• BIST 9751.34
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 16 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 5 °C

Burası DAÜ kampüsüdür, Nişantaşı kampüsü değil ve hiçbir zaman olmayacak!!!

DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN Özel Doğa Okulları Limited Şirketi'nin Ocak 2016’da tarihinde yapılan hisse devri ile tüm hisselerini Nişantaşı Üniversitesi Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu'na devretmesi ile ilgili çarpıcı açıklama geldi
Burası DAÜ kampüsüdür, Nişantaşı kampüsü değil ve hiçbir zaman olmayacak!!!

İşte o açıklama:

Mali zorluklar gerekçe gösterilerek DAÜ eski yönetimi tarafından 2011 yılında acemice ve öngörüsüz bir şekilde Özel Doğa Okullarına devredilen Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarımız (DAK, DAİ ve Kreş) yeniden el değiştirmiştir. Özel Doğa Okulları Limited Şirketi Ocak 2016’da tarihinde yapılan hisse devri ile tüm hisselerini Nişantaşı Üniversitesi Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Levent Uysal’a devretmiştir. Bu devirle birlikte Özel Doğa Okullarının işletmesinde bulunan Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarımız da bir anlamda Nişantaşı Üniversitesi Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları olmuştur.

Maalesef DAÜ’nün yasal zeminde bu devirle ilgili söz söyleme hakkı eski Rektör Sayın Prof. Dr. Abdullah Öztoprak tarafından 2011 yılında imzalanan protokolle elinden alınmıştır. Protokolde DAÜ’nün yapacağı herhangi bir devire karşı Doğa Okullarını koruyan madde bulunmasına rağmen Doğa Okullarının yapacağı herhangi bir devire karşı DAÜ’yü koruyacak bir madde konmamıştır.

Üniversite Öncesi Eğitim kurumları devredilirken Özel Doğa Okullarının ilk ve orta eğitim alanında deneyimli oldukları ve bundan dolayı eğitim kalitesinin yukarıya çekileceği, üniversiteye ise Türkiye’deki Doğa Okullarından öğrenci getirileceği anlatılmıştı. Özel Doğa Okulları işletmesi altında geçen beş yıl değerlendirildiği zaman verilen vaatlerin hiçbirinin gerçekleşmediği görülmüştür.

Doğa Okullarında öğrenim gören öğrenciler biz DAÜ’lülerin ve Mağusa halkının çocuklarıdır. Çocuklarımızın kimler tarafından eğitim alacağı, hangi sistem/sistemlerin takip edileceği doğal olarak bizleri yakından ilgilendirmektedir. Daha da önemlisi çocuklarımızı eğitecek olan kurumun tecrübesi ve deneyimleridir. Nişantaşı Üniversitesi ilk ve orta eğitim alanında hiç tecrübesi olmayan bir kurumdur. Bu devir ticari bir işlem sonucunda gerçekleştiği için doğal olarak akademik kaygılar düşünülmemiştir. Ne DAÜ’lü ne de Mağusalı velilerin kaygıları dikkate alınmıştır. Tamamen kar odaklı yapılan işlem yine tekrarlanabilir ve önümüzdeki yıllarda okullarımız “uygun fiyatı veren” bir kumarhane sahibine de devredebilir. Peki, sormak istiyoruz; 2011 yılında aldıkları devir kararını savunurken “Ne yani ihale açalım da okulları kumarhane sahiplerine mi verelim?” diyen DAÜ eski yönetimi gelinen bu nokta hakkında ne düşünüyor? Eski yöneticiler suskun olabilir,  bu ülkede Eğitim Bakanlığı’nın görev yetki ve sorumlulukları, söyleyecek bir sözü yok mu? Eğitimi ticari ilişkilerin odağına yerleştiren bu devir onlar açısından uygun mu?

Bizler bu soruların cevaplarını iyi biliyoruz. Çocuklarımız adına taşıdığımız kaygıların yanı sıra yıllarımızı verdiğimiz kurumumuz Doğu Akdeniz Üniversitesi için de endişelenmekteyiz. Bu devir ile ortaya çıkan yeni durum DAÜ açısından kabul edilemez niteliktedir. Yeni durum DAÜ kampüsü sınırları içinde DAÜ’ye rakip başka bir üniversitenin eğitim öğretim faaliyeti yapacağı gerçeği ile bizleri karşı karşıya bırakmıştır.  Bilindiği gibi Nişantaşı Üniversitesi ülkemizde yükseköğretim alanında da faaliyetlere başlamıştır. DAÜ’nün bu yeni durumu kabul etmesi ve kendi kampüsü içinde kendi kurumlarını Nişantaşı’nın yönetimine bırakması kendi kendini inkâr etmesi anlamı taşımaktadır. Akademik, yönetsel ve mali anlamda tüm sorunlarını aşma noktasında olan DAÜ’nün böylesi bir oldu bittiyi kabullenmesi beklenemez. DAÜ bu kurumları başarıyla ileriye taşıyacak hem akademik hem yönetsel hem de mali kapasiteye sahiptir.

Bu kampüs DAÜ çalışanlarının emeğiyle kuruldu, gelişti ve büyüdü. Unutulmasın ki bu ülkede Cumhurbaşkanları, hükümetler, bakanlar, rektörler geldi geçti ama DAÜ hep dimdik ayakta kaldı; DAÜ kampüsü Mağusa’nın can damarı olmaya devam etti. Bugün hiçkimse bizden bu kampüsü başka bir üniversite ile paylaşmamızı beklemesin. DAÜ’de yetkili sendikalar olarak Üniversitemizin içinde başka bir üniversitenin her ne maksatla olursa olsun faaliyette bulunmasını asla kabul etmeyeceğiz. Bu konuda her türlü mücadeleyi sonuna kadar vermeye kararlıyız.

2011 yılında imzalanan protokolün 13. Maddesi gereği on yıllık olan sözleşme beşinci yılın sonunda altı ay önceden (gerekçe göstermeksizin) ihbar verilmek suretiyle feshedilebilir. Haziran 2016 tarihinde sözleşmenin beşinci yılı dolacaktır. Bu feshin gerçekleşmesi için tüm şartlar olgunlaşmıştır. DAÜ Rektörlüğü, DAÜ VYK ve Hükümetten talebimiz Özel Doğa Okulları ile yapılan protokolün derhal feshedilerek, başka bir üniversitenin kampüsümüz içine yerleşip faaliyet göstermesine engel olmaları ve “Kampüs içinde Kampüs” rezaletine son vermeleridir.

DAÜ-SEN                             DAÜ BİR-SEN

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler