Pek çok insan burnunun şeklinden memnun olmayabiliyor ve hatta estetik cerrahiye bile başvurabiliyor. Peki yüzümüzün en belirgin figürlerinden biri olan burnumuzun şeklini kime borçluyuz?
Bilim insanları, Neandertal DNA’sının burnumuzun şeklinin oluşmasında rol aldığını ortaya çıkardı.
UCL araştırmacıları tarafından yürütülen yeni çalışmada, Afrika’dan ayrıldıktan sonra daha soğuk iklimlere adapte olan insanların, daha uzun bir buruna neden olan genin kaynağı olduğu ileri sürülüyor.
Araştırmayı yöneten Dr Kaustubh Adhikari şunları söyledi: “Neandertal genomunun dizilenmesinden bu yana, kendi atalarımız Neandertallerle çiftleşerek bize onların DNA’larından küçük parçalar bıraktığını öğrenebildik. Neandertallerden miras kalan bazı DNA’ların yüzümüzün şeklini etkilediğini bulduk.”
6 BİNDEN FAZLA KİŞİ İNCELENDİ
Araştırmacılar; Brezilya, Kolombiya, Şili, Meksika ve Peru’dan toplanan Avrupa, Kızılderili ve Afrika kökenli 6 binden fazla kişiden alınan verileri kullandı.
İnsanlardan alınan genetik bilgiler, yüzlerinin fotoğraflarıyla karşılaştırıldı. Araştırmacılar, farklı yüz özelliklerinin farklı genetik özelliklerle nasıl bağlantılı olduğunu görmek için yüzlerdeki burun ucu veya dudak kenarı gibi noktalar arasındaki mesafelere baktılar. Ve 33 genom bölgesi belirlediler.
Araştırmacılar, özellikle ATF3 olarak adlandırılan bir genom bölgesinde, Kızılderili soyuna sahip birçok insanın Neandertallerden miras kalan genetik ize sahip olduklarını buldular. Bu da burnun uzunluğunun artmasına neden oluyor.
İKLİM KOŞULLARI BURNUN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Fudan Üniversitesi’nden Dr Qing Li şunları söyledi: “Burunlarımızın şeklinin bu şekilde oluştuğu uzun süredir tahmin ediliyor. Burunlarımız soluduğumuz havanın sıcaklığını ve nemini düzenlememize yardımcı olabileceğinden, farklı burun şekilleri atalarımızın yaşadığı farklı iklimlere daha uygun olabilir. Burada tanımladığımız gen, atalarımız Afrika’yı terk ederken insanların daha soğuk iklimlere uyum sağlamasına yardımcı olmak için Neandertallerden miras alınmış olabilir.”
Fudan Üniversitesi, UCL Genetics, Evolution & Environment ve Aix-Marseille Üniversitesi’nden ortak yazar Profesör Andres Ruiz-Linares ise araştırmayla ilgili şunları ekledi: “İnsan çeşitliliğine ilişkin çoğu genetik çalışma, Avrupalıların genlerini araştırır. Oysa çalışmamızda çeşitli Latin Amerikalı katılımcılar, genetik çalışma bulgularının kapsamını genişletiyor ve tüm insanların genetiğini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.”
Araştırmacılar keşfin, Homo Sapiens’ten farklı olarak yüz şeklimizi etkileyen ikinci DNA keşfi olduğunu söylüyor. Aynı ekip, 2021 tarihli bir makalesinde dudak şeklini etkileyen bir genin de eski Denisovalılardan miras kaldığını keşfetmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.