• BIST 9639.96
  • Altın 2948.428
  • Dolar 34.6482
  • Euro 36.4157
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 17 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 2 °C

Bir garip kutlama

Oshan SABIRLI

Şunun şurasında 17 Mart’tan itibaren kaç gün geçti diye düşünürken, tam dördüncü ayın daha doğrusu, 118 günün içine girdiğimizi fark ediyorum. Bu yazıyı yazarken, birkaç gazetecinin, kendi öz kaynakları ile kurduğu ve emin adımlarla yoluna devam ettiği Detay Gazetesi’nde olmaktan yine garip bir heyecan duyuyorum. Detay ailesi ilk kez basın günü kutluyor olacak. Üstelik kendi gazetemizde, hem işçi, hem patron olarak bu günü eleştireceğiz ve güleceğiz. Bu güne kadar defalarca “beni tehdit mi ediyorsun?” cümlesini, en sert şekilde kullanmak zorunda kaldım. Defalarca tehdit edildim, tehdit edildik ve bitmeyecek biliyorum. Basını sinek gibi gören onlarca siyasetçi, iş insanı, adam, kadın, zanlı arasında haber yaptım. Reklamlarını kesmekle tehdit eden şirketlerle çatıştım. Hatta polisin destek olmak yerine köstek olduğuna da defalarca tanık oldum. Uzun çalışma saatleri, maaş krizleri, baskı, şiddet, hakaret… hepsi vardı. Hepsi var olmaya devam edecek benim ülkemde. Yine bahar gelecek, yine çiçekler açacak Hatta bugün buralara çiçekler gelecek. Bugün çikolatalarla veya hediyelerle buluşacağız. Ağdalı “kutlama mesajları, basının önemi, haber alma ihtiyacı, gazetecilerin değeri” süslü cümleler ile tekrarlanacak. Gün geceye dönerken, kadehler tokuşturulacak, göçüp giden gazeteci dostlarımız için yorum yapacağız. Öylesine bir gün geçecek. Bugünü ve gazeteciliği düşünürken üzülerek tek bir kelimeye özlem duyacağım. “Saygı” Biz saygıyı yitirdik. Bu saygı, yasaların hatta eski fasılların gölgesinde tükendi. Basın İş Yasası yürürlükteyken uygulanmazken, “Fasıl 79” diye bilinen Nuh’un zamanından kalan baskıcı bir basın rejiminin içindeyiz. Gazeteler ve gazeteciler Eski Türkçe ifadelerin ve yıllardır tedavülde olmayan “Kıbrıs Lirası” türünden para ve hapislik cezalarının yürürlükte olduğu tehditlerle boğuşuyor. Sıkıştıkları zaman, 23 Aralık 1947 tarihli yasanın uygun maddelerine sığınan siyasilerin “sözde” tekziplerini medazori yayınlamak zorunda kalıyoruz. Bu ülkede taraf değilseniz, bertaraf edilmeniz için çalışılıyor. Dirayetli değilseniz o da oluyor, bertaraf ediliyorsunuz. Ben gazeteciyim, her gazetecinin hayalinde olduğu gibi (şanslıyım) kendi gazetemin başındayım. Muhabirin susuzluğunu, güneşin altında kavrulmasını, utanabileceğini, hatta bazı soruları “sırf patron istedi diye” sormaması gerektiğini bilenlerdenim. Ekibim de biliyor. Muhabiri, editörü, grafikeri, müdürleri ile “gazeteci olmanın ruhunu taşıyabilen” keyifli bir ekipte çalışmanın hazzını yaşıyorum. Detay, medya camiasında işte bu yüzden çok seviliyor. Detay, insan haklarına, engellilere, kadınlara, çocuklara, çevreye, eşcinsellere, hayvanlara saygılı olduğu için siz okuyucularımız tarafından seviliyor ve takdir görüyor. Basın gününe inanmasak bile, özgür basını bir gün olabileceğine inandığımız için mücadele ediyor ve yeni günü ve yaşamımızı kutluyoruz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları