Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Ulaş Dağlı, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Prof. Dr. Dağlı, mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Birçok bilimsel çalışmada şehirlerin dönüşüm ve gelişim konuları, insan yaşamında refah ve huzuru sağlayacak senaryolar bağlamında; geleceğin kurgulanmasına yönelik yaklaşımlarla ele alınmaktadır. Ayrıca sağlıklı ve yaşanabilir şehirler yaratma felsefesi üzerinde tartışmalar yürütülmektedir. Maalesef bizim ülkemizde şehirlerin dönüşüm ve gelişiminin karşılığı rant düzeninin oluşturulması anlamına gelmiştir.
Bugün planlamanın değil ‘rantın’ yönetiminde şekillenen ve hızla betonlaşan, yüksek yapılarla donatılan şehirlerimiz, sel baskınları ve yeşil alanların / doğanın / kültürel değerlerin yok edilmesi ile hem fiziksel hem de sosyal açıdan sağlıksızlaştırılmıştır. Ada Kimliğini de kaybetmişlerdir. Her geçen gün ise çağdaş şehircilik yaklaşımlarından daha da uzaklaşmakta; kamu çıkarlarının değil bireysel çıkarların öne çıkarıldığı uygulamalarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Yapılaşmanın hızla artmaya devam ettiği günümüzde, şehirlerimizin ranta teslim olmaması için sağlıklı imar planlarına gereksinim duyulmaktadır. Ancak ülkemizdeki yaklaşımlara baktığımızda son üzerinde çalışılan ve bir türlü geçmeyen bir imar planı örneği ile karşı karşıyayız. Planda İskele bölgesinde tarımsal arazilerin imara açılması tehlikesi dile getirilmektedir. Trafik yoğunluğu sorun ve görsel değerlendirmeleri bir kenara bırakacak olursak burada yapılacak yapıların deprem tehlikesi ile olan ilişkisini etkileyecek bir durum söz konusudur. Yumuşak zemin üzerine özellikle de yüksek bina yapılması ciddi önlemler gerektirmektedir. Aslında imar planları kent içerisindeki yeşil alanları ve tarihi bölgeleri ranttan koruyan bir karakterde olmalıdır.
Adamızın kuzey sahillerinin incisi Girne’nin ranta teslim olmuşluğu gözle görülür bir durumdadır. İnşa edilen yapıların karakteri Girne’nin doğal ve tarihi özelliklerine uygun olmadığı için kent uzun vadede önemli kayıplara uğramış, pek çok bakış açısına de göre de cazibesinden çok şey kaybetmiştir.
KKTC genelinde tarihi yapıların yeterince korunamaması ile ilgili haberler de sıklıkla gündeme gelmektedir. Hastane, cami, okul gibi kamusal yapıların ise ülke iklimine, kimliğine ve ölçeğine uygun yapılmak yerine hazır proje olarak dışarıdan getirilerek yapılması şehir açısından birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.
Maraş bölgesinin açılması da rant düşüncesinin o güzel sahillerde harekete geçeceğini düşündürmektedir. Bu konudaki belirsizlikler ve oldu-bitti türünden tavırlar Maraş’ın geleceği konusunda da endişe uyandırmaktadır.
8 Kasım Dünya Şehircilik Günü, aslında çok önemli bir gündür. 1950’lilerden beri dünya genelinde kutlanmaktadır. Ancak bizim için kutlama değil sorunları paylaştığımız gün olmaktadır. Fakat tarihi, doğal ve kültürel değerleri, şehircilik ilkelerini, bilimsel raporları dikkate alarak şehirlerimizin dönüşüm / değişimini yeni baştan yaklaşımlarla ele almaya başlarsak belki bir sonraki Dünya Şehircilik Gününde dert yanmıyor ve kutluyor olabileceğiz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.