Akıncı, “Bu iki ayda bu çıkış yolunu bulmak niyet varsa mümkün. Bu akşamki yemeğe bu hedef için gideceğim” dedi.
Akıncı, 5’inci Serdarlı Sestaları Şenliği’nde yaptığı konuşmada Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarda da bulundu.
Göreve geldiği tarihten itibaren, iki yıllık müzakere sürecinde pek çok noktada uzlaşılar sağladıklarını, çözüme belki de geçmişte olmadığı kadar yaklaşıldığını kaydeden Akıncı, Kıbrıslı Türklerin bu süreçte ciddi adımlar atığını kaydetti.
DOĞAL GAZ VE GERGİNLİK
Gelinen noktada halen uzlaşma bekleyen konuların bulunduğunu, bunların aşılamayacak konular olmadığını kaydeden Akıncı, ancak yaz girişinde Kıbrıs Rum tarafının adanın Güney’inde doğal gaz için kazı yapması gündeme gelebileceğini, dolayısıyla 2014’de yaşanan gerginliklerin yeniden gündeme gelebileceği uyarısında bulundu.
2018 Şubat ayında Kıbrıs Rum Kesiminde seçimlerin yapılacağından seçim yarışının gün geçtikçe kızışacağını, Nisan ve Mayıs ayında ciddi gelişmeler sağlanmadığı takdirde, bu işin Mart 2018’e kadar sarkacağını kaydeden Akıncı, “Ondan sonraki sürecin daha da sıkıntılı olacağını görmek için müneccim olmaya gerek yoktur” dedi.
“NİSAN VEYA MAYIS AYLARINDA BİR YERE VARIP VARAMAYACAĞIMIZ ORTAYA ÇIKACAKTIR”
Müzakerelerin yeniden başlaması halinde, Birleşmiş Milletler’in mekik diplomasisini daha verimli yapmasıyla “Nisan veya Mayıs aylarında bir yere varıp varılamayacağının” ortaya çıkacağını kaydeden Akıncı, Kıbrıslı Türkler için siyasi eşitlik, güvenlik ve özgürlük içeren bir çözüm planını halkın onayına gönül rahatlığı ile sunabileceğini, aksi halde toplum olarak yeniden bir değerlendirme yapılması gerekeceğini ifade etti.
Akıncı, “Bu iki ayda bu çıkış yolunu bulmak niyet varsa mümkün. Bu akşamki yemeğe bu hedef için gideceğim” dedi.
GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER
Güven arttırıcı önlemelerin iki yıl önce kapsamlı çözümün kolaylaştırılması amacıyla gündeme getirildiğini ifade eden Akıncı, bugün, tartışılmakta olan güven arttırıcı önlemleri yaşama geçirilmesi için gündeme getirdiğini ifade etti.
MOBİL TELEFONLAR
İki yıl önce mobil telefon operatörlerinin her iki tarafta da hizmet verebilmesi yönünde Kıbrıs Rum Liderliği ile karar aldıklarını ifade eden Akıncı, aşılamaz denen tüm teknik sorunların aşılmasına rağmen, Kıbrıs Rum tarafının, KKTC’deki operatörlerle işbirliğinin yapılmasını yasaklayan bir yasası nedeniyle, bu konunun ileriyle götürülemediğini kaydetti.
Konunun tekrardan gündeme getirilmesi üzerine Kıbrıs Rum tarafından iki sim kartlı telefon kullanılması yönünde öneri yapıldığın kaydeden Akıncı, bunun bireysel bir çözüm olduğunu, kalıcı bir çözüm olmadığını, Kıbrıs Türk tarafının toplumlar arası işbirliğinden yana olduğunu, iki tarafı çözüme yaklaştıracak unsurun işbirliği olduğunu savunduğunu kaydetti.
ELEKTİRK ŞEBEKELERİ
Elektrik şebekelerinin kalıcı olarak bağlanması konusuna da değinen Akıncı, konuyu gündeme getirdiği zaman, Kıbrıs Rum tarafının tutumunun, “zaten ihtiyacınız olduğu zaman size elektrik satıyoruz” şeklinde olduğunu, ancak Terazi’deki elektrik santralinde meydana gelen patlamadan sonra Güney Kıbrıs’a elektrik verildiğini hatırlatmaktan kaçındıklarını kaydetti.
Akıncı, şebekelerin kalıcı olarak birleştirilmesinin, iki taraftaki şebekenin yükünün hafiflemesi buna bağlı olarak güneş enerjisinden daha çok faydalanması, fiyatların düşmesi, elektrik kesintilerinin hissedilmemesi anlamına geldiğini, bunları her iki tarafın uzmanlarının söylediğini kaydetti.
Akıncı, “Anlaşma buydu şebekelerin kalıcı olarak bağlanması, geçici olarak değil” dedi.
Şebekelerin kalıcı olarak bağlanması için Haspolat ve Güneşköy’de teknik araştırmalar denemeler yapıldığını belirten Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının 1,5 yıl önce söz konusu denemeler üzerine uluslararası kuruluş tarafından inceleme yapılması talebinde bulunmasına ve Kıbrıs Türk tarafından kabul edilmesine rağmen, bugün yine kalıcı bağlanmadan bahsetmediğini belirtti.
EĞİTİM KOMİTESİ
Barış kültürünün geliştirilebilmesi için Kıbrıs Rum kemsine iki toplumlu eğitim komitesi kurulmasını önerdiklerini kaydeden Akıncı, öğrenci ve öğretmenlerin karşılıklı ziyaretlerinin konuşulduğunu ancak bugün Kıbrıs Rum tarafının sizin öğretmen ve öğrencileriniz Güney’deki okullarımıza gelebilir amma bizimkiler Kuzey’deki okullara gelemez şeklinde tavır takındığını kaydetti.
Akıncı, ”Neden? Yoktur bir tatminkar cevabı” dedi.
KRİZ KOMİTESİ
İki toplumunun kriz hallerinde birbirine yardımcı olabilmesi için kriz komitesinin bulunduğuna da işaret eden Akıncı, 1995’de Beş Parmak dağlarında çıkan yangın sırasında Kıbrıs Rum tarafının yardım teklifinin ret edildiğini, Trodos Dağlarında çıkan yangında da Türk tarafının yardım teklifini Kıbrıslı Rumların kabul etmediğini anımsattı. Akıncı, Rum tarafının bir yangın durumunda Kıbrıs Türk itfaiye araçlarının üzerindeki amblemin örtülmesi halinde yardım kabul edebileceklerini ancak Kuzeyde meydana gelebilecek bir yangında Güney Kıbrıs’taki itfaiye araçlarının amblemlerini kapatmayacağını ifade ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı görevinden önce, ara bölgede yapılan tatbikatlarda amblemlerin örtülmediğini bugün ise Kıbrıs Rum tarafının tutum değiştirdiğini kaydeden Akıncı, bu nedenle uzlaşma metni oluşturulamadığını söyledi.
PİLE’DEKİ OPERASYON
Kıbrıs Rum Polisi ile Kıbrıs Türk Polisi’nin Pile’de yasa dışı kumar oynatılan yerlere ortak baskın düzenlendiğini de anımsatan Akıncı, operasyonun Kıbrıs Rum gazetelerinde Kıbrıs Rum Polisinin gerçekleştirdiği operasyon şeklinde yansıtıldığını, Kıbrıs Türk Polisi ile ortak operasyon olduğundan bahsedilmediğini söyledi.
Güven arttırıcı önlemler karşısında Kıbrıs Rum tarafının tutumuna atıfta bulunan Akıncı, “Bunlar iş açıcı değil, rahatsızlık duyabilirsiniz ancak gerçeklerdir. Gerçeklerin üzerine gitmezsek bunları düzeltemeyiz” dedi.
“BİR VARLIĞIN... VARLIĞINI GÖRMEZDEN GELEMEZSİNİZ”
Akıncı, “Bir varlığı tanımayabilirsiniz, bizim sizden zaten böyle bir talebimiz yok, KKTC’yi ve makamlarını çözüm olmadan tanıyın diye bir dayatmamız da yok, ama varlığını görmezden gelemezsiniz. Tanımasanız da bu ülkenin okulu, itfaiyesi, polisi, ve Cumhurbaşkanı var ki oturup karşılıklı konuşuyorsunuz” dedi.
ENFORMASYON KİRLİLİĞİ YAŞANIYOR
Güney ve Kuzey kaynaklı “enformasyon kirliliği” yaşandığını belirten Akıncı, “Akıncı ne derse doğruyu söylemez”, “Akıncı ne adım atarsa yanlış adım atar” tutumlarından vazgeçilmesi gerektiğini, Rum tarafı “ne söylerse haklıdır” tutumundan da uzaklaşılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmasının birinci nedeninin çözüm için aday olması olduğunu kaydeden Akıncı, “Statükonun böyle sürüp gitmesini, gelecek kuşakların yararına olmadığını yıllardır göstermeye çalıştım” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.