Bu ülke zor uçar

Maliye eski Bakanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk ekonomisi için bir zamanlar “uçuyor” ifadesini kullanmıştı. Başarılı bir ekonomist tarafından dile getirilen bu açıklama o dönemde bir çok tepkiyi de beraberinde getirmişti. Ancak bu ülkede ekonominin uçmadığı, hatta yerlerde süründüğü su götürmez bir gerçek. Ben para pul işlerinden çok anlamasam da, sokağın nabzında çok büyük bir kriz olduğu ortada. Bugünkü yazımın başlığı bu ülke zor uçar şeklinde. Müsebbibi ise Kıbrıs’ın kuzeyinde uçan tek şeyin uyuşturucu bağımlıları olması. 2012 yılında  Maliye Bakanı’nın ikinci makam arabası olarak kullandığı MB056 plakalı 3 TDV6 SE Land Rover model arabanın sahibi farklı bir tartışmayı başlatmıştı. Glen Hibbert’in İngiltere’de Meropolitan Ağır Suçlar Birimi tarafından 3 Ekim 2011′de tutuklandığı öğrenilmişti. Gümrük Müdürlüğü, MB 056 plakasıyla Maliye Bakanlığı’na ikinci makam arabası olarak tahsis edilen Land Rover’in, 11 Temmuz 2011′de Girne Gümrüğü’ne geldiği, aranmayınca 3 ay bekletilip açık artırmaya çıkarıldığını, alıcı bulunamayınca da bakanlığa tahsis edildiğini duyurmuştu. Araç sahibi Glen Hibbert’in 14 Temmuz’de güney Kıbrıs’a geçtiğinin ve bir daha geri dönmediğinin saptandığı da Gümrük Müdürlüğü tarafından açıklanmıştı. Gümrük Müdürlüğü, söz konusu aracın çalıntı olduğu ile ilgili olarak İngiliz Polisi tarafından kendilerine herhangi bir bildirim yapılmadığını açıklamıştı. Gümrük Müdürlüğü, kendilerinin İngiliz Polisi’nden araçla ilgili bir bilgi isteyip istemediklerini belirtmemişti. Dün aklıma geldi, İngiltere’de, Hibbert’in tutuklanma nedeni “uyuşturucu kaçakçılığı” olarak ifade edilmişti. Bu arabada uyuşturucu kullanılmış olması, belki de uyuşturucu taşınması kuvvetle muhtemeldi. Ersin Tatar’ın o günlerde “Ekonomi Uçuyor” diye anlattığı acaba bu uyuşturucuların etkisinden miydi? Bilmiyoruz. Bizim ülkemizi incelerken, havaalanımız yok. O çoktan özelleştirildi. Üstelik tam 25 yıllığına. Yeniden bu havaalanına sahip olmak için 2037 yılını beklememiz gerekecek. Ülkeye ait olan Kıbrıs Türk Hava Yolları ise batırıldı. Şu an eski çalışanlarının sokaklarda süründürüldüğünü görüyoruz. Yeni bir hava yolu kurulması için ise bir girişim yok. Niyet konusunda da şüphem var. Gelelim uçmakla alakalı olarak bahsi geçen yangın helikopteri konusuna. Onunla ilgili olarak bütçede para olmadığı savunulmuştu. Yeni bütçeye de sokmayı başaramayacağız anlaşılan. Ülkeye ait bir ambulans helikopter falan da yok. Bize ne kalıyor bu durumda? Uçan ekonomi, uçan uyuşturucu bağımlıları bir de uçan sivrisinekler. Atatürk “İstikbal göklerdedir” demişti. Ya Atatürk yanıldı, ya da bize çok ciddi hatalar var. ***** GÖZE ÇARPANLAR Sayın İsmail Arter, dün önemli bir sınav daha verdiğinizi gördük. Mağusa sular altında kaldı. Oktay Kayalp’ın bu yağmur sonrasında ne düşündüğünü çok merak ettik doğrusu. Çok geçmiş olsun. Sayın Prof.Dr.Necdet Osam, DAÜ VYK’nın sizi vekaleten de olsa Rektör olarak ataması isabet olmuş. Personelin size büyük desteğinin olduğunu gördük. Şu anda DAÜ’de taşların nasıl oynayacağı ise merakla bekleniyor. Sayın Süleyman İrvan, sizin öğrencilerinizin yaş tahtaya basmayacağını, sizin bizden çok daha iyi bilmeniz gerekiyordu. Biz, DAÜ’deki gelişmeleri hem heyecan hem de eğlenerek takip ettik. “Sccop News” ve “Follow Up” bizce de, işte böyle olur. Sayın Hasan Taçoy, kış girişinde yağmur suları ile birlikte kucağınızda çok büyük bir problemi bulduğunuzu gördük. Ülkenin ciddi altyapı sorunları varken, bakanları çok fazla sokakta göremeyen vatandaşların sizi özellikle sel baskını olan sokaklarda, görmesi moral verdi. Bizden söylemesi. Sayın Harper Orhon, Mandıra Times ekibinin gazabına uğradığınız ve özellikle avcıların büyük panik yaptığı haberlerden oldukça muzdarip olduğunuzu gördük. Biz bu ekibin başımıza büyük belalar açacağını biliyorduk. Sayın Ali Bizden, Ulus Baker projesinde her türlü görevi üstlenmeye razı olduğunuzu duymak güzeldi. Ulus Baker gibi önemli bir düşünce insanını başta Kıbrıs Türk insanı olmak üzere tüm dünyaya farklı yönleri ile tanıtmak bizce de elzem oldu. Desteğin için teşekkürler. ***** GÜNÜN FOTOĞRAFI Savaşlar, doğal afetler ve göçler hiç kuşkusuz çocukların tertemiz ruhlarında kocaman çatlaklar oluşmasına neden oluyor. İşte bu fotoğrafta öyle anlardan birisi. ***** NOSTALJİ Bu ülke bir bir tüm kültürel değerlerini yitiriyor. Şimdilerde Super Cola piyasada çok fazla gözükmüyor. Biz kapitalist düzen içerisinde erimeye devam ediyoruz. 1962 yılında Ali Eyüpoğlu tarafından bir aile şirketi olarak Mağusa’da kurulan şirket, çok büyük bir geçmiş özlemini bize hatırlattı. Fotoğraf kola üretim tesislerinden. Garga Suyumu özlediğimi de belirmem gerek.