[caption id="attachment_24477" align="alignleft" width="100"] TANER ULUTAŞ[/caption] Yeterli sayıda hayvan barınağının bulunmadığı ülkemizde, mevcut barınaklar iyileştirilmeyi beklerken, sahipsiz hayvanlar da sokaklarda telef oluyor. Sokaklarda aç ve susuz halde dolaşan sahipsiz köpekler, özellikle hayvan severlerin yüreğini burkuyor. Karınlarını doyurup, başlarını sokacak güvenli bir sığınaktan başka bir şey beklemeyen sahipsiz köpekler, birçok kez şiddete de maruz kalıyor. Trafikte seyreden araçların da tehlike arz ettiği bu canlar, kimi zaman da duyarsız vatandaşlar tarafından, etrafa bırakılan zehirlerden nasibini alıyor. Hayvan severler ise, sokak hayvanlarına sahip çıkılması için bölgelere barınaklar yapılmasını istiyor. Bazı vatandaşlar ise, belediyeleri bu konuda duyarsız kalmakla eleştiriyor. Peki eleştirilen belediyeler ne yapıyor. Sanırım Allah iki kulak verdi birisinden girip ötekinden çıkıyor. Peki hayvanları bıraktım insanlar için bu belediyeler ne yapıyor? Müsaadenizle onu da cevaplayım. Koskocaman bir hiç. Kendi kendine faydası olmayan bu kuruluşlara sanırım artık neşter atma zamanı geldi. Birçok belediyeyi bir çatı altında toplamak zamanı geldi de geçiyor sanırım. Dün Sevgili Mehmet Eş ile Değirmenlik Belediyesini ziyaret ettik. Belediye Başkanı Osman Işısal ile birçok tesisi gezdik. Değirmenlik Belediyesinin görev yaptığı birçok köyü ziyaret ettik. Değirmenlik deyip geçme dediğimiz yerde Değrimenlik köyü dışında ucu bucağı gözükmeyen bir alanda görev yapılıyor. Bu kadar geniş bir alana hizmet veren belediye iki üç köye hizmet veren belediyelere öyle bir fark atmış ki görenin dudağı uçukluyor. Osman Işısal hayvanları es geçen ancak insanlara yan gözle bile bakmayanlara nisbet öyle bir yaşlılara bakıp ünitesi kurmuş ki gören hayran kalıyor. Issız sakin yerde muhteşem bir kompleks yapılmış. Bayramdan sonra bu tesis hizmet vermeye başlayacak. Hemde yaşlılara yemek de vermek suretiyle onların her gereksinimini sağlayacak. Bence artık insan sağlığı ve sosyal yaşamı ile ilgili görevler yerel yönetimlere devredilmeli. Bir kadın sığınma evinin olmadığı, bir çocuğu gece barındıracak Sosyal Hizmet Binasının olmadığı bir devlet bence devlet değildir. Değirmenlik belediyesini örnek alırsanız birçok şeyin üstesinden gelirsiniz. Haaa Sosyal Hizmetler ve diğer kurum ve kuruluşları ne yapalım diye sorarsanız. Onu da söyleyeyim. Çekin fişi bitirin işi derim. Haaa birde faydasız papazı ben öperim. Kilisesine de boş verin onu söylemeyeyim.
Sahibine Mesajlar Sayın Tuluy Kalyoncu, elektrik borçları nedeniyle kesilen ancak ödenmeyen borçlar nedeniyle yeniden bağlanan elektrikler için tepki büyük tepki gösterttiniz. Sevgili Tuluy, hala anlamadın mı? Zapt edemedikleri Viyana kalesini içten yıkacaklar. Özerkleştirme diye diye Özelleştirme limanına demir atacaklar. Sen birilerinin sol göstertmesine bakma sağ yumruğu ile sizleri yere yıkmak istiyorlar. Ah Tuluy gardaş başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğunu eksik etmez. ******** Sayın Hasan Sertoğlu, KOP yan çizmeye ve yampuri yampuri gitmeye başladı. Kaypak zeminde dans eden KOP yöneticilerini hizaya getirmek için FİFA ve UEFA devreye girmeli tamam da adamlar doğru dürüst güreş yapma yerine yağlı güreş yapmaya bayılıyor. Birde bizim eski tüfekler atışa bir başladı mı? Deyme benim gamlı yazlı gönlüme be başkan. Bin bereket versin eski guburların barutları ıslandı mı ne şu sıralar sesleri selengleri çıkmıyor. ******* Sayın Mustafa Arabacıoğlu bakanlık görevinden istifa ederken biraz da sitem ederek görevden ayrıldığınızı gözlemledik. Bak doktorum senin gibi dünyalar iyisi bir insana eğitimin bataklığı hiç yakışmamıştı. Sen siyasetin engin denizlerinde yüzen ve birisiyken gelip Eğitim Bakanlığının denizinde boğuluyordun. Sendikalar ile karşılıklı güven yitirildi. Eh siyasi rakiplerin de maşallah önüne androş koymak için dur durak dinlemediler. Sen engelleri aştıkça engelleri çıkartmakta marifet saydılar. Boş ve be doktorum. Senki bir otobüs aşkıydı belki. Sana androş koyanların yolu ‘son duraktı’, seninkisi ‘ ise müsait bir yer. Gün gelir devran döner değilmi? ******* Sayın Sami - Gülseren Yınal sizin ev tamir edilmiş. Sürekli yılan ısırmasından dolayı zehirlenmenize son verilmiş. Her gün gece yatırken korku ile gündüz yemek yerken tedirginlik içinde evde dolaşmak durumuna sanırım paydos dediniz. Tabi eski durumda insanda ne sinir nede sara kalırdı? Allah razı olsun Rauf Ersenal’dan vakıfların başına geçince işler halk adına daha güzel oluyor değil mi? ****** Sayın Günaltay Kırlar, Gold Night gece kulübü sahibi olarak çok önemli açıklamalarda bulundunuz. Dün 3 tane gazete anlaşmış gibi SEKS Pazarından dem vurdurken sizin açıklamalarınız gündeme cuk diye oturdu. Hükümetin bu gece kulüplerinden vazgeçemeyceğinden bahsederken ne kadar doğru söylediğiniz de ortaya çıkmış oldu. Eeee kolay değil Eee kolay değil Pezokola içen kolay kolay o lezzetten vazgeçemez. Bir maşrapa su 100 dolar. Bazı maşrapalar daha kaliteli su ile dolu olduğu için 200 dolar. Birisi sana birisi bana. İç iç bıkarmısın? Milletin geçim sıkıntısından anası ağlarken birilerinin geride play back yapması ne kadar güzel değilmi? ******** Sayın Ahmet Özsoy, Mehmet Harmancı’ya çağrıda bulunarak park halinde olan arabamın üzerinde 156 TL ceza faturası buldum. Burası park yapılmayacak bir yermiş. Sarı çizgi varmış burada. Lefkoşa Merit Otel arkasındaki evin önüdür burası ve yolda ne çizgi var görülen ne de çizgicik. Gerçekten var ise de pislikten görünmez. Senin başına böyle bir yerde böyle birşey gelse ne yapardın? Diye soruyorsun. Ah be Ahmet ah aslında Mehmet Harmancı iyi bir insan. Adamları iş göstertmek durumunda .Kısacası eskiden kör tuttuğunu öperdi. Şimdi tutamadığını da öpüyor. Hepsi bu
GÜNÜN FOTOĞRAFI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.