• BIST 8626.26
  • Altın 3023.12
  • Dolar 34.3415
  • Euro 37.464
  • Lefkoşa 24 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 23 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C

Büyüyen çevre sorunu: Plastik atıklar

Dev petrokimya şirketleri, plastik kirliliği ile mücadele konusunda büyük bir işbirliğine gittiklerini açıkladı. Ancak çevreye yardımcı olmak için plastik üretiminin azaltılması pek de söz konusu değil.
Büyüyen çevre sorunu: Plastik atıklar

Yakın çocukluk arkadaşımın 2 yaşına girdiği gün New York Times, "Petrokimya Sözü ve Tehlikesi" başlıklı derinlemesine bir makale yayınladı.

Bu makalede, sentetik üretimin karmaşıklığı ve simyasının iç yüzüne dair bilgiler yer alıyor ve plastik gibi ürünlerin, tüketicilerin gereksinimlerinden daha çok sanayinin ihtiyaçlarını karşılamak için yaratıldığı iddia ediliyordu. Aynı makale, büyük ölçekli üretimin gelecek yıllarda çevre açısından tehlikeli olabileceği konusunda da uyarılarda bulunuyordu.

Bu makale yayımlandığında tarihler 1977'yi gösteriyordu. Şimdi hızlıca günümüze gelelim ve bakalım. Artık dünyanın dört bir yanında tıkalı su yolları, ölü vahşi yaşam ve göz alabildiğince çöp yığınları bulunuyor.

Onlarca yıl önce bu uyarıyı yapan makalenin yazarı bile geçen bu 42 yılda küresel ve küreselleşmiş bir toplumun, Statista verileri göz önüne alındığında, yıllık yaklaşık 50 milyon tonluk bir üretimden - yaklaşık 150 Empire State Binası'na eşdeğer – 2016 yılında nasıl 335 milyon tonluk bir üretime sahip olabileceğini hayal etmekte bile güçlük çekerdi.

Ve bugüne kadar ürettiğimiz 8,3 milyar ton plastik bulunmasına rağmen, bunların yüzde 91'i geri dönüşüme uğramadı. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2016 raporuna göre ise toplam plastik üretimimizi 2050 yılına kadar dört katına çıkarma yolundayız.

Bu plastikleri doğada kendi haline bırakıp, en kötü hava koşullarına maruz kalsamasını sağlasak da yüzyıllarca bozulmadan kalabilirler. Bu nedenle çevreciler temizlik çabalarından öte bir çözüm yolu bulunması konusunda çağrıda bulunuyor.

Petrokimya şirketleri öne mi çıkıyor?

Bu yılın ilk haftalarında ortaya çıkan Plastik Atıkları Durdurma İttifakı, bu konuda yardımcı olabileceği önerisinde bulundu. Bu girişim atık yönetimi, geri dönüşüm altyapıları, inovasyon, eğitim ve temizlik konularına odaklanan beş yıllık ve 1,32 milyar euro değerindeki planıyla plastiği çevreden uzaklaştırmayı hedefliyor.

Grubun Londra'daki lansman etkinliğinde, dünyanın en büyük petrokimya çok uluslu şirketlerinden BASF, Dow Chemical ve Exxon Mobil ve Proctor & Gamble gibi tüketim ürünleri imal eden şirketleri içeren yaklaşık 30 üye şirket kurulan grubun, hükümetler ve STK'lar ile ittifakta bulunarak kendi amacına uygun işler yapmak istediği açıklandı.

Döngüsel ekonomiler, değer zincirleri ve kaçırılmış geri dönüşüm fırsatları hakkında çok fazla konuşulmasına rağmen daha önce geri dönüştürülmemiş plastiklerin üretimi üzerinde yeniden ölçeklendirme seçeneği hakkında yeteri derecede tartışılmadı.

Uluslararası Enerji Ajansı geçen haftalarda yayınladığı son bilgilerde, küresel petrol tüketiminin hızla en büyük aktörü haline gelen petrokimya sektörünün sebep olduğu karbondioksit (CO2) emisyonlarının, 2050 yılına kadar yüzde 30'a ulaşabileceği belirtildi. Bunun temel sebebi ise petrokimya endüstrisinde birincil petrol kullanımı alanının plastik üretimi olması.

 Önlemek, tedavi etmekten daha iyidir

"Petrokimya endüstrisinin genişlemesini durduramazsak, plastik kirlilik krizini asla çözemeyiz." diyen Delphine Levi Alvares aynı zamanda plastik kirliliği krizine kalıcı bir çözüm öneren 1.400'den fazla örgüt hareketinden #breakfreefromplastic'in Avrupa koordinatörlüğü görevini yapıyor.

Alvares, "Son derece güçlü şirketlerden bahsediyoruz ve bu şirketlerin karar verici pozisyonundaki insanlar, bu konuşmayı yapmaktan korkuyor. Ancak buna ihtiyacımız var" dedi.

 Levi Alvares, Plastik Atıkları Durdurma İttifakı’ını   paranın boşuna kullanıldığı bir endüstri girişimi olarak görüyor.

"Elimizdeki ana mesaj kesinlikle kirliliği önlemek ile ilgili, çünkü plastik kirliliğinden kurtulma yolumuzu değiştirmeyeceğiz. Bu gerçekten plastiklerle olan ilişkilerimizi yeniden tasarlamakla ilgili."

İngiltere merkezli Çevre Yönetimi ve Değerlendirme Enstitüsü'nun (IEMA) politika danışmanı Martin Baxter, plastik kullanmanın birçok avantajının bulunduğunu ve de plastiğin anlam kazandığı ürünler olduğunu söyledi. Bununla birlikte, birçok ürün için alternatiflerin de var olduğnu dile getiren Baxter, "Burada bir eylem hiyerarşisi olacağını" ve şu soruların sorulması gerektiğini söyledi: "Bu malzemelerin herhangi birini kullanmam gerekir mi, kullandığım malzeme miktarını nasıl azaltabilirim, kolayca geri elde edebileceğim malzemeleri seçebilir miyim, ürünlerimi ömrünün sonunda ayrıştırılabilmesi için tasarlayabilir miyim? "

47176369_401.jpg

Tedarik odaklı plastikler ürünler

Ancak Levi Alvares için asıl mesele tüketicilerin, plastiğin aşırı kullanılmasının petrokimya şirketlerinin ihtiyaçları yüzünden gerçekleştiğini anlamalarını sağlamak.

"Fosil yakıtları çıkarmaya devam ettiğimiz sürece ve petrol ile plastik üretmenin, petrolü ulaşım veya enerji endüstrisi için hazırlamaktan daha kazançlı olduğu bu ortam devam ettiği sürece, plastik kullanacağız" dedi.

Bağımsız çevre örgütü Recycling Network'e göre, bu yeni ittifaktaki petrokimya şirketleri plastik üretim kapasitelerini 2014-2030 arasında genişletmek için milyarlarca yatırım yapıyor.

Plastik Atıkları Durdurma İttifakı daha önce geri dönüştürülmemiş plastiklerin üretimine ilişkin ölçeklendirme planları hakkında ise henüz bir yorumda bulunmadı.

 BASF'nin medya ilişkileri ekibinden Christian Zeintl'e göre Alman kimya devi BASF, "sürdürülebilirliğe katkıda bulunan yenilikçi ambalajlama çözümleri geliştirmeye büyük önem veriyor."

Zeintl, plastiklerin "dünyadaki yaşam standartlarının, hijyen ve beslenmenin iyileştirilmesine ve korunmasına yardımcı olduğunu" söyledi. Trucost ve Amerikan Kimya Konseyi tarafından hazırlanan 2016 plastik ve sürdürülebilirlik raporuna atıfta bulunarak, plastiklerin alternatifleri ile değiştirilmesinin çevresel maliyetleri neredeyse dört kat arttırabileceği ve dolayısıyla "yarardan çok zarar verebileceğini" söyledi.

Zeintl, "Çevre içindeki plastik atıkları azaltmak için agresif bir şekilde çalışsak bile, plastiklerin insanlara ve topluluklara sağladığı yararları da korumalıyız" dedi. "Burada bir seçim yapmak zorunda değiliz. Düşünceli, kapsamlı ve stratejik bir yaklaşım ile her ikisini de yapabiliriz."

Levi Alvares, hem böyle bir sonucun karşılıklı olarak dahil edilmesine hem de çevresel zararı tahmin etmek için maddi ikame modellemesinin kullanılmasına karşı çıkıyor, çünkü bunun asıl noktayı kaçırmamıza neden olduğunu söylüyor.

"Asıl sorun, kaynaklarımızı nasıl kullandığımızla ve ne tür ürünlerle paketlediğimizle ilgili." Çünkü plastik üretimi sonucu oluşan kirlilik uzun, yaygın ve çok yönlü bir durum olarak ortaya çıkar.

"Kirlilik, hammaddeler topraktan çıkarıldıklarında başlar." diyen Alvares, "Sera gazı emisyonları, su kirliliği ve atık yönetimi aşamasının ele alınma biçimi ve de bu kirliliklerin çevrede nihayet bulması durumunda, ekosistem etkilenecektir" diye ekledi.

Olur, oluyor ve olacak. Tıpkı ileri görüşlü bir makalenin bizi yıllar önce bu konuda usulca uyardığı gibi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler