• BIST 9715.86
  • Altın 3054.138
  • Dolar 35.4619
  • Euro 36.5762
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 7 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 7 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 6 °C

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Ve Mal Beyanında Bulunma

Taner ULUTAŞ

Bizim sayfa bugün yine kiralandı. Sevgili Mehmet abi bugün sayfa benim. Bu sayfada köşe yazım ile senin yerine ben at oynatacağım deyince emir demiri kesti ve sayfayı kiraladık. Buyurun Mehmet Sporcuoğlu’nun yazısını keyif ile okuyun. Mehmet Sporcuoğlu Nisan ayında yapılacak alan Cumhurbaşkanlığı seçimler belkide bu yıl en az katılımla yapılacak seçim olarak görülmektedir. Adaylara bakıldığı zaman bu seçimin büyük bir olasılıkla ikinci tura kalacağıdır. Seçimin ikinci tura kalacağına herkes hem fikir olmasına rağmen adaylardan şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu ile birlikte  ikinci tura kalacak diğer aday üzerinde fikir yürütmeye başlandı. Tüm adayların tek tek açıklamalarını izlediğimizde hemen hemen hepside yakın açıklamalarda bulunmakta ve gittikleri gezilerde ayni sözleri tekrar eder durumdadırlar. İkinci tura kalacak adaylar arasında en güçlü isim sayın Eroğlu ile birlikte  belkide Sayın Akıncı olmaktadır. Sayın Akıncının en büyük avantacı diğer partilerin içerisinde olan uyumsuzluktur. Çünkü başta UBP,,DP UG ve CTP içerisinde çatlak sesler yoktur açıklamaları yapsalarda mevcuttur. Bu nedenle  bu partilerdeki bu çatlaklık en fazla Sayın Akıncıya yarayacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Bu nedenle Sayın Derviş Eroğlu şu anda biir adım önde olduğu bu yarışı ilk turdan bitirmek için elinden geldiğince düzenli ve proğramlı olarak seçim .çalışmalarına devam ediyor.Bu seçimin ilk turdan bitmesini sağlayacak en büyük faktör UBP ve DP UG içerisinde Sayın Eroğlu'na kırgın olan partililerin ikna edilerek oy kullanmaları ve kullanılacak oyların da yalnız Sayın Eroğluna gitmesini sağlamaktır. Bu uyumluluk sağlandığı takdirde seçimi bir adım önde olan sayın Eroğlu kazanabilir. Ancak bunun sağlanması o kadar da kolay olmadığı herkesce biliniyor. Belediye başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi herkes bir değişim rüzgarı olabilirmi acaba diye  konuşuyor. Ancak Belediye Başkanlığı seçimi ile Cumhurbaşkanlığı  seçimini bir tutmamak gerekir. Geçenlerde gazetecilerin duayeni Sayın Özcanhanı bir televizyon proğramında izlerken söylemiş olduğu  bir sözü çok yerinde buldum. Ne demişti Sayın Özcanhan abimiz "Adayları takip edin her gittikleri yerde etrafındaki kişlerin birçoğu adayla  birlikte her yere giden kişiler. Bunda da amaç kalabalık görünmesi" demişti. Kendine göre çok haklı. Çünki her seçim zamanı bazı insanlar adaylarının her gittiği yere gitmektedir. Artık bu gidişlerinin esas sebebi destekmi yoksa başka bir düşüncemi onu da kendilerine bırakalım. Seçim öncesi yapılan mal beyanı açıklamalarını ben şahsen yersiz buluyorum. Nedeni ise önemli olan göreve başladığı tarih itibarı ile mal beyanında bulunmak ve görevi devrederken de mal beyanında bulunarak görevde bulunduğu sürece mal beyanındaki artış veya azalışları halkın bilgisine sunmaktır. Amaç bu olmalı ve en azından halkımız görev başlama ve görevi bırakma arasındaki azalış veya artışların mukayesesini yapabilmesidir.Gerçi yapılan bu mal beyanı açıklamasını kim dikkate alır ve araştırır o ayrı bir soru işaretidir. Seçim öncesi yapılan mal beyanlarının bana göre hiç bir anlamı yoktur. Sayın Eroğlu yıllardır politikanın içinde ve doğal olarak bizim ülke şartlarına göre mal varlığı ve gelirinin diğer adaylardan fazla olması normal. Diğer adayların da kendilerine göre mal varlıkları belli ve bunu açıklarken açıkçası halkımız bu hususu hiç dikkate almıyor. Gerçek olan artık insanımız seçimlerden usandığı ve onlar için önemli olan kimin seçileceği ve Kıbrıs konusunda nasıl bir çözüm olacağı değil, şu andaki ekonomik koşulların daha iyi bir seviyeye gelmesi, cebine giren parada artış olması ve ailesinin yaşamını daha refah bir standarda taşımasıdır. Vatandaşın büyük çoğunluğu bunu düşünüyor artık. Çünkü o da biliyor ki şimdi gezilerde her vatandaşın elini sıkma , öpme yarışı yapan adaylar yarın seçim bittiği zaman bu vatandaşları kazanan kişi şimdiki gibi sıcak karşılayıp yine yanaklarından öpecek mi yoksa onu görmek birçoğuna nasip olmayacak mı? Bu nedenlerden dolayı bu seçim en az katılımlı seçim olabilir. Şu anda görülen tablo Sayın Eroğlu'nun bir adım önde olduğudur. İlk turda seçim bitmezse ki görülen o ki bitmeyecek gibi o zamn Sayın Eroğlu ile ikinci tura kalacak adayın Sayın Aklıncımı, Sayın Sibermi yoksa az da bir ihtimali olsada Sayın Kudret beymi olacağı tahmini yapılıyor. Burda ağırlık Sayın Akıncıda görülsede diğer iki adaydan biride ikinci tura kalma ihtimali var. Günün sonıunda kim kazanırsa kazansın  sadece Mutlu Barış harekatı tarihini başlangıç olarak alsak kırk yılı aşkın bir zamanda çözülmeyen Kıbrıs konusu artık vatandaşln ilk önceliği olma sırasından çoktan çıkmıştır. Vatandaşımız artık çalıştığı zaman emeğinin karşılığını almayı, ailesini daha rahat bir ortamda yaşatmaya ve emekliye çıktığı zamanda alacağı emekli maaşı ile hayatının geriye kalan yıllarını mutlu ve kimseye muhtaç olmadan geçirmek istiyor. Bunu isterken de vatandaşımız meşhur atasözü olan "ayağını yorganına göre uzatmalı" sözüde her zaman dikkate almalıdır. ***** Sahibine Mesajlar Sayın Murat Uzun 09.02.2015 pazartesi ESKİ K.T.H.Y çalışanlarının kamuya istihdamları Ocak ayı başında yapılacaktı. Ben birçok eski KTHY çalışanı ile devamlı görüşüyorum ve onlara bugün yarın diyorlar. Seçim Yasağı 19 Şubat’ta ve bu tarihe ne kaldı diyorsun. Ah be Murat, adamlar söz verirken bir ayağını yerden kaldırdı. Biliyorsun bunların inancına göre yemin ederken ve söz verirken bir ayağını yerden kaldırırsan ayağının altından geçer gidermiş ve o sözleri tutmasan da olurmuş diyorlar. Zerdali’den düdük olursa bunların sözünden de zurna olur Murat. ** Sayın Âdem Özkıraç gemisini kurtaran kaptan misali memleket eğri gemi doğru sefer yapmaya çalışırken Kıbrıslılık kimin umurunda. Ay gitsin maaş gelsin daha ne olsun. Bu memleketle ilgili batırma, azınlık ve göç politikası yasası planları çoktan yapıldı. Boşu boşuna konuşuruz. Bu memleketi kurtaracak baba yiğit biri da olmadığına göre vazgeçelim mi diyorsun. Yok Adem bu babayiğidi bulana kadar pilavdan dönenin kaşığı kırılsın diyerek yola devam artık farz oldu. ** Sayın Atakan Korer, CTP’nin özerkleşme anlayışı mevcut. Arka bahçe sendikanın ileri gelenleri cukkalı maaşa devam ederken militanlarının istihdamı son gaz sürüyor. Yani onların özerkleşme anlayışı CTP’nin şirketi olması ve fatura ne kadar kabarırsa kabarsın kurumlara sahip çıkıyoruz edebiyatı ile halka kazık atmak diyorsun. Eeee Ciğerci Ahmet boşu boşuna fasulyenin  yahnisi gitti geldi aynisi demiyor. Ama bu defa tencere de yandığı için fasulye nerede pişirilecek onu merak ediyoruz. ** Sayın Funda Özdemir, Taner Bey nasıl bir durumdur bu ağzından çıkan bir söz nasıl olur da inkâr ediliyor. Sözü Başbakan veriyor ve çalışana devlet güvencesi verdikten sonra sözünü inkâr ediyor. Bu çok ayıptır diyorsun. Doğru Funda Hanım. Bunların ustası Demirel’dir. Demirel dün dündür bugün de bugün dememişmiydi. Bakın bunlar kendilerini çok yüksekte ve erişilmez görüyorlar. Ama Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun,yapraklarının yine de yere düştüğünü unutuyorlar. ** Sayın Hakan Oran, Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Rauf Ersenal’i istifa etmesinden dolayı kutladığınızı ifade ettiniz. Mesajınızda sizlerinde toplumsal menfaatler için mücadele etmeniz sistemin toplum lehine değişimini sağlayacaktır dediniz. Bu güzel dileklere inşallah diyoruz. Rauf ERsenal’e gelince bataklıkta gülistanlık olmaz diyor büyüklerimiz. Aslında bataklıkta gülistanlık bal gibi de olur. Ama bu gülistanlığın güzelliğini çekemeyenler olmazsa tabi. ** Sayın Muhammet Köse ben CAS’ da çalışıyorum. Bizim istediğimiz güvencedir. Bizim istediğimiz devlette çalışmak değil. Biz sadece güvence istiyoruz başka bir şey istemiyoruz. Bize en başta ilk 3 ay elinizi taşın altına koyun gerisine karışmayın denmişti. Elimiz 5 aydır taşın altındadır artık kangren oluyor diyorsun. Muharrem sizlerin ne MYK üyesi arkanız. Ne ilçe başkanı abiniz. Nede Bakan, Milletvekili dayınız var. Sevgili Muhammet, bazı siyasi erkin, sözleri bu kadar kirli olmasaydı sanırım yağmura da gerek kalmazdı. ** Sayın Erdoğan Tabakoğlu, Taner abi köylerde kırsal kesim arsaları veriyorlar. Ben 4 defa müracaat ettim. Ömer Kalyoncu’ya Akdeniz Kahvehanesinde söylemiştim. Bana cevabı seçimden sonra gel oldu. Eksik de kalsın dedim. Bütün köylünün içinde oy için is-te-mi-yrum dedim. Sevgili Erdoğan halkı sadece balını almak için üretken bir bal arısı gibi görenler bu bal arısının kuyruğunda iğnesinin olduğunu da pek yakında anlayacaklar. ** Sayın Sinem Cesuroğlu otobüsler 9 TL.’ye Mağusa’dan Lefkoşa’ya yolcu getirir. Öğrenciye ise kesinti yapmazlar. 15 KM öteye ise 7 TL’ye yolcu taşırlar. Mağusa 45 KM, 9 TL. 15 KM 7 TL bu nasıl ayardır söylerler mi? Birde her evde 3 tane araba var diyorlar. Tabi olur insanlar ne yapacak diyorsun. Sinem hanım kör tuttuğunu öper diyorlar ama bunların elinden ne tuttukları nede kaçanlar kurtuluyor. Meksika parası PEZO’nun hâkim olduğu memlekette ülkede kimin eli kimin cebinde. [caption id="attachment_51504" align="alignleft" width="650"]Günün Fotoğrafı Günün Fotoğrafı[/caption]

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları