Bu ülkede güzel şeylerde oluyor

Garip bir baş ağrısı ile uyandım. Aslında, gece çok fazla uyuyamadığımı da belirtmem gerek. Artık yaz geceleri işkence gibi gelmeye başladı. Ne gündüzün, ne de gecenin tadı yok gibi. İşte öyle garip bir şekilde başladı gün. Dün sabah, yine evin kapısına bırakıla gazetelerimi, bir bardak filtre kahve eşliğinde okumaya başladım. Kahvemi yudumlarken, hem Detay’ın baskısını, köşe yazarlarını ve gözden kaçırdığım haberleri inceledim. Öte yandan, ülkenin diğer gazetelerde neler var onlara baktım. Baş ağrım dışında, her zamanki gibi bir sabahtı. Gazeteler yine gerek ülkeden, gerek dünyadan farklı suç haberleri veriyordu. Savaşın resimleri vardı gazetelerde. Yani gün yine sıkıcıydı. Her günkü gibiydi. Aklıma nereden takıldı bilmem ama arabama binmem ile Fikri Karayel’in “hayal edemezsin” şarkısı sabah sabah dilime dolandı. Ofise geldiğim ilk dakikalarda, bilgisayarımdan bangır bangır bu şarkıyı dinledim. Fikri’nin İngiltere’de çekilmiş klibini ilk kez seyrediyordum. Surat ifadesi, mimikleri ve ses rengi ile Fikri Karayel şu sıralar hep şikayetçi olduğum sıcaklara inat, bana garip bir enerji verdi. Fikri, adeta, bu ülkede güzel şeylerin de olduğunu anlatırcasına şarkısını söylüyordu. “Battık, iflas ettik, hayatımız karardı, bu ülkede güzel şeyler olmaz” diyenlere inat, gençlere güvenmemiz gerektiğini, fırsatlar sunulduğu zaman, yetenekli bireylerin kendisini gösterme şansı yakalayacağını düşünenlerdenim. Ülkenin profili hızlı bir şekilde değişiyor. Artık gençleri, çok daha başarılı projeler ile yaşamın tüm alanlarına bulabiliyoruz. Abileri, ablaları önlerini açacak olsa, koltukları terk etmeyi başarabilse ülkede nelerin değişebileceğini çok daha yakından görme şansımız olacak. Kültür- sanat alanında, siyasette, sağlıkta, bilimde çok özel gençlerimiz var. Yere sağlam basabilen, tuttuğunu koparabilen bu yürekler gençlik politikalarının olmamasından şikayetçi. Aslında kendi başarıları ile adlarını ülke toprakları dışında başarıyla duyuran gençlerin tümünün ortak derdi, bu topraklarda kök salabilmekten başka bir şey değil. Tabak altlığı niyetine kullanılabilecek, karton parçaları gibiyken diplomalar, fırsatsızlık yürekleri yakıyor. Tüm suç haberlerine, siyasetteki çirkefliklere rağmen ben umutluyum. Bu ülkede güzel şeyler de var. Şarkı “hayal edemezsin” diyordu belki ama benim hala umudum var….  ***** GÖZE ÇARPANLAR Sayın Mehmet Erkul, bir yandan yeni ofisinize alışmak için, ofiste daha çok vakit geçirmeye çalışıyor ve zamanınızın büyük bölümünü ise sosyal medya sitelerinde harcıyormuşsunuz. Bizce, belediye başkan danışmanlığınız sonrasında hayata daha hızlı dönmenin yolunu kolayca buldunuz. Sayın Deniz Gürgoze, gözünüzü şimdi ise İskele bölgesinde bulunan belediyelere dikmişsiniz. Mesarya bölgesinde yaşanan değişimden sonra İskele - Karpaz bölgesinde de iş potansiyeli hissetmeniz güzel. Ama bu bölgeler bu kez canınızı biraz yakabilir. Sayın Suat Günsev, ülkeye gelmesi hedeflenen su çalışmaları sizi epeyi yormuş ve tepki koymuşsunuz. Üstelik artık sorunlara şahsen müdahale etmeye başlamışsınız. Su projesine gösterdiğiniz tepki yanlış anlaşmalara neden olabilir. Aman biraz daha dikkatli olmakta fayda var. Sayın Metin Şahinoğlu, torun sevgisi bütün sevgilerin üzerinde geldiğini artık sizde kabul etmişsiniz. Öte yandan torun sahibi olmakla beraber yaşlandığınızı da daha net hissettiğinizi öğrendik. MTG’de olan son gelişmeleri yakından takip etme şansını hala bulabiliyor musunuz merak ettik. Sayın Mehmet Harmancı, daha ilk 100 gününüz dolmadan sosyal medyada size karşı saldırılar başlamış. Bu saldırıları biz de şu an itibarı ile yersiz görüyoruz ama Lefkoşa Surlariçi’nde temizliğe biraz daha özen gösterilmesinde fayda var. Sayın Özdemir Berova, anneniz Tülin hanımın yaptığı tuzsuz nor böreklerini görünce diyeti boş vermişsiniz. Sağlıklı kafa, sağlıklı vücutta bulunur sözüne biz de katılıyoruz. İşin özü konu anneniz de olsa diyeti boşlamamakta fayda var. Sayın Haluk Doğandor, bayram tatilinde bile dur durak bilmeden iş aşkı ile yanıp tutuştuğunuzu gördük. Artık sizin, iddia ettiğiniz gibi genç bir delikanlı olmadığınızı, hatta kalbinizin de aşırı stres ve gerginliklere tepki verebileceğini hatırlatmakta fayda var. Sayın Hamit Bakırcı, Yazı İşleri Müdürümüz Oya Gürel’in gündeminde yine siz varsınız. Biz Oya Gürel’i uzun zamandır hiç bu kadar heyecanlı görmemiştik. Sanırım sizinle gerçekleştireceği röportaj sonrasında Oya daha sık bakanları ziyaret etmeye başlayacak. Hadi hayırlısı. **** BECERİKSİZLİK Rauf Denktaş’ın ölümünün üzerinden tam 932 gün geçti. Rauf Denktaş’a hak ettiği gibi bir anıt mezarın henüz yapılamadığı gözlemleniyor. Devletin sahip çıkmak için girişim başlattığı anıt mezarın yapımına maalesef henüz başlanmış değil. Günün beceriksizleri, konuyu erteleyen siyasetçilerimiz ve yetkililer oldu. ***** ESKİ FOTOĞRAFLAR 1972 Arabahmet İlkokulu Öğrencileri ***** FIKRA LASTİK Yaşlı adamın biri otobüse binmiş. Oturacak yer yokmuş. Ayakta duruken bastonu durmadan yerden kayıyormuş. Bunu gören genç bir adam yaşlı amcaya dönüp: - Bey amca, o bastonun ucuna bir lastik takarsan kaymaz! demiş. Bunun üzerine yaşlı adam da, gence dönüp: - Evladım! O lastiği baban zamanında takmış olsaydı ben şimdi oturuyor olacaktım!...