ABD güçlerinin Mayıs ayında çekilmeye başladığı Afganistan'da ilerleyişini hızlı bir şekilde sürdüren Taliban son 8 günde 18 vilayetin merkezinde kontrol sağlarken, Taliban'ın Afganistan'daki ilerleyişi nedeniyle endişelenen ülkeler, Afganistan'da bulunan vatandaşları, askerleri ve diplomatik misyonlarını tahliye etmeye başlamıştı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, bugün New York’taki BM Genel Merkezi’nde Afganistan’ın büyük ölçüde kontrolden çıktığını söyleyerek, Taliban’ı saldırıları derhal durdurmaya ve “iyi niyetle” müzakere etmeye çağırdı.
Guterres yaptığı açıklamada, Taliban’ın kontrolleri altındaki alanlarda, özellikle kadınları ve gazetecileri hedef alan ciddi kısıtlamaların belirtilerinden oldukça rahatsız olduğunu belirterek, “Afganistan’daki kadınların zor kazanılmış haklarının ellerinden alındığını görmek özellikle dehşet verici ve yürek parçalayıcı” dedi.
Guterres, Taliban ve Afgan güvenlik güçleri arasındaki mücadelenin şehirlerde “büyük zarara yol açtığını” belirterek, en az 241 bin kişinin evlerinden kaçmak zorunda kaldığını, hastanelerin dolup taştığını, gıda ve tıbbi malzemelerin azaldığını söyledi.
Guterres yaptığı açıklamada, “tüm tarafları, çatışmanın ağır bedeline ve siviller üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat etmeye çağırıyorum” diyerek, artık saldırıyı durdurmanın zamanı geldiğini ve müzakerelere başlamanın gerektiğini söyledi.
Guterres, BM’nin bir barış anlaşmasına katkıda bulunmaya ve tüm Afganların haklarını kazanmaya kararlı olduğunu belirterek, “Yardımın son derece önemli olduğu bir anda ihtiyacı olanlara yardım ulaştırmayı çok istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“ELİMİZDEN GELDİĞİNCE KABİL’DE KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric'ten ülkedeki BM personelinin tahliye edilip edilmeyeceğine ilişkin açıklama geldi. BM Sözcüsü Dujarric basına verdiği demeçte, “Afganistan’daki güvenlik durumunu kelimenin tam anlamıyla saat başı değerlendiriyoruz. BM personelinin bir kısmı başkent Kabil’e taşındı ancak tahliye gibi bir durumun söz konusu değil” dedi.
BM personeli için Taliban'ın etki gücünün fazla olmadığı farklı yerleri değerlendirdiklerini belirten Dujarric, “En iyi ve en kötü durum için her zaman acil durum planları vardır. Bu noktada elimizden geldiğince Kabil’de kalmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yılın başından bu yana Afganistan genelindeki çatışmalar nedeniyle yaklaşık 400 bin kişinin yerinden edildiğini söyleyen Dujarric, 1 Temmuz ile 12 Ağustos arasında ülke sınırları içinde 10 bin 350 kişinin başkent Kabil’e kaçtığını aktardı. Öte yandan Afganistan’da 3 bini ulusal, 300'ü ise uluslararası olmak üzere yaklaşık 3 bin 300 BM personeli bulunuyor.
BİR AÇIKLAMA DA NATO’DAN
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Taliban'ın Afganistan’daki ilerleyişini sürdürmesine ilişkin yaptığı açıklamada, NATO üyelerinin bugün Afganistan’daki durumu görüşmek üzere bir araya geldiğini bildirdi. Stoltenberg, “Amacımız, Afganistan hükümetini ve güvenlik güçlerini mümkün olduğunca desteklemek. Personelimizin güvenliği her şeyden önemli, Kabil’deki diplomatik varlığımız devam edecek” dedi.
Taliban’ın sivillere yönelik saldırıları ve ciddi insan hakları ihlalleri de dahil olmak üzere ülke genelinde neden olduğu yüksek düzeydeki şiddetten derin endişe duyduklarını kaydeden Stoltenberg, Taliban'ın ülkeyi zorla ele geçirmesi gibi bir durumun uluslararası toplum tarafından tanınmayacağını anlaması gerektiğini ifade etti. Stoltenberg, siyasi çözümü desteklemeye kararlı olduklarını vurguladı.
3 BİN ABD’Lİ ASKER KABİL’E GİDİYOR
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby düzenlediği basın toplantısında, ABD birliklerinin tahliyelere destek için Kabil’e acil konuşlandırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunarak, 3 taburun Afganistan'ın başkenti Kabil'e gitmek üzere yola çıktığını ve 3 bin askerin büyük kısmının hafta sonuna kadar kente ulaşmasını beklediklerini söyledi. Kirby, Taliban’ın Afganistan'daki vilayet merkezlerinin yarısından fazlasında kontrolü eline geçirmesine yönelik, “Taliban’ın hareket etme hızından kesinlikle endişe duyuyoruz” ifadesini kullandı.
Ülkedeki ABD birliklerinin çekilmesinin 31 Ağustos’a kadar tamamlanıp tamamlanmayacağı sorusunu da yanıtlayan Kirby, “Güvenlik durumunu her gün izliyor olacağız. Size şu an nerede olduğumuzu söyleyebilirim. Bugün neredeyiz. Bize verilen görev, Dışişleri Bakanlığı’nın ay sonuna kadar personeli azaltmasına destek olmaktır. İşte bu yüzden odaklandığımız şey bu. Odaklandığımız zaman çizelgesi bu ve herhangi bir şekilde, sola veya sağa ayarlamamız gerekirse bunu yapacağız ama her zaman güvenlik koşullarını değerlendireceğiz” dedi.
Kirby, Kabil’in şu anda “yakın” bir tehditle karşı karşıya olmamasına rağmen Taliban’ın şehri kuşatmaya çalıştığının açık olduğunu belirterek, ABD’nin Afganları her zaman ve her alanda desteklemeye devam edeceğini yineledi. Afganistan hükümet güçlerine verilen desteğin Taliban’ın eline geçmesini önlemek için kesilmesi gerekip gerekmediği sorusuna yanıt veren Kirby, “Afgan ulusal güvenlik ve savunma güçlerini hala destekliyoruz. Afgan hükümetini, Kabil’deki seçilmiş hükümeti destekliyoruz ve yapmaya odaklanacağımız şey bu. Şu anda yaptığımız şeye odaklanmak istiyoruz. Ufuk ötesi için hala sözleşme desteği üzerinde çalışıyoruz. Afganistan’dan gelebilecek tehditlere tekrar maruz kalmamak için bölgede güçlü terörle mücadele yeteneklerine sahip olduğumuzdan emin olmaya devam ediyoruz” dedi.
“SALDIRIYA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE KARIŞIK VERİLECEK”
Kirby, Taliban'ın ABD yapımı silahları ele geçirerek Afganistan’ı ele geçirmesi gibi bir ihtimal olup olmadığına ilişkin sorulara ise, “Geleceği göremiyorum. Size söyleyebileceğim tek şey, 11 Eylül’den sonra Afganistan’a konuşlandırılan askerlerimiz, Afganistan’ın, ABD'ye yönelik terör saldırılarının ardından güvenli bir sığınak olmasını önlemek için gerekenleri yaptılar. Bu süreçte, Afganistan’da çok fazla ilerleme kaydedildi. Açıkçası bu ilerlemeyi riske atmak istemiyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Taliban’ın müzakereyle gerçekten ilgilenip ilgilenmediği sorusuna ise, “Bence bu, Taliban liderlerine sorulması gereken bir soru, Doha’da bir ekipleri var. Geçmişte müzakerelere katıldılar” diyen Kirby, Afganistan'daki durumun sonucunu görmekle hala ilgilendiklerini ve uluslararası toplumun geri kalanın da ilgilenmesi gerektiğini söyledi. Kirby, “Afganistan'daki birliklerimize yönelik herhangi bir saldırıya güçlü ve uygun bir şekilde karşılık verilecek” dedi.
KABİL’DEKİ ABD PERSONELİNE ‘HASSAS MALZEMELERİ İMHA EDİN’ TALİMATI
Kabil’deki ABD Büyükelçiliği, personele “kötü amaçla kullanılabilecek” hassas malzemelerin yok edilmesi talimatını verdi. ABD Büyükelçiliği'nin bildirisinde, personele kağıtlar ve elektronikler de dahil olmak üzere tüm mülk üzerindeki hassas malzemelerin miktarını azaltma çağrısında bulunularak, “Lütfen elçilik veya ajans logoları, ABD bayrakları veya propaganda çabalarında kötüye kullanılabilecek diğer öğeleri de imha edin” denildi.
ABD VE İNGİLTERE, TAHLİYE İÇİN KABİL’E ASKER GÖNDERİYOR
ABD ve İngiltere, Afganistan'da Taliban'ın ilerleyişini sürdürmesi üzerine tahliyelere destek olmak amacıyla Kabil Havalimanı’na asker göndereceklerini açıklamıştı. Kabil'e ABD'nin 3 bin, İngiltere'nin ise 600 asker göndereceği bildirilmişti. Hollanda, Norveç ve Almanya da Afganistan’daki vatandaşlarına en kısa sürede Afganistan'ı terk etmeleri yönünde çağrıda bulunmuştu.
Vatandaşlarına ülkeyi tarifeli uçaklarla terk etmeleri uyarısında bulunan Almanya, güvenlik durumunun giderek kötüleştiği için ticari uçuşların ne kadar daha devam edeceği konusunda garanti verilemeyeceğini belirtmişti.
ALMANYA’DAN MALİ YARDIMI KESME TEHDİDİ
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas yaptığı açıklamada, Taliban güçlerinin Afganistan'da ilerleyişini endişeyle takip ettiklerini dile getirmişti. Taliban’ın halifeliği getirmesi, ülkeyi tamamen ele geçirmesi durumunda Afganistan'a her yıl yapılan 430 milyon euroluk yardımı keseceklerini söyleyen Maas, NATO ve uluslararası yardımlar olmadan Afganistan’ın tek başına ayakta duramayacağını ifade etmişti.
BAŞKENT KABİL, TALİBAN KISKACINDA
Taliban militanları, ülkenin 34 vilayetin 18’inin merkezinde, Afgan hükümeti ise 16 vilayetin kontrolünü elinde bulunduruyor. Taliban, başkent Kabil’i kuzey ve güneyden kıskacına alırken, ABD'li bir yetkili geçtiğimiz günlerde Taliban’ın başkenti 30 gün içinde kuşatabileceğini ifade etmişti.
ABD Başkanı Joe Biden, 14 Nisan'da yaptığı açıklamada Afganistan'daki ABD askerlerinin 1 Mayıs’tan itibaren geri çekilmeye başlayacağını ve sürecin 11 Eylül’e kadar tamamlanacağını duyurmuştu. Biden daha sonra ise çekilmenin 31 Ağustos'ta tamamlanacağını açıklamıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.