Dün 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıldönümü idi…Kıbrıs Harekatı ile de ilgili kitabı bulunan Hukukçu,Araştırmacı ,Yazar Sezen Özol dün aşağıdaki yazıyı paylaştı ve beni yıllarca geriye götürdü…
Yıllarca üniformasını şerefle taşıdığım Türk Deniz Kuvvetleri aynı zamanda gelenek ve ananelerine sıkı sıkıya bağlı güzide bir gücümüzdür…1974 Kıbrıs Barış Harekatında da bu kuvvetimize mensup SAS-SAT Timleri ve Amfibi Deniz Piyade Alayının Leventleri adaya denizden ilk adımı atma onurunu taşıyan birlikleridir…
Gerek harp gemilerinde gerekse ticaret gemilerinde köprü üstünde tutulan bir kayıt defteri vardır…”Seyir Jurnali.”.Geminin seyir halindeki durumu,yaşanan önemli olaylar buraya tarih saat grubu ile birlikte not edilir.”Midilli bordalandı, Foça çakarı görüldü “vb…Ancak bu jurnale Çanakkale Boğazı geçilirken, “Çanakkale Geçildi “yazılmaz…”Çanakkale Selamlandı…” diye kaydedilir…Bu o büyük savaşın anısına saygılı bir gelenektir…
Türk Donanmasının gemileri ,gene bir saygı geleneği olarak Osmanlı’dan beri Kıbrıs’ ta Larnaka açıklarından da geçerken yüzyıllardır orada medfun bulunan Hz.Muhammed’in süt halası şehit “Hala Sultan “ anısına da selam dururlar…
Başkent Lefkoşa daki ilk Osmanlı eserlerinden Büyük Han da da bugün sona erecek bir sergi var..Prof.Dr. Ulvi Keser hocamızın Çanakkale savaşında İngilizler tarafından esir edilip ,Kıbrıs’a getirilen ve Mağusa ‘daki esir kampında tutulan Türk askerleri ile ilgili belgelerden ve fotoğraflardan oluşan sergisinin de son günü..Maalesef ada dışında olduğumdan bu önemli sergiyi görme imkanım olmadı…Umarım birkaç gün daha uzatılır sergi süresi ..o imkanı da yakalarım…
Sezen Özol ,her 20 temmuzda “Şafak Nöbeti” ni tutmak üzere adaya gelir...Bu yıl da buluşmak ümidi ile “Çanakkale Askerine Rütbe Gerekmez “ gibi kitaplarını yazdığı ve halen ikamet ettiği --- bana göre “Çanakkale Şehitlerinin “ de kutsal nöbetini tutuğu..Milli Parkın yakınlarındaki evinde üretmeye devam ediyor….Selam olsun ..
Şimdi söz Sezen Özol ‘da:
“Bu resim evimin baş köşesinde asılıdır.
Görüldüğü gibi Gazi Mustafa Kemal Paşa 1938 yılında 18 mart günü Çanakkale'yi ziyarete gelmiştir.
Başta Çanakkale'nin büyük kumandanı, Çanakkale zaferinin Mehmetçik'ten sonra en büyük pay sahibi Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa yıl dönümü sebebiyle Kilitbahir'dedir.
Rahmetli İbrahim Artuç'un ( 1915 Çanakkale Savaşı) adındaki kitabında okuduğumu zannettiğim, ama kitabı nereye koyduğumu bulamadığım için hatırımda kalan kadarı ile öyküsünü aşağıya yazacağım şekildeTürk askerine MEHMETÇİK adı işte tam bu resmin çekildiği yerde Atatürk tarafından 1915 yılında hikayesini aşağıda anlatacağım şekilde konulmuştur.
İngiliz donanmasının Çanakkale Boğazı'na denizden saldıracağı artık bellidir. Şubat ayının ortalarında Seddülbahir'deki eski top tabyasına uzun bombardımandan sonra karaya çıkarılan bir tabur İngliz askeri taarruz eder. Tabyayı korumakla görevli bir manga asker vardır. Manga kumandanı Mehmet adında bir onbaşıdır.
Atatürk Çanakkale'yi savunmakla görevli 5. Ordunun19. Tümen Kumandanlığına yeni atanmıştır. Garnizon Kumandanı Cevat Albaydır. İki kumandan durumu görüşmek üzere Seddülbahir'de Kale içinde buluşurlar. İngilizlerin o sabah Seddülbahir'deki top tabyasına ateş ettiklerini bilmektedirler.
Çok geçmeden bir atlı haberci kan ter içinde gelir ve Cevat Albay'a tekmil verir.
Saatlerce top ateşinden sonra İngilizler karaya bir tabur asker çıkararak tabyaya taarruz etmişlerdir. Tabyayı korumakla görevli manga kumandanı ve emrindeki askerler mermileri bitinceye kadar mevzilerini kahramanca savunmuşlardır. Mermileri tükenince Mehmet onbaşı geri kalan askerlere ellerine güzelce oturacak taş bulmalarını emreder. Çok geçmeden İngiliz askerleri sipere dalar ve süngüye karşı kendini elindeki taşla savunan Mehmet onbaşı ve kalan askerleri süngüleyerek şehit ederler.
Posta askeri kan ter içinde tekmilini böyle verir. İşte o anda Kaymakam (Yarbay) Mustafa Kemal, Cevat Albay'a:
"Böyledir bizim MEHMETÇİK ALBAYIM" der.
Türk askerine Mehmetçik adı ilk kez işte bu resmin çekildiği yerde Büyük Önder, Türk'ün Atası, Çanakkale Savaşının emsalsiz kumandanı Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından böyle konulur ve o günden sonra da hep böyle şanla gururla anılır.
MEH-MET-ÇİK.
İşte Bunun için:
"ÇANAKKALE ASKERİNE RÜTBE GEREKMEZ."
Çanakkale,İstiklal ,Kıbrıs ve tüm savaşlarda bu vatan için şehit olanlar…Nur içinde yatın…Bu bayraklar sizler ve gaziler sayesinde mavi göklerde özgürce dalgalanıyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.