• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 0 °C

Cemal Kaşıkçı'nın oğullarından Suudi Arabistan'a çağrı: Babamızın cesedini verin

2 Ekim'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın oğulları Salah ve Abdullah, Amerikan CNN televizyonu ekranlarından yaptıkları duygusal bir çağrıyla babalarının cesedinin aileye teslim edilmesini istedi
Cemal Kaşıkçı'nın oğullarından Suudi Arabistan'a çağrı: Babamızın cesedini verin

Babalarını "cesur ve cömert" bir insan olarak tanımlayan 35 yaşındaki Salah ve 33 yaşındaki Abdullah Kaşıkçı, ailenin; onun kayboluşu ve ölümü sürecinde haftalarda süren bir belirsizlik ve endişe yaşadığını anlattı.

Abdullah Kaşıkçı, 'Umarım babam çok acı çekmemiştir. Çabuk ölmüştür ya da huzurlu ölmüştür" dedi.

Salah Kaşıkçı ise "Şu anda tek isteğimiz onu Medine'deki El Baki Mezarlığı'nda bulunan aile kabristanında toprağa vermek. Suudi yetkililere de bunu söyledim ve bir an önce gerçekleşmesini umuyorum" diye konuştu.

Kaşıkçı'nın Riyad'dan gelen bir tim tarafından öldürüldüğünü söyleyen Türkiye yetkilileri, cesedin bulunması için soruşturmayı sürdürüyor.

Geçen hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı bir açıklamayla Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluğa girer girmez boğularak öldürüldüğünü, daha sonra cesedinin parçalanarak yok edildiğini bildirmişti.

Amerikan Washington Post gazetesinin yaptığı araştırmada ise Kaşıkçı'nın cansız bedeninin asitte eritilerek yok edildiği teorisi üzerinde duruluyor.

Suudi kraliyet sarayına yakın kaynaklar ise cesedin nerede olduğuna dair hiçbir bilgileri olmadığını söylüyor.

Suudi Arabistan yetkililerinin, üçüncü evliliğini yapmaya hazırlanan ve bunun için gereken belgelerini almaya İstanbul'daki konsolosluğa giren ve bir daha çıkmayan Cemal Kaşıkçı ile ilgili açıklamarı ise zaman içinde sürekli değişti.

Suudiler önce Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıktığını ve nerede olduğu hakkında hiçbir fikirleri olmadığını söylediler. Daha sonra çoğu Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın yakın çevresinden bir grup güvenlik mensubunun kendi başlarına bir operasyon düzenlediklerini belirttiler.

Riyad halen Kral ve Veliaht Prens'in bu olaydan kesinlikle haberdar olmadığında ısrarlı.

'Bizi en çok sahte haberler rahatsız ediyor'

Fakat Kaşıkçı'nın iki oğlu, iki kızı ve anneleri, kendilerini en çok Kaşıkçı'nın ölümünden bu yana ortaya atılan yalanların ve sahte haberlerin rahatsız ettiğini söyledi.

Abdullah ve Salah Kaşıkçı babalarının uluslararası kamuoyunda yanlış anlaşıldığını ve politik duruşunun da siyasi sebeplerle kasden yanlış yansıtıldığınını vurguladı.

Salah Kaşıkçı, "Cemal ılımlı bir insandı. Herkesin sevdiği biriydi. Herkesle ortak değerleri ve ayrı düşündüğü şeyler vardı" diyor ve onu "samimi, mutlu bir insan ve müthiş bir baba" olarak tanımladı.

Salah, "Kamuoyu önemli ama benim endişen babamın fazlasıyla politikleştirilmesi. İnsanlar bizi gerçekten uzaklaştırabilecek analizler ortaya atıyor" dedi.

Müslüman Kardeşler sempatizanı mıydı?

Amerikan Washington Post ve New York Times gazetelerinin haberlerine göre, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve Orta Doğu danışmanı Jared Kushner ve Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile yaptığı telefon konuşmalarında Kaşıkçı'dan "Müslüman Kardeşler sempatizanı" ve "tehlikeli bir İslamcı" olarak bahsedilmişti.

Müslüman Kardeşler, Suudi Arabistan'ın da dahil olduğu bir çok Arap ülkesinde rejime yönelik bir tehdit olarak görülüyor ve "terör örgütü" olarak kabul ediliyor. Fakat bu tanımlama ABD ve AB ülkelerinde kabul görmüş değil.

Abdullah Kaşıkçı babasının Müslüman Kardeşler mensubu ya da sempatizanı olduğu iddiasıyla ilgili olarak "İnsanlar doğru dürüst araştırma yapmadan, onun yazdıklarını okuyup derinlemesine anlamadan etiketi yapıştırıyor. Bu kolaylarına geliyor" dedi.

'Kraliyete inanırdı'

Salah ise babasının "ülkesini seven, ülkesine ve potansiyellerine inanan, o ülkede yaşayanlarla ortak değerlere sahip, ılımlı bir adam" olarak hatırlanması gerektiğini düşünüyor:

"Cemal hiç bir zaman bir muhalif değildi. Kraliyete inanırdı. Ülkenin bütünlüğünü kraliyete borçlu olduğunu düşünürde. Ve ülkenin şu anda geçirdiği değişime de inanıyordu."

Babasının bir gazeteci olarak çok başarılı olduğunu ve Suudi Arabistan'a gittiğinde "bir rock yıldızı gibi" karşılandığını söyleyen Salah, "Herkes tarafından sevilen, tanınan biriydi. Bunu medyada, gazetelerde pek görmüyorsunuz" diye konuştu.

'Biz de sizin kadar biliyoruz'

Kaşıkçı'nın büyük oğlu olarak Suudi hükümetinin asıl muhatap olarak gördüğü ve geniş Kaşıkçı ailesinin temsilcisi konumundaki Salah, babasının akıbetiyle ilgili haberleri medya haberlerinden öğrendiklerini söyledi:

"Kaynaklarımız sizinkinden farklı değil. Tam bir sır perdesi. Bu omuzlarımıza büyük bir ağırlık yüklüyor. Herkes bizim bir şeyler bildiğimizi düşünüyor ama ne yazık ki bilmiyoruz."

Kaşıkçı'nın Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşayan küçük oğlu Abdullah aynı zamanda Cemal Kaşıkçı'yı en son gören çocuğu. Babasının Türkiye'ye gittiğini duyunca onunla ve nişanlısı Hatice Cengiz ile buluşmak üzere Türkiye'ye gitmiş. CNN'e, babasının bu ilişki içinde ne kadar mutlu olduğunu gördüğünü şu sözlerle anlattı:

"Mutluydu. Onu görmek için güzel bir fırsat olmuştu. İstanbul'da beraber gezdik, güzel zaman geçirdik."

Cinayetten sonra babasının ABD'de Virginia'daki evine ilk giren de Abdullah olmuş. Babasının yatağının başucuna üç torununun fotoğraflarını koyduğunu gördüğünde çok etkilendiğini, ailesinin babası için ne kadar önemli olduğunu anladığını söylüyor.

Kaşıkçı kardeşler, babalarının çocuklarına ve torunlarına daha yakın olabilmek için Washington'dan ayrılarak Türkiye'ye göçmeyi planladığını da anlattı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler