Hali hazırdaki rakama ek olarak 42 ülkede 143 milyon kişi daha her an akut açlıkla karşı karşıya kalabilecek durumda.
Gıda Güvenliği Bilgi Ağı tarafından hazırlanan 2019 Küresel Gıda Krizleri Raporu, dünyada yaşanan en acil gıda krizlerinin bir fotoğrafını ortaya koydu. Avrupa Birliği (AB), BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından Brüksel’de, 2 Nisan’da düzenlenen toplantıda açıklanan rapora göre, 2018’de 53 ülkede yaklaşık 113 milyon kişinin akut açlık yaşadı. Bu rakam, 2017’deki 124 milyona göre bir düşüş yaşandığını ortaya koysa da, açlık çeken insanların sayısı hala 100 milyonun üzerinde…
Toplantıda konuşan AB Komisyonu Uluslararası İşbirliği ve Kalkınma Komiseri Neven Mimica, gıda güvensizliğinin küresel bir sorun olmaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Bu nedenle AB, 2014’ten 2020’ye kadar 60’tan fazla ülkede gıda ve beslenme güvenliği ve sürdürülebilir tarım konusundaki girişimler için yaklaşık 9 milyar Avro sağladı. Rapor, gıda krizlerini önlemek için insani, kalkınma ve barış aktörleri arasında güçlendirilmiş bir işbirliğine duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Daha güçlü bir Küresel Ağ, gerçekten ihtiyaç duyan insanlar için zeminde değişiklik sağlamaya yardımcı olabilir.”
Gıda krizlerinin ortak çaba gerektiren küresel bir sorun olmaya devam ettiğini vurgulayan AB’nin İnsani Yardım ve Kriz Yönetimi Komiseri Christos Stylianides de, “Son üç yılda bu yöndeki çalışmalarda en büyük paya sahip. Genel olarak yaklaşık 2 milyar avro insani gıda ve beslenme yardımı bütçesi var. Gıda krizleri daha akut ve karmaşık hale geliyor ve bunların üstesinden gelmek ve bunların önüne geçmek için yenilikçi yöntemlere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Rapordan önemli bulgular
Küresel ölçekte gıda kriziyle karşı karşıya olan 53 ülkedeki 113 milyon insan, 2017’deki 124 milyondan biraz daha az. Ancak, bu krize maruz kalan insan sayısı son üç yılda 100 milyonun üzerinde kaldı ve etkilenen ülke sayısı yükseldi. Ayrıca, 42 ülkede 143 milyon kişi daha her an akut açlıkla karşı karşıya kalabilecek durumda.
Geçen yıl 17 ülkede akut açlık ya aynı kaldı ya da arttı. Akut açlığa maruz kalanların yaklaşık üçte ikisi sadece 8 ülkede bulunuyor: Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Etiyopya, Nijerya, Güney Sudan, Sudan, Suriye ve Yemen.
İklim ve doğal afetler, 2018’de 29 milyon kişiyi akut gıda güvensizliğine itti. Üstelik, Kuzey Kore ve Venezuela dahil olmak üzere 13 ülkeden veri sağlanamaması nedeniyle, hesaba dahil edilmedi.
Raporun bulguları, iklim değişikliği, ekonomik şoklar, çatışma ve yer değiştirmeyi beraberinde getiren acil insani ihtiyaçların karşılanması ve temel nedenlerin önlenmesi, hazırlıklı olma ve yanıtı bir araya getiren güçlü işbirliği çağrıları ile destekleniyor. Raporda, ayrıca, gıda krizlerinin insani ve kalkınma boyutlarında bütüncül bir yaklaşım ve eyleme, çatışmaların azaltılmasına ve sürdürülebilir barışa daha fazla yatırım yapılması ihtiyacı da vurgulanıyor.
‘Açlıktan ölmek kabul edilemez’
Raporun sunulduğu toplantıda konuşan FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva, 2018’de akut gıda güvensizliği yaşayan insanların sayısındaki hafif düşüşe rağmen, açlığın en uç şekli olan akut açlıktaki rakamın hala çok yüksek olduğunu söyledi. Da Silva, “Açlık, en temel sorun. 21. Yüzyılda insanların açlıktan ölüyor olması kabul edilemez. İnsani gelişim ve yaşamları kurtarmak için açlıktan etkilenen, savunmasız kesimlerin dayanıklılığı artırılmalı, geçim kaynakları korunmalı” dedi. Etkilenen ve savunmasız nüfusların dayanıklılığını artıracak çok önemli bir bağ. Yaşamları kurtarmak için geçim kaynaklarını da korumamız gerekiyor” dedi.
Akut açlık nedir?
Yüksek düzeyde gıda güvensizliği olarak tanımlanan akut açlık, bir insanın yeterli gıda tüketememesi nedeniyle hayatının tehlikede olmasını anlamına geliyor. Kronik açlık ise bir insanın uzun süre normal, aktif bir yaşam tarzı sürdürmek için yeterli yiyecek tüketemediğinde ortaya çıkıyor.
FAO’nun en son Eylül 2018’de açıkladığı Gıda Güvenliği ve Beslenme
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.