Savcı, Can Dündar'ın "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri temin edip açıklama ve bu suça iştirak" eylemleri nedeniyle, 10 yıldan 31 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Erdem Gül'ün ise "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıklama" eylemi nedeniyle, 5 yıldan 10 yıla kadar hapsini talep etti.
İddianamede ise iki gazetecinin ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istemişti.
Davanın avukatlarından Bülent Utku, BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede "mütalaanın geldiği noktaya bakılırsa olanlar ilginç" yorumunda bulunuyor.
Utku, haberin yayımlanmasından hemen sonra yöneltilen suçlamanın "askeri ve siyasi casusluk" olduğunu, bunun yanında "terör örgütü propagandası yapmanın" da suçlamalar arasında olduğunu söylüyor.
İddianame hazırlandığında ise, suçlamalara bir de "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmeye teşebbüs"ün de yer aldığını vurguluyor.
Ancak yargı sürecinde eklenerek artan bu suçlamalara rağmen savcı mütalaasında “"siyasi ve askeri casusluk" suçlamasından bahsetmedi ve buradan cezalandırılmalarını talep etmedi.
Mütalaa sonrası ilk duruşma 6 Mayıs'ta
Savcı mütalaasında ayrıca iki suçtan bu dosya kapsamında ceza verilmesini talep etmedi. Ancak bu adımı, bu suçlamalardan vazgeçtiği anlamına gelmiyor.
Savcı Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki "Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarıyla ilgili dosyanın ayrılmasını talep etti.
Ayrıca bu suçlamaların ayrılarak Yargıtay’da görülen MİT tırları davasıyla birleştirilmesini talep etti.
Bu durumda Can Dündar ve Erdem Gül bu suçlamalardan yargılanma ihtimali devam ediyor.
Davanın mütalaa sonrası ilk duruşma 6 Mayıs Cuma günü görülecek.
Dündar ve Gül'ün yargılandığı dava gizli oturumla, izleyicilere ve basına kapalı şekilde görülüyor.
İki gazeteci Kasım ayında tutuklanarak Silivri Cezaevi'e gönderildi. Üç ay sonra Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla tahliye edilen gazetecilerin yargılanmasına 1 Nisan'da başlandı.
Bu duruşmada sanıkların savunma yapması bekleniyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.