CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Türkiye'nin KKTC ile ilgili yapacağı şeylerde hiç kimseden izin almayacağını belirterek, "Ne İsrail ne de Mısır büyükelçilerinin Türkiye'yi tehdit etmek haddine değildir." dedi.
Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, birkaç gün önce Kıbrıs Rum Kesimi'nde yapılan konferansta İsrail ve Mısır büyükelçilerinin, Akdeniz'de doğalgaz arama faaliyetleriyle ilgili kullandıkları ifadelerle Türkiye'yi tehdit ettiğini, buna karşılık üst düzey bir açıklama yapılmadığını iddia etti.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsünce "Hadlerini aşmamalarını tavsiye ediyoruz." denildiğini anımsatan Yılmaz, yapılan küstahlığa alt perdeden cevap verilmesinin yeterli olmadığını belirtti.
Türkiye'nin, KKTC'nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda garantör bir ülke olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Türkiye KKTC ile ilgili yapacağı şeylerde hiç kimseden izin almayacaktır. Ne İsrail ne de Mısır büyükelçilerinin Türkiye'yi tehdit etmek haddine değildir." ifadesini kullandı.
"Kapsamlı müzakere tiyatrosu bitmiştir." diyen Yılmaz, Rum kesimi ile yeniden masaya dönmenin KKTC ve Türkiye'nin daha fazla taviz vermesi anlamına geleceğini savundu.
Türkiye'nin sözlü değil eylemsel birtakım adımlar atması gerektiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ortadoğu'da üniter devletler parçalanıp federal devletlere bölüştürülürken daha sonra da onların bağımsız olmaları hesaplanırken Akdeniz'in ortasında inci gibi parlayan bir adayı Türkiye olarak zaten bağımsızlaştırmışız. Bunu tekrar Rum'a yamama stratejisi yanlıştır. Bizim bu yanlışa asla izin vermememiz lazım. KKTC zaten bağımsız, egemen bir devlettir. Tek eksiği tanınma konusudur. Türkiye tanımıştır ama başkalarına bu hükümet tarafından tanıtılmamıştır. 16 yıl heba edilmiştir. KKTC'nin tanınması için çaba harcayacak özel bir temsilci gerekir. Bu temsilci bütün ilgili, dost ülkelerde çalışmalıdır. Madem kardeşlik hukukundan dem vuruyorsunuz o zaman KKTC'yi tanıtın. Ayrıca ekonomik ve güvenlik desteklerini artırın. Bunları yapın, aksi halde yalancısınız."
Yılmaz, Kıbrıs'ın sahil şeridinin yüzde 54'ünün KKTC'nin kontrolü altında olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Madem Kıbrıs Adası petrol ve doğalgaz üzerinde yüzüyor o zaman bu yüzde 54'lük alana sahip çıkın. Bu Türkiye'nin namus borcudur, bundan geri adım atmayın. Biz Rum tarafıyla yapmış olduğumuz müzakerelerden hiçbir şey almadık. Bazı akılsızlar 'biz egemen eşitliğimizi tescil ettirdik' diyor. Ben de onlara diyorum ki; 'Ey kafasızlar siz zaten egemen, zaten doğuştan eşitsiniz. Rum'un sizi tanımasına ihtiyacınız yok. Böyle düşündüğünüz için taviz vermek zorunda kalıyorsunuz. Sizi azınlık pozisyonuna sokuyorlar, sizi yama yapıyorlar.' Böyle tanımlamaları reddediyoruz. KKTC'nin bağımsızlığı ve egemenliğini taçlandıracak yegane unsur, uluslararası tanınmışlığıdır."
"TÜRKİYE BİR KABİLE DEVLETİ DEĞİLDİR"
Öztürk Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye yönelik yaptırım tehditlerine de tepki gösterdi.
ABD'nin bir papaz yüzünden Türkiye'ye tehditler savurabildiğini, ancak FETÖ konusunun gündemden düşürüldüğünü öne süren Yılmaz, "Genelkurmay ve devletin tüm kademelerinin güvenlik onayını veren MİT Başkanı neden hala görevde tutuluyor? Genelkurmay Başkanı neden terfi ettirilip Milli Savunma Bakanı yapılıyor? Neden FETÖ'nün evinde kalan, onunla yiyip içen insanlar kabineye alındı? Bunların açığa çıkarılması lazım. Aksi halde destanmış, falan filan... Bunlar gerçeği örtbas için kullanılan bahanelerdir." dedi.
Trump'ın tehdidinin Türkiye'yi korkutamayacağına dikkati çeken Yılmaz, "Türkiye bir kabile devleti değildir. Her ne kadar Erdoğan ve ekibi onu kabile devletine dönüştürmek istese de Türkiye kabile devleti değildir. Senin o tehditlerini biz yerden yere çalarız. Burada bağımsızlık savaşı vermiş bir ülkenin evlatları olarak senin uyduruk duruşunu yerle yeksan ederiz. Sizden de korkmuyoruz." ifadesini kullandı.
Yılmaz, Trump'ın İran ile önkoşulsuz görüşebileceği konusundaki açıklamasının da samimiyetten uzak olduğunu kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.