Bu nasıl öğretmenlik ?

KTÖS öğretmenlerin haklarını almak için grev ve eylemler ile büyük mücadele verirken, bazı öğretmenler yanlış ve hatalı uygulamalar ile bu eylem ve grevlere gölge düşürmeye devam ediyor. İlkokullarda çocuklara yönelik şiddet ve hoşgörüsüzlük devam ederken bukez Güzelyurt Barış İlkokulunda yaşanan bir olay bu kadarı da olmaz dedirtti. Güzelyurt Barış İlkokulunda 2’nci sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Turgut Özgürt’e tuvalet ihtiyacı için öğretmeni Günsel Çakır Güneş tarafından izin verilmemesi ve tuvaletini üzerine yaptıktan sonra sırası ile sınıf dışına çıkartılarak sınıf dışında okulun bitiş saatine kadar bekletilmesi ailesinin tepki göstermesine neden oldu. BELİNE KADAR PİSLİK İÇİNDEYDİ Küçük Turgut Özgürt’ün annesi Tülay Dumlupınar yaptığı açıklamada, oğlum Turgut, ilk eşimden olan çocuğumdur. Güzelyurt’ta benim ile birlikte kalır. Güzelyurt Barış İlkokulunda 2’nci sınıf öğrencisidir. Uslu ve öğretmenlerine saygılı ödevlerini yapan 7 yaşında bir öğrencidir. Geçtiğimiz Cuma günü her günkü gibi okula gitti. Okul bittikten sonra eve üstü başı b…..içinde geldi. Beline kadar elbiseleri hep pislik içindeydi. Ne olduğunu sorduğum zaman bana tuvalete gitmek için izin istediğini ancak öğretmeni ‘Hayır ‘ olmaz deyince çok sıkışarak üzerine yaptığını söyledi. İzin verilmediğinden tuvaletini üzerine yaptığı için psikolojik bir yıkım içinde olduğunu gördüm dedi. İZİN VERİLMEYİNCE ÜZERİNE YAPTI Tülay Dumlupınar açıklamasına devamla şunları kaydetti. ‘ Oğluma nasıl olduğunu sorduğum zaman, sınıf öğretmenlerinin o gün okula gelmediğini ve sınıfı ikiye ayırdıklarını kendilerine dersi de Günsel Çakır Güneş öğretmenin verdiğini söyledi. Teneffüs arasından sonra tuvaleti geldiğini ve izin istediğini ancak Günsel öğretmenin ‘Hayır olmaz’ diyerek tuvalete gitmesine izin vermediğini belirtti. OKUL BİTENE KADAR SINIF DIŞINDA BIRAKILDI Çocuk bir süre dayandı ama daha sonra dayanamadı ve üzerine yaptı. Kokular yayılınca çocuklar ile birlikte öğretmen de rahatsızlık duydu. Çocuğumu ders yaptığı sırası ile sınıf dışına çıkarttılar. Okul bitene kadar oğlum sınıf dışında kaldı.Çocuklar onunla alay etmeye başladı. B…u Turgut diye çağırdılar. Tabi çocuklara belki de bundan sonra da alay konusu olacak ve onu öyle çağıracaklar.’ BU ELBİSELERİ O ÖĞRETMEN YIKASIN Çocuğumun eve pislik içerisinde eve geldiğini görünce hemen o elbiselerini bir torbaya koyarak öğretmen Günsel Çakır Güneş’in evine gittim. Öğlumun neden eve gönderilmediğini ve bire kadar okulda tutulduğunu ve sınıftan sekreter ile zorla dışarı çıkartıldığını sordum diyen Tülay Dumlupınar, çocuk üstüne yaptıktan ve b içinde kaldıktan sonra tuvalete götürelim Turgut demişler. Olan olmuştu. Ondan sonra götürmelerinin bir anlam ifade etmediğini ve bu pislik içindeki elbiselerin kendisini yıkaması gerektiğini Pazartesi de okul Müdürüne gidip gerekli şikayetimi yapacağımı söyledim dedi.     Sahibine Mesajlar Sayın Osman Erçiner, Milli Eğitim Bakanlığındaki, danımanlık greviniz hayırlı olsun. Kimlik Dairesinde olduğu gibi siz yine döner dolaşır bataklığı gülistanlık yaparsınız ama sonrasında merak buyurmayın sizin başarınızı kıskanan böyük efendiler kaba yerinize tekmeyi yine basar ve sizi mahalleye gönderir. *** Sayın Birikim Özgür, Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş ile gerçekleştirdiğiniz görüşmenin resimlerine baktığım zaman ufacık dağları ben yarattım havasında birilerini görür gibi oldum. Bak arkadaş 1500 Feet yerinez 600 Feet yükseklikte uç. Mehmet Özkardaş tekin birisi değil. Kelebek gibi konup arı gibi soktuğuna bakma. Artık mutasyona uğradı ve ‘Yıldırım’ gibi çakıyor. Bir çakarsa elektrik çarpmışa dönersin ve feriştahın gelse seni kimse kurtaramaz. Bizden söylemesi. *** Sayın Cemal Bulutoğluları Çetinkaya’da işler hiçte iyi gitmiyor. Üstüne üstlük  Belediyede YALIN bir KAYA’nın üstüne çıkmış birisi eski defterleri karıştırın ve sayfalarını açın. Sayfaları okuyarak gerekeni yapın diye bar bar bağırıyor. Sahi ama pişmiş aşa neden birileri su katmaya çalışıyor. Veya küllenmiş bir ateşi üfleyerek tekrar alevlendirmeye çalışıyor dersin? Bal demekle ağız tatlansaydı herkes şeker dil olurdu. *** Sayın Mehmet Saydam uzman bir ekonomist olarak, KKTC dediğimiz ülkede  1960 modele dönüştürülmüş LOFORİYO ‘ya döndürülen ekonomi için ne diyeceksiniz? Halk olarak biz loforiyo’nun aksona gardasının kırık olduğunu ve lastiğinin ekris yaptığını görüyoruz. Yampuri yampuri giderken ‘TUMBA’ olmasından korkuyoruz. Siz uzman bir görüş olarak bu duruma ne dersiniz? *** Sayın Zeki Çeler, Silihtardaki Beyaz Saray’ın yokuşunu arşınlamanın mükafatını artık görseniz diyoruz. ;Beyaz Saray’ın sahibi erken seçim diyor.  Olmazsa da bu hükümet gider benim istediğim hükümet gelir imasında bulunuyor. Ufukta koltuğun gölgesi yansımaya başladı. Büyüklerimiz bağa bak üzüm olsun yemeye gözün olsun der Sanırım sende Silihtardaki Beyaz Saray’a baka baka koltuğa oturmaya artık yüzün oldu sanırım. Ne dersin? *** Sayın Hasan Alicik millet vatandaşlık yasası ile af yasasını soruyor. Herkese merak etmeyin Yes be Annem deyip Eylül ayında af Ekim ayında da Vatandaşlık yasası çıkacak dediniz. Eylül ayı geçti Sorry be Annem dediniz. Sonra Ekim ayının da ağır ağır sonuna geldik. Şimdi sanırım Pardon be Annem demeye hazırlanıyorsunuz. Dikkat edin millet size hade Barra be Annem derse Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak. --- Sayın Asım Akansoy bir ara gümbür gümbür AKAN çeşmeniz önce şırrr diye şimdilerde de tıp tıp diye akmaya başladı. CTP Başkanlığı mücadeleniz esnasında alabildiğince şişen balonunuz Sanırım bir süre sonra da tıp tıp diye akan çeşmeniz TISSSS diye ses verecek.  Neyse kolay gelsin. Sizi uykurken rahatsız etmeyelim. Tatlı rüyalar.