1.Evliliğinizi canlı tutabilmek için aşktan daha fazlasına ihtiyacınız var.
“Aşk yeterli değil. Partnerinizi sevmelisiniz ve derin bir saygınız olmalı. En iyi arkadaşınız olan birine ihtiyacınız var. Bir tektaşınız ve bunun yanında ev değil yuvanız olmalı. Hayatınızda bir eş olmalı. Bildiğim en iyi evliliklerin temelinde bunlar vardı.”
2.Evlenmeden önce sizi çıldırtan sinir bozucu alışkanlıklar evlenince ortadan kaybolmayacak.
Eşinizin sinir bozucu alışkanlıkları yüzüğü taktıktan sonra katlanarak artacak. Çok ufak şeylerin yıllar içerisinde sinir bozucu bir hal almasından bahsediyorum. Benim için, rahatsız edici acayiplikler şunlardı: İş çıkış saatinde öndeki arabanın dibinden gitme, beni düzeltmek için sözümü kesme, tanıştığı tüm kadınlara “tatlım” diye seslenme ve her öğünden sonra peçetesine düğüm atma. Sığ ve önemsiz, kabul ediyorum fakat gün be gün durum kötüleşti. Buluşurken, değişir ve tatlı diye önemsemedim. Heyecan yavaş yavaş kaybolunca bu rahatsız edici alışkanlıklar birer problem oldu.
3.Uyumadığımız her dakikayı beraber geçirmemize gerek yok.
Küçükken, babam ‘çok gezen’ bir tipti. Her zaman bu tarz şeylerden kaçınmam öğretildi. Evli çiftler aynı şeyleri sevmek zorundadır, aynı şeyleri yapmak zorundadır ve her zaman birbirinizin gözü önünde olmalıdır. İlk evliliğimde de bunu yaptım. Dikkat ederseniz ilk evliliğimde. Zamanı bu şekilde beraber geçirmek evlilikle sonuçlandı. Şimdi tekrar evlendim ve çiftler için sağlıklı olanın kendi kimliklerinin olması ve kendi hobilerinden zevk alması gerektiğini biliyorum.”
4.Eğer eşinizin bir şeylerden rahatsız olduğunu düşünüyorsanız, bedeli ne olursa olsun onu bulun.
“Zorluklardan ve endişelerden bahsetmek istemeyen biriyle evlendiyseniz, zorlayın. Daha çok zorlayın. Eğer kendi kendinize oldurabiliyorsanız, ne âlâ; eğer bir danışmaya ihtiyacınız varsa, bulun. ‘Her şey iyi; hiçbir şey yapmıyorsun’ diyerek oturmayın. Eğer bunun hiçbir şey olmadığını hissediyorsanız. Size hiçbir şey anlatmıyor ve söylemiyorsa, kırgınlık bunu sadece büyütür. Bu kırgınlıklar sürdüğü sürece, gitmediyseniz bile, gideceksinizdir.
5.Evlilik cüzdanı çok bir şey değiştirmiyor.
“Bir kâğıt, bir insanı mucizevi bir şekilde değiştirmeyecek.”
6.Kötü bir evliliği sürdürmek zorunda değilsiniz.
“Kimse bir evlilikte kısılıp kaldığını hissetmemelidir. Evlilik hafife alınmamalı ve boşanma (neredeyse) hiçbir zaman ilk seçenek olmamalıdır fakat eğer bu istediğiniz, arzuladığınız, hak ettiğiniz evlilik değilse, seçenekleriniz var. Kalmak bunlardan biri fakat ayrılmak da öyle. Bu evliliğinizin kaybettiği anlamına gelmez. Sadece bitti anlamına gelir.”
7.Eşiniz değişecek.
“Siz de değişeceksiniz. Şundan emin olun, beraber büyüyeceksiniz ve ayrılmaya sebep olan nedenlere de beraber karar vereceksiniz.”
8.Ailelerinizin karışmaları evliliğinizi sınayacak.
Sizin evliliğiniz ve sizin hayatınız fakat direk aileyi ilgilendiren konular evliliğinizde çok büyük problemlere sebep olabilir. Bu, karşınızdaki kişiye olan güveninizi ve saygınızı yavaş yavaş yok edebilir. Eğer eşiniz sizin bel kemiğiniz gibi davranmıyor veya iletişiminizde desteklendiğinizi hissettirmiyorsa ve sağlıklı sınırlar kuramıyorsa, evliliğiniz bitecektir.
9.Tek kişinin aşkı evliliği ayakta tutmaya yetmez.
“Tek kişinin fazlaca sevmesi diğerinin daha az sevmesini telafi etmez.”
10.Ayrılmak sorun değil.
On beş yıllık evliliğimin son yedi yılında bir yerlerde – her kitabı okuduğum, danışmanlara gittiğim ve düzeltmek için kendimi paraladığım yedi yıl – birinin bana, ‘Ayrılmak sorun değil.” demiş olmasını dilerdim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.