Boran Kültür Merkezi bugün Başbakanlık önünde gerçekleştireceğini duyurduğu basın açıklamasını çiftçilerin eylemi dolayısı ile Çalışma Bakanlığı önünde gerçekleştirdi. Basın açıklamamız 15 dakika gecikmeli olarak saat 15.45’de gerçekleşti. Eylemimize DEV-İŞ, KTAMS ve KTÖS de destek verdi.
Sendikalarımız eylemde Sn. Hasan Felek tarafından yaptıkları ortak açıklamada özel sektörde sendikalaşmanın elzem olduğunu ve bu gibi olayların tekrardan yaşanmaması gerektiğini, örgütlü mücadelenin gereksiniminin altını çizdi.
Eylem sonrasında KTOEÖS da Boran KM yetkilileri ile iletişim kurup destek verdi.
Boran Kültür Merkezi olarak eylemimize destek veren sendikalarımızın tümüne teşekkür ederken yaptığımız basın açıklaması şu şekildedir:
Boran Kültür Merkezi: “Mustafa’yı diri diri yakan ve işçi cinayetlerinin birebir sorumlusu; sermayedar devlet yapısıdır! “
Boran Kültür Merkezi kurulduğu günden beri İşçilerimizin, Emekçilerimizin, Ezilen Halklarımızın haklı ve onurlu mücadelesini kurtuluşa taşımaya çalışan ve kültür-sanat alanında mücadele veren yasal bir dernektir.
Geçtiğimiz günlerde ekmeğini kazanmak için Kıbrıs’ta çalışan ve yaşamını alın teri ile kazanan; Mustafa Bakırhan isimli derneğimiz sempatizanı işçi yoldaşımız, gece geç saatlere kadar çalıştırılmak zorunda bırakılmış ve vücudunun üretim alanında “yanıcı madde kullandıkları” için makineden çıkan kıvılcımın maddeye teması ile diri diri yanmıştır.
Tıbbi anlamda normal şartlarda bir insanın vücudunun %30’unun yanması bireyin hayati risk alması için yeterlidir. Mustafa’nın vücudundaki yanma oranı ise %85’tir.
Mustafa yoldaş KAM-TEK limited isimli özel bir şirkette “cam işçisi” olarak çalışan namusu, şerefi, haysiyeti ile arkadaşları tarafından çok sevilen bir yoldaşımızdı.
Boran Kültür Merkezi’nde fikirlerine ve önerilerine danıştığımız ve ondan çok şey öğrendiğimiz dünya iyisi bir insandı!
“Suçu” İŞÇİ olmaktı! Suçu EMEĞİ İLE PARA kazanmaktı!
Patronu ve patronunu koruyan DEVLET onun “diri diri yanıp erimesini” engelleyemedi!
Mustafa yoldaş şuan halen daha hastanede yoğun bakımda ölüm kalım savaşı vermektedir.
Bu olay ne ilktir ne de bu düzen değişmedikçe son olacaktır!
Sayılar can alıcı noktadadır:
KKTC’de 2010 ve 2014 yılları arasında kayıtlara geçen toplam 1256 iş kazası oldu. Emin olabiliriz ki gerçek rakam bu sayının en az 10 katıdır. Bu yıllar arasında toplam 25 emekçimiz işçi cinayetlerinde patron-devlet işbirliği ile katledilmiştir.
2015’in ilk 6 ayında katledilen emekçi sayımız ise tam 6 kişidir.
Bu rakamlar durumun nasıl bir “gaflet” içinde olduğunu açıkça göstermektedir.
Özel sektörde SENDİKASIZ, GÜVENCESİZ,SOSYAL HAKLARINDAN YOKSUN çalıştıran ve işçilerin “yanarak, zaman zamansa kemikleri kırılarak ve çeşit şekilde iş hastalıklarına yakalanarak” yok oluşunun sebep ise yaşadığımız devlettir..
Mustafa gibi yaralanan veya ölen işçilerimizi “maksimum kar kazanma adına” yaralayanların yada katledenlerin kim olduklarını ve “devlet tarafından” nasıl yasal olarak beslendiklerini görmek kimse için zor değildir.
Çalışma Bakanlığının sözde hazırladığı “önlemler paketi” de karın doyurucu şeyler taşımamaktadır.
ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞAN EMEKÇİLERİN; ÇALIŞTIKLARI İŞ KOLUNDA “SENDİKALAŞMASI” ZORUNLU OLMALIDIR!
İŞÇİ MAHKEMELERİ KURULMALI VE “SENDİKALARIMIZIN” ONAYLAYACAĞI YARGIÇLAR TARAFINDAN BU MAHKEMELERDE DAVALAR DERHAL GÖRÜLMEYE BAŞLANMALIDIR!
Zengin iş adamlarının “insanlıktan” yana kalan hiçbir şeyleri yoktur.
Buradan tüm işçi yoldaşlarımıza da çağrımızdır:
Haklarımızı bilelim! Kimse “sizin” yaralanmanıza, zarar görmenize veya “ölmenize” sebebiyet veremez!
Örgütlenelim! Özel sektörde “sendikal” mücadelede yerimizi alalım!
Tek başımıza hiçbirşeyiz! Örgütlüysek güçlüyüz! Sendikamızla güçlüyüz!
Başka cinayetler, başka yanmalar, başka zulümler yaşanmasın diye!
Yaşadığımız yozlaşma düzenini ortadan kaldıralım diye!
Başka yolu yok bu işin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.