Meclis Başkan Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı başkanlığında toplanan Cumhuriyet Meclisi’nde Ulusal Birlik Partisi (UBP)- Demokrat Parti (DP) Koalisyon Hükümeti’nin programı görüşülüyor.
Hükümet programı görüşülmeye başlamadan önce, onaya sunuşlar gerçekleşti.
UBP’NİN KOMİTELERDE YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER
Bu bölümünde UBP Grup Başkanlığı’nın bazı komitelerdeki değişikliğe ilişkin tezkeresi okunarak oyçokluğu ile onaylandı.
Buna göre, UBP Milletvekilleri Hamza Ersan Saner ve Nazım Çavuşoğlu’nun bakan olması nedeniyle boşalan Dilekçe ve Ombudsman Komitesi üyeliğine Ali Pilli; AB Uyum yasalarını görüşmek üzere oluşturulan geçici ve özel komite ile KTHY uçuşlarının sonlandırılma sebeplerinin araştırılması hakkında meclis araştırma komitesi üyeliğine Ersin Tatar; Uyuşturucu madde bağımlıları ve kullanıcıları hakkında denetimli serbestlik yasa önerisini görüşmek üzere oluşturulan geçici ve özel komite üyeliğine Erdal Özcenk ve Ali Pilli; Cumhuriyet Meclisi Dış İlişkiler ve Yurtdışı Etkinlikler Kurulu üyeliğine Esat Ergün Serdaroğlu ve KKTC ile TC Parlamentosu arasında oluşturulan Dostluk Grubu Genel Kurulu üyeliğine Zorlu Töre görevlendirildi.
Sayıştay komitesi üyesi Ersin Tatar yerine Ali Pilli, KTHY uçuşlarının sonlandırılma sebeplerinin araştırılması hakkında meclis araştırma komitesi üyesi Dursun Oğuz yerine Zorlu Töre görev yapacak.
DP’Yİ KOMİTELERDE ARABACIOĞLU TEMSİL EDECEK
DP Grup Başkanlığı’nın bazı komitelerdeki değişikliğe ilişkin tezkeresi de okunarak, oy çokluğu ile onaylandı.
Buna göre DP Milletvekilleri Özdemir Berova, Serdar Denktaş ve Fikri Ataoğlu’nun bakan olması nedeniyle Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi; İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi; Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin yanı sıra oluşturulan diğer geçici ve özel komitelerde DP’yi Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu temsil edecek.
UBP Grup Başkan Vekilliklerine Dursun Oğuz ve Ersin Tatar’ın getirildiği milletvekillerinin bilgisine sunuldu.
Mecliste daha sonra hükümet programı üzerindeki görüşmelere geçildi.
ERHÜRMAN: “SADECE 2 KONUDA TAKVİM ÖNGÖRÜLMÜŞ”
İlk sözü alan CTP Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman, yeni hükümete başarılar dileyerek, ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu.
Bir önceki hükümet programına kıyasla göze çarpan farklılığın, sadece iki konuda takvim öngörülmüş olması olduğuna dikkat çeken Erhürman, bunun sebebini anlayamadığını dile getirdi.
Erhürman, akıl hastalıklarıyla ilgili yasal düzenlemenin 1 yıl içerisinde çıkarılacağı ve dönem sonuna kadar üçlü kararnamenin sınırlandırılacağının söylenmesinin ötesinde herhangi bir takvimlendirme yapılmadığını kaydetti.
Tufan Erhürman, programda herhangi somut icraatlar bulunmadığına da işaret ederek, hükümet programının kamuoyu denetimini gerçekleştirecek şey olduğunu, bunun için de programın açık ve takvimlendirilmiş şekilde yapılması gerektiğini belirtti.
Neye oy verileceğinin bilinmesi gerektiğini ifade eden Erhürman, “Önümüzde ‘söz vermiyorum, kısmetse olur, merak etmeyin olur’ programı var” yorumunda bulundu.
“MÜŞAVİR YARATILMAMASI UYGULAMASI NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLMÜYOR”
Tufan Erhürman, müşavirler konusuna da değinerek, kendilerinin uyguladığı yeni müşavir yaratılmaması uygulamasının bu hükümet programında net bir şekilde görülmediğini savundu.
Erhürman, müşavir atamaları konusunda, “dönem sonu ifadesi” yer aldığına işaret ederek, bunun ne anlama geldiğinin açıklanmasını istedi.
Yeni müşavir atanması durumunda, çok şiddetli bir muhalefet sergileyeceklerini vurgulayan Erhürman, bu devletin yeni müşavirleri kaldıracak gücü bulunmadığını kaydetti.
Yeni istihdamlar konusuna da değinen Erhürman, CTP-UBP hükümet programında yer alan merkezi idare dışındaki kurumlarda istihdamın nasıl olacağı ile ilgili öngörünün neden yeni hükümet programında yer almadığını sordu.
Taşeron üzerinden istihdam yapma konusunda da eleştirilerde bulunan Erhürman, kendi hükümet programıyla, şimdiki hükümetin programını karşılaştırdı ve bu konuda da yeni hükümet programında gerekli maddelerin bulunmadığını söyledi.
Bu konularda hükümetin atacağı adımları destekleyeceklerini ancak adım atılmaması karşısında da ciddi bir muhalefet olacaklarını vurgulayan Erhürman, Ombudsman kurumu hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
POLİS VE KAMU HİZMETİ KOMİSYONU’NUN OMBUDSMAN’IN YETKİ ALANI DIŞINDA BIRAKILMASI
Ombudsman yasasında, Polis Genel Müdürlüğü ile Kamu Hizmeti Komisyonu’nun işlem ve eylemlerinin Ombudsman’ın yetki alanı dışında bırakılmasını eleştiren Erhürman, yasada değişiklik yapılmasının şart olduğunu vurguladı.
Polisin sivile bağlanması konusunda da değinen Erhürman, CTP-DP, CTP-UBP hükümet programında yer alan konunun, neden bu programda yer almadığını sordu.
Erhürman, özel sektörün sendikalaşması konusuna da değinerek, eski hükümet programında teşvik yoluyla öngörüler bulunduğunu ancak yeni hükümet programında bulunmadığını belirterek, yeni hükümetin bundan vazgeçip, geçmediğini sordu.
“Bazı hükümler konusunda niyet varsa ancak hüküm yoksa bu bizim için sorun değil, ama niyet de yoksa o zaman sorun yaşayacağız. Niyet yoksa, neden bizimle olan hükümet programına yazıldı. Bazı konular daha önce vardı, şimdi neden yok” diyen Erhürman, bunların cevabının kürsüden verilmesini istedi.
Basın kuruluşlarının haksız rekabete maruz kalması konusuna da değinen Ehürman, UBP ile olan hükümet döneminde bu konudaki öngörülerin programlarına yansıdığını ancak yeni hükümet programında bunun da bulunmadığına işaret etti.
“SU KONUSUNDA HEMEN HEMEN HİÇBİR ŞEY YOK”
Su konusunda ise, programın son derece tasarruflu olduğuna işaret eden Erhürman, programda bu konuda hemen hemen hiçbir şey olmadığını kaydetti.
Kendi adına su konusunda şartname ve sözleşmeyle ilgili konularda bir şeyler görmek istediğini vurgulayan Erhürman, Anayasal yetkilerin korunup, uygulanacağını içeren bir şeyler görmek istediklerini dile getirdi.
Polisle ilgili gündeme gelen yasaların, Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesine rağmen, imzalanmayıp meclise gönderilmediğini hatırlatan Erhürman, bu konuda programda bir tek cümle bulunmasını da eleştirdi.
Partilerinin, Telekomünikasyon ve limanlar konusunda yap işlet devret modelini kabul etmek zorunda olunduğu görüşünü dile getirdiklerini ancak bir takım kurumların özelleştirilmesinden bahsetmediklerini kaydeden Erhürman, ülkede yatım ihtiyacı olan kurumlarda para ve uzmanlıkları yoksa yap işlet devret modelini desteklediklerini belirtti.
Bu konudaki görüşlerinin hükümetteyken neyse, muhalefette de aynı olduğuna dikkat çeken Erhürman, yatırım söz konusu olmaksızın işletme hakkı devrine karşı olduklarını söyledi.
“YURTTAŞLIK KONUSUNDA SOMUT VE TAKVİMLENDİRİLMİŞ BİR ÖNGÖRÜ YOK”
DPÖ konusunda hükümet programında yer alan, personel ve ekipman olarak destekleneceği öngörüsünü destekleyeceklerini ifade eden Erhürman, bu konuda hükümeti tebrik ederek, “Umarım ekonomik programda yer aldığı için DPÖ lağvedilmez. Bu hükümet için önemli bir sınav olacak” dedi.
