• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 10 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 4 °C

DAÜ-SEN, KTÖS Ve KTOEÖS Ortak Basın Açıklaması’da “Boğaziçi Üniversitesi'ne Atama Rektör Utançtır” dedi.

Türkiye'nin en saygın ve köklü üniversitelerinden Boğaziçi'ne rektör atanması bir utançtır.
DAÜ-SEN, KTÖS Ve KTOEÖS Ortak Basın Açıklaması’da “Boğaziçi Üniversitesi'ne Atama Rektör Utançtır” dedi.

 

Boğaziçi üniversitesi günümüze kadar kalitesini, derecelendirmelerdeki en üst seviyesini, saygınlığını koruyarak gelmiştir. Bunun temel nedenlerinden biri de yöneticilerini kendisinin seçme imkanına sahip olmasıydı. Değişen dünyanın gereklilikleri ancak iç dinamiklerin olabildiğince paydaş yapılmasıyla sağlanabilir. Akademisyenleri ve iradelerini yok sayarak bir üniversitenin kalitesini koruması veya çağdaş, demokratik yapısını sürdürmesi mümkün değildir. Saygın tüm uluslararası antlaşmalar, sözleşmeler, ilkeler üniversitelerin kendi kendini yönetmesinin akademik özgürlüğün temeli olduğuna dayanmaktadır. Akademik özgürlük yoksa bilim de yoktur.


Türkiye'de 2016 yılında olağanüstü hal kanun hükmünde kararname çerçevesinde üniversitelere rektör atama yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiş, bu yetki OHAL sona erdikten sonra bir yasa ile olağan hale getirilmiştir. Böylece üniversitelerin rektör seçimindeki rolleri neredeyse sıfırlanmıştır. "Kayyum rektörlük" olarak nitelendirilen bu uygulama Türkiye'nin itibarını sarsmakta, üniversitelerin çok sesli, özgür ve özerk yapısına gölge düşürmektedir. Daha önce üniversitelerdeki seçimde en çok oyu alan 3 adaydan birinin cumhurbaşkanınca atanması gerçekleştiriliyordu. Bununla birlikte 3 adaydan en az oyu alanın atanması da geçmişte gözlemlenmişti. Yani uygulama tam demokratik olmayan yapıdan tam antidemokratik yapıya dönüşmüştür.


Türkiye'nin akademisyenleri kendi kendilerini yönetecek demokratik olgunluğa sahiptir. Buna en iyi örnek de Boğaziçi'dir. Üniversiteler bilginin üretildiği yerlerdir ve talimatla yönetilmeyi, darbeyi, baskıcı ve tepeden inme tavırları hak etmemektedir. Kıbrıslı Türk eğitim emekçileri olarak demokrasiyi ve üniversitenin özerkliğini yok sayan rektör atamasını kınar, bu dayatma karşısında sessiz kalmayıp baskılara direnen, protesto eylemleri ile mücadele eden öğrenci ve öğretim görevlilerini selamlarız. Polisin üniversite kapısına kelepçe vurması, öğrencilere orantısız güç kullanması, bazı öğrencileri göz altına alması bir hukuk devletinde yaşanmaması gereken olaylardır. Utanç dolu bu günler geçecek, Boğaziçi, özgür akademi ve bilim hep yaşayacak.

 

KTÖS- KTOEÖS- DAÜ-SEN

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler