İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın kayıtlarına göre Fatih Terim, 2000'li yılların başında Emre Belözoğlu'nu cemaat ile ilişkisini kesmesi konusunda sert bir dille uyardı.
Cumhuriyet'ten Arif Kızılyalın'ın haberine göre, FETÖ yapılanmasının 2000'li yılların başlarına kadar 'Futbol İmamı' olarak bilinen Süleyman Sait Aksoy, duruşma kayıtlarındaki ifadesinde, dönemin Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in futboldaki cemaat oluşumuna şiddetle karşı durduğunu, hatta o yıllarda çocuk yaşta olan milli futbolcu Emre Belözoğlu'nu, "Fethullahçılarla ilişkini kes" diye sert bir şekilde uyardığını söyledi. Söz konusu ifade, dava kayıtlarına da geçti.
Emre Belözoğlu'nun, kız arkadaşıyla kıyılan imam nikahını da gerçekleştirdiği bilinen Sait Aksoy'un ifadesinde, "Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanan kadrosundaki bazı isimler cemaate bağlıydı. Bunlar hep el üstünde tutulurdu. Hepsi beni sayar severlerdi. Genellikle sabah namazlarında bir araya gelir, daha sonra futbolcuların