öyleyse, geçen gün Başbakanlık önünde, gençler, polisler ve masum insanlar, gelecekleri için, ülkelerinin egemenliği için kan döktüler.

Gereğini yapın ve o makamı terk ederek, halka geleceklerini teslim edin.

İnanın ki, o sokakta direnen ve sizin “hain”, “kullanılan” diye nitelediğiniz gençlerden  biri otursa o makama, ülke gerçek anlamda yönetilir.

O yüzden gözünüz arkada kalmasın.

Siz gönül rahatlığıyla gidin…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları