• BIST 8885
  • Altın 3018.131
  • Dolar 34.3001
  • Euro 37.1624
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 10 °C

ÇMO:” Gürültü kirliliği, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir çevre problemidir”

ÇMO:” Gürültü kirliliği, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir çevre problemidir”
ÇMO:” Gürültü kirliliği, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir çevre problemidir”

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) gürültü kirliliğinin  halk sağlığını doğrudan ilgilendiren  bir çevre problemi olduğunu vurguladı

ÇMO Başkanı Nilden Bektaş Erhürman konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, gürültü  kirliliğinin insan sağlığını fizyolojik ve psikolojik olarak etkileyebildiğini, sinir, saldırganlık, hipertansiyon, yüksek stres, kulak çınlaması ya da kulak uğuldaması, duyma kaybı, uyku bozuklukları gibi pek çok sonuç doğurabildiğini belirterek, kentsel  yaşam biçiminin bir parçası olan gürültüyü tamamen sınırlamak imkânsız olsa da alınacak tedbirlerle halkın  yaşam kalitesinin artırılmasının  mümkün olduğunu ifade etti.

Erhürman, özellikle açık havada müzik yapılan mekanlarda gürültü denetimlerinin yetersiz yapılmasının  ya da herhangi bir yaptırım uygulanmamasının   halkta büyük rahatsızlıklar yarattığını vurguladı.

18/2012 sayılı Çevre Yasası altında çıkarılan Çevresel Gürültü Değerlendirmesi ve Yönetim Tüzüğü uyarınca Çevre Koruma Dairesi’nin, çevresel gürültü politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasında strateji ve tedbirlerin tasarlanmasında öncülük yapan otorite olduğunun altını çizen Erhürman, bu kapsamda kamuya açık alanlarda veya kuvvetlendirilmiş sesin kamuya açık bir şekilde işitilebileceği bir biçimde verilen müzik izinleri  ve denetimleri de bahse konu Daire’nin görev ve sorumluluk alanında olduğuna işaret etti.

Erhürman şöyle devam etti:

“Hal böyle iken çoğu zaman müzik izinlerinin belediyeler tarafından verilen işletme izinlerinden sonra verilmesi gibi anomaliler yaşanmakta , verilen izinlerde ise yetersiz personel / ekipman nedeniyle  denetimler rutin olarak yapılamamaktadır. Özellikle Lefkoşa , Mağusa ve Girne bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız yoğun gürültüye maruz kaldığı yaz aylarında sorunun çözümü için adım atılması elzemdir. Bu bağlamda , verilen müzik izinlerinin gözden geçirilmesi, çevresel gürültüye maruz kalan kişilerin ve yaşanan şikayetlerin yoğunluğu göz önünde bulundurarak bahse konu   işletmelerin hassasiyet seviyesinin düşürülmesi,  gerekli ses izolasyan tedbirlerinin yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi,  izinsiz olan mekanların müzik yapmasının  engellenmesi , gürültü ölçümlerinin ve denetimlerin ülkenin her tarafında sürekli yapılabilmesi  için personel ve ekipman ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. “

Erhürman, ayrıca 2018 yılında geçirilen  Çevresel Gürültü Değerlendirmesi ve Yönetim Tüzüğü uyarınca, imar, arazi kullanımı ve kontrol tedbirleri planlanırken veya gürültü sınır değerleri belirlenirken kullanılan  hassasiyet bölgeleri ve bölgelere göre verilen izin süreleri, ses seviyeleri uygulaması yerinde bir uygulama olsa da seçilen hassasiyet sınıfı, izin verilen ses basıncı ve  seviyesi  ve özellikle  müzik izinlerinin bazı geceler 19.00-04.00 arasında olabilmesinin  büyük sorunlara yol açtığını tüzüğün de  bu bağlamda yeniden değerlendirilmesi  gerektiğini ifade etti.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler