Pek çoğumuz çocukluğunda ailelerimiz tarafından mutlaka süt içmemiz gerektiği, boyumuzun uzaması, gelişimimizin tam olması için bunun neredeyse bir zorunluluk olduğuna dair öğretilerle büyüdük. Belki de bir çoğumuz benzeri bir uygulamayı çocuklarımıza yapıyor, süt içmeleri konusunda onları motive ediyor hatta belki zorluyor olabiliriz. Yapılan araştırmalar, inek/manda/keçi sütünün sandığımız kadar yararlı bir gıda olmadığını hatta yararından çok zararının olduğu konusunda bizleri aydınlatıyor.
Yeni doğan bebekleri anne sütü ile beslemenin insan yavrusu için ne kadar mühim ve yeri doldurulamaz olduğunu hepimiz biliyoruz. İnek/Keçi/manda gibi hayvanlar için de durum benzerdir, sütleri son derece besleyici ve faydalıdır ancak kendi yavruları için durum böyledir, insanlar için değil! Zira insanların %70 ininin vücudunda, erken çocukluk dönemi bittikten sonra inek sütünün içinde yüksek oranda bulunan “laktoz” u sindirecek “laktaz” enzimi üretimi durur. Dolayısıyla bir çok yetişkin süt içtiğinde hazmedilmeden bağırsaklara geçen süt şekeri (laktoz) buradaki bakteriler tarafından parçalanır ve bu da aşırı gaz, hazımsızlık, karın ağrısı ve bazen de ishal yapar. Laktoz İntoleransı olarak anılan bu durum süt içmenin tek zararlı sonucu değildir.
Süt, protein ve kalsiyumdan zengin bir besin maddesidir ancak bu içerik sağlığımıza faydalı olduğunu göstermeyeceği gibi yapılan bir çok bilimsel çalışmayla hayvansal sütün insan sağlığına büyük zararları olduğu gösterilmiştir.
Sütte bulunan yüksek orandaki kalsiyum, zannedilenin aksine kemiklere iyi gelmez, tam tersine fazlası kemik kırıklarını artırır.
Karl Michaëlsson ve arkadaşlarının 2014 Yılında İsveçte yapıp yayınladıkları bir grup çalışmasında gösterilmiştir ki;
Günde bir bardaktan az süt içenlerle günde üç bardaktan fazla süt içenler kıyaslandığında çok süt içenlerde kalça kırığı % 60 daha fazla olmuştur.
Ayrıca aynı çalışmada, inek sütünün kadınlarda kalp krizinden ölme riskini % 15, kanserden ölme riskini de % 7 artırdığı sonucuna varılmıştır. Bu çalışmaya göre, günde üç bardaktan fazla süt içenlerin bir bardaktan az içenlere göre kanserden ölme riski % 93 daha fazladır .
Alerji,Astım ve Immunoloji Dergisinde yayınlanan bir derlemede, Çocukluk döneminde fazla süt içen çocuklarda gelecekte alerji riskinin arttığı sonucuna varılmıştır.
The American Journal Of Clinical Nutrition’da 2009 yılında yayınlanan çalışmanın sonucuna göre de çok süt içen erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda yumurtalık kanseri riski içmeyen grupla karşılaştırıldığında anlamlı olarak artar.
Amerikalı biyokimyacı Dr.T.Colin Campbell’e göre, süt tüketmekte olduğumuz en zararlı gıdalardan biridir.
Campbell, yaptığı araştırmalarda genel olarak sütün ana protein maddesi olan “kazein”in ciddi bir kanserojen madde olduğu üzerinde durmuştur. Kazeinin parçalanmasından “casomorphin” denen madde açığa çıkar ve beyne etki eder. Bu da bir çeşit “morfin” türevi olduğundan, süt ve süt ürünlerine bağlılığı artırır.
Tüm bunların yanı sıra süt intoleransının sivilce, döküntü ve kızarıklık veya tahriş gibi cilt sorunlarına neden olduğu bilinir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.