• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 1 °C

Burcu Hürriyete konuştu

Hiçbir konuda etnik ayrımcılık yapılmayacak...
Burcu Hürriyete konuştu

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıslı Türkler başta olmak üzere Kuzey Kıbrıs’ta mülk sahibi yabancılarda tedirginliğe yol açan mülkiyet konusundaki son gelişmeleri Hürriyet’e anlattı. Rumlarla müzakerelere de bizzat katılan Burcu, mülkiyet konusunda Türk tarafının aleyhine adımlar atmadıklarını belirterek, “Vatanı satıyor diyorlar ama satmıyoruz. Haklarımızı sonuna kadar savunuyoruz” dedi.

Burcu Hürriyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

BM konuşuyor Akıncı susuyor:

Bizi böyle eleştirmeye kalkıyorlar ancak liderler zirvesi sonrasında BM temsilcisi Espen Barth Eide’nin açıklamaları Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı ve Rum Lider Sayın Nikos Anastasiadis’in toplantıda varmış oldukları uzlaşılarla ilgilidir. Yapılan açıklamalar BM’nin değil, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Anastasiadis’in sözleri ve müzakerelerde mutabakat sağladıkları hususlardır.

Mülkiyette ilk söz hakkı Rumların mı?

Hayır, eski mülk sahipleri yanı sıra bugünkü kullanıcıların da hakları olacaktır. Bireylerin mülkiyet hakkı bugünün meselesi değil geçmişte kabul edilen ve uluslararası hukukta yer alan bir konudur. Bu bağlamda, sanki mülkiyet hakkını 41 yıl sonra ilk kez tanımışız gibi ‘Akıncı ödün verdi, kabul etti’ eleştirileri haksız ve tamamen yanlıştır. KKTC’deki Rumların mülkleriyle ilgili bizim kurduğumuz Taşınmaz Mal Komisyonu takas, tazminat ve iade yöntemlerini kullanarak zaten yıllardır çözüm üretmeye çalışıyor. Bu yeni bir şey değildir. Bizim için önemli ve yeni olan şey, gerek uluslararası hukukta gerekse Kıbrıs’ın özel şartlarında, mülk sahiplerinin hakları kadar şimdiki kullanıcının haklarının da kabul edilmesiydi. Bunu sağlamayı başardık ve bu durum Sayın Espen Barth Eide’nin açıklamasında da yer almıştır. Asıl gözden kaçırılmaması gereken husus da budur.

Mevcut kullanıcı tanımına kimler giriyor?

Bu tanım konusunu müzakere etmeye devam ediyoruz. Muhataplarımızla henüz bu konuda yüzde 100 mutabık kaldık diyemem. Ancak iç rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki geçmişte bulunduğumuz noktadan şu haliyle bile toplumsal çıkarlarımız açısından daha ileri noktadayız.

‘Türkiye kökenlilerin mülkleri gibi’ etnik ayrım yapılacak mı?

Sadece mülkiyet konusunda değil, hiçbir konuda etnik ayrımcılık yapılmasını kesinlikle onaylamayız. Bu konularda Kıbrıs Türk tarafının duruşu son derece açık ve nettir.

Mülkiyette iade, takas ve tazminat kriterleri neler?

Bu konu çok önemli ve uzun müzakerelere ihtiyaç duyulan bir konudur. Hangi mülkler iadeye, hangileri takas ve tazminata girecek bu tarafların uzlaşacağı ortak kriterlerle ortaya çıkacak. Pek çok kriter olabilir ve bu kriterlerin müzakeresine başlanıyor.

Mülkiyet komisyonu ne yapacak?

Çözüm sonrasında bireylerin karşı karşıya gelmemesi için bağımsız bir mülkiyet komitesi kurulacaktır. Bu komiteye eski mülk sahipleri ile şimdiki kullanıcılar müracaat edebileceklerdir. Tarafların tercihlerine ve mülklerle ilgili uzlaşılacak kriterlere göre, komite çeşitli kararlar verebilecektir. Komite Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlardan eşit sayıda oluşacak ve anlaşmazlık durumları için

yabancı üyelerin olması hususu da görüşülmektedir. Ayrıca, hem eski mülk sahiplerinin hem de şimdiki kullanıcıların komitenin kararlarına itiraz hakkı olacak ve bu itirazlar için mahkeme yolu açık tutulacaktır.

Müzakerelerde AB müdahil mi?

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ziyareti sırasında Kıbrıs’la ilgili Pieter Van Nuffel’i atadı. Atama, ‘AB taraf olarak kabul edildi’ diye çarpıtıldı. Sanki AB Rumlarla birlikte bizim karşımıza geçmiş ve taraf olmuş, sorunun bir parçası olmuş gibi izlenim yaratıldı. Bu tamamen yanlıştır. AB müzakerelerde ne taraftır ne de müzakerelerin zeminidir. Görüşme süreci Birleşmiş Milletler zemininde yürütülmektedir. İşte bu nedenle Sn. Peter Vanu Nuffel

BM heyeti içinde yer alıyor gibidir. Sn. Nuffel ancak tarafların talebi üzerine ihtiyaç duyulduğu zamanlarda teknik katkı koyacaktır. AB’ye hazırlanmak hiç kolay değildir. Bazı ülkelerin hazırlıkları yıllar sürüyor. Kıbrıs Türk tarafı hızlı bir şekilde AB’ye hazırlanmalıdır. Bu açıdan bakıldığında AB’nin ilgisi, teknik ve finansal katkısı bizim arzu edeceğimiz bir şeydir.

Anlaşma AB’nin birincil hukuku olacak mı?

Kıbrıs sorununun iki toplumlu ve iki bölgeli bir şekilde çözülmesine çok duyarlıyız. Bu konunun gelecekte AB mahkemelerinde bozulmaması için en üst düzeyde hukuki garanti istiyoruz. Bugünkü pozisyonumuz itibariyle, bu garantinin varılacak anlaşmanın tüm AB parlamentolarında onaylanarak birincil hukuk olmasıyla mümkün olacabileceğine inanıyoruz. Aynı amaca yönelik başka bir formül varsa en azından şu anda biz bilmiyoruz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler