Maliye Bakanımız, Sn. Serdar Denktaş, AB tarafından hangi derneklere, ne kadar yardım edildiğini açıklamış.
Bu açıklamayı yaparken her ne kadar da , “dernekler bu paralar ile ne yaptılar, bunu öğrenmek istiyoruz” diyorsa da, gerçek niyetinin ne olduğunu bilmiyorum (!) ama açıklamanın zamanlaması manidar.
Her çözüm ihtimali öncesi bu tür açıklamaların yapılması tesadüf mü acaba?
Gerçi açıklamasının bir bölümüne sıkıştırdığı “Reddediyoruz İnisiyatifine ” yaptığı göndermeyle , “ Koordinasyon Ofisini reddediyorsunuz ama AB’den yardım alanların ne yaptığı da belli değil” demeye getiriyor ama bu bile Hükümetin kendisine yaptığı en büyük hakarettir.
Zira özetle” hükümet olarak biz, ülkede kimin ne yaptığını bilmekten aciziz” demenin yeridir.
Ne demek, “AB’den para alan derneklerin ne yaptığını bilmek hakkımız” demek?
Hakkınızdan öte, görevinizdir Sn. Bakan.
Bu ülkedeki derneklerin hepsi, devlette kaydı olan ve yasaların verdiği yetkiyle denetlenebilir örgütlerdir.
Yani finanslarını nasıl sağladıklarını, nasıl para toplayıp gelir elde ettiklerini, nerelerden hangi ad altında bağış aldıklarını ve bunları nerelerde hangi amaç için kullandıklarını, neler yaptıklarını, denetlemek sizin görevinizdir.
Ülkede neler olup bittiğini bilmeyen bir hükümet olur mu Allah aşkına?
Bu ülkede kimin ne yaptığını, medya yoluyla sormak, hükümet adına ne büyük bir ayıp?
Gerçi ufacık ülkede herkes kimin ne yaptığını biliyor ama halkın bilip, ülkeyi yönetenlerin bilmemesi normal mi?
Mesela Lefke bölgesinde, insanların inançlarını sömürerek, dini kitapların satıldığı bilgisi dolaşıyor ortada, bu işi yapanlar kimlerdir, hangi dernek ya da dergah adına yapıyor bunu?
Ya da “şunu sevenler derneği”, “bunu koruyanlar ve yaşatanlar derneği” adı altında birçok tabelası olup üyesi olmayan sadece belli dönemlerde üç-beş kişinin çıkıp bağırdığı dernekler var.
Bunların ne yaptıklarını, varlıklarını sürdürdükleri paraları nereden bulduklarını ve amaçlarının ne olduğunu biliyor musunuz?
Diğer yandan Mağusa’da kurulan Din eğitimi verildiği iddia edilen “Sevdost-Der” derneği ne iş yapar, bu derneğin başkanının, çocuklara cinsel taciz etmekten başka görevi var mıdır mesela?
Bunları bilmek ve denetlemek sizin sorumluluğunuzda değil mi?
Hatta diğer bir sorumluluğunuz da, Sosyal Devlet anlayışı ile vatandaşlarınızın ihtiyaçlarını giderip, sorunlarını çözmektir.
Eğer siz bunu yapmazsanız elbette ki, sizin boşluğunuzu bir çok, dernek, cemaat, v.s. doldurur.
Örneğin, birçok okul, eksikliklerini, ürettikleri projeler karşılığında AB’den aldıkları yardımlarla kapatıyor.
Bir okula oyun alanı yapmak, ya da bir meslek lisesinin mutfağını yenilemek AB’nin görevi mi olmalıydı?
TC’den alınan yardımlar için de durum aynı.
Eğer ki, siz Hükümet olarak mersedes almak ya da, yurt dışı geziler yapmak yerine, ülkenin ihtiyaçlarını düşünseydiniz, bu tür yardımlara ihtiyaç kalmazdı ve “yardım” adı altında bir çok dernek de kurulmazdı.
Hadi diyelim kuruldular.
Demokrasinin gereği, kurulmalarına karşı da değilim.
Ancak denetlenmeli ve amaçlarıyla, ne yapıp yapmadıkları bilinmeli.
Eğer ki; bu ülkeyi yönetme sorumluluğunu aldığınız için maaş alıyorsanız, ülkenin sorunlarını, ihtiyaçlarını, ülkede neler olup bittiğini, derneklerin, örgütlerin ve hatta kamu kuruluşuna atadıklarınızın, ne yapıp ne yapmadıklarını bilmek zorundasınız.
Siz bu ülkede olup biteni bilmekle, ülkeyi yönetmekle, yükümlüsünüz.
Eğer bilmiyorsanız bu sizin ayıbınız.
Gerçi siz de haklısınız (!)
Eğer görevinizi yapıp, dernekleri, şunları, bunları denetleseydiniz, “din “ kullanılarak kurulan bir derneğin başkanı, çocuklarda cinsel tacizde bulunmazdı.
Uyuşturucuyla mücadele derneği başkanı, uyuşturucuyla yakalanmazdı.
Şimdi ben soruyorum size, ülke içinde neler olup bittiği belli olmayan derneklerle yönetiliyorsa ve siz bunlardan haberdarsanız, oturduğunuz koltuğun hakkını vermiyorsanız, aldığınız maaşın karşılığında ne yapıyorsunuz?
Bunu bilmek hakkımız değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.