Kıb-Tek konusuna da değinen Erhürman, kurumda yapılacak değişikliğin, “muhasebe ayrıştırması” olması haklinde destekleyeceklerini ancak özelleştirme öngörüsü “üretim ve dağıtım bacaklarının ayrıştırılması” ise tamamen karşı olduklarını vurguladı.
Erhürman, programda, yurttaşlık gibi son derece önemli bir konuda da somut ve takvimlendirilmiş bir takım öngörü bulunmadığını belirterek, konu hakkında mevcut yasanın sadece değiştirileceğinin söylenmesinin yeterli olmadığını kaydetti.
Tufan Erhürman bunların açıkça ortaya konmasını ve meclis kürsüsünden açıklanmasını istedi.
ÇAKICI: “PROGRAM ÇELİŞKİLERLE DOLU”
Erhürman’dan sonra söz alan TDP Lefkoşa milletvekili Mehmet Çakıcı da, bir önceki hükümetin döneminin 8 ay olduğunu ve son üç yılda 3 hükümet değiştiğini anımsattı.
Yeni bir hükümet döneminin görüldüğünü, kendisinin bunu küçük ortaklar hükümeti olarak nitelediğini dile getiren Çakıcı, CTP-UBP ve CTP-DP döneminden sonra küçük ortaklar olan UBP-DP’nin yeni hükümeti kurduğunu kaydetti.
Hükümet programının çelişkilerle dolu olduğunu ileri süren Çakıcı, bakanların koltuklarına ısınamadan ve vizyon ortaya koyamadan, başka bakanlıklara atanmasını eleştirdi.
Söylenenlerin bir kısmının süre yetmeyeceği için yapılamayacağını da ileri süren Çakıcı, kadın bir bakan olmamasını da eleştirdi.
Kıbrıs sorunu çözümü konusunda programda yer alan iki devletlilikten kastın, kurucu devlet mi, yoksa oluşturucu devlet mi olduğunu soran Çakıcı, hükümetin çözüm süreci ve politikalarında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla karşı karşıya gelip, çözüm sürecine balta koyacağı görüşünü savundu.
Programda, sivilleşme ve demokratikleşmeyle ilgili hiçbir öngörü bulunmamasını da eleştiren Çakıcı, programda bir çok konuda olduğu gibi, bu konuda da muğlak ifadelerde bulunulduğunu ileri sürdü.
Çakıcı, yayıncılık sektörü konusundaki öngörüleri de eleştirerek, vergi adaleti ve reformu konusuna hükümet programında geniş yer verildiğini, ancak vergi adaletsizliğinin bu hükümet tarafından düzeltileceğine inanmadığını kaydetti. Çakıcı, bu konuyu yakından takip edeceğini söyledi.
“FEDERAL KELİMESİNİ KULLANMAYA KORKTULAR”
Kıbrıs konusuna yeniden değinen Çakıcı, hükümet programında federal kelimesinin yazılmadığını, hükümetin bu kelimeyi kullanmaya korktuğunu savundu.
Çakıcı, “özellikle yazmadılar, çünkü konfederal bir çözüme inanıyorlar, bu hem UBP’nin kurultay kararı, hem de DP’nin babadan kalan mirasıdır” dedi.
Mehmet Çakıcı, hükümetin KKTC’yi tanıtma politikası olup olmadığını da sordu.
Programda, Telekomünikasyon Dairesi’nde yap işlet devret modelinin uygulanacağının söylendiğini, yani bir anlamda buranın özelleştirileceğinin söylendiğine işaret eden Çakıcı, bu programdan limanların da özelleştirileceği anlamının çıktığı görüşünü dile getirdi.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun da özelleştirileceği anlamının çıktığına işaret eden Çakıcı, eğer hal böyle değilse, hem Başbakan Hüseyin Özgürgün, hem de Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın Meclis kürsüsünden bunu söylemesini istedi.
Çakıcı, Telekomünikasyon Dairesi’nin, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ve limanların özelleştirilmesinin, Türkiye ile imzalanacak protokolde de talep edildiğini ve hükümet ortaklarının bunu kabul ettiğini savundu.
Mehmet Çakıcı, programda suyun ihalesinin nasıl olacağı konusunda da hiçbir öngörü bulunmamasını da eleştirerek, özelleştirme-tekelleşme riskine dikkat çekti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.