2008 finansal krizinden sonra yükselen popülist dalganın ürettiği faşizan rejimler, tüm dünyada olduğu gibi yakın coğrafyamızda da kadın ve lgbti+ düşmanı söylemleri tedavüle sokmuştur. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve hak temelli mücadelelerin kesişimsel bakış açısıyla yapılmasının gerekliliği, homofobiye, bifobiye, transfobiye karşı verdiğimiz mücadelenin derinleşen yoksullaşmaya, kadın düşmanlığına ve ekolojik talana karşı verdiğimiz mücadelelerle birlikte düşünülmesini zorunlu kılmaktadır. Bu yüzdendir ki, CTP Kadın Örgütü olarak, 17 Mayıs'ta "Birlikte Özgürüz" demek için buluşuyoruz.
2014 yılında Ceza Yasası’nın koloni zamanından kalan "Ahlaka Aykırı Suçlar Bölümü"nün "Cinsel Nitelikli Suçlar" olarak değiştirilmesini sağlayan, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi'nin teşkilat yasasında insanların cinsiyeti, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği dolayısıyla ayrımcılığa maruz kalmasının önüne geçen düzenlemeleri yapan, lgbti+'lara yönelen "Nefret Söylemleri"nin suç olmasını sağlayan CTP'nin Kadın Örgütü olarak "Birlikte Özgürüz" diyebilmek için gereken her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Bu bağlamda hükümete geldiğimiz ilk andan itibaren TOCED'in tam teşekkülü biçimde kurulması, okul müfredatlarında bulunan lgbti+ dışlayıcı ve heteronormativiteyi besleyen söylem, yazı ve uygulamaların kaldırılması, lgbti+ kapsayıcı okul müfredatlarının hazırlanması, hemcinsler arası birlikteliklerin tanındığı kayıtlı birliktelik hakkının tanınması ve nefret söyleminin etkin soruşturulması konularında adımlar atacağız. Çok olacağız dedik. Birlikte çok olacağız. Homofobiye karşı çok olacağız. Transfobiye karşı çok olacağız. Yoksullaştırma ve muhafazakarlaştırmaya karşı çok olacağız. Birlikte özgür olacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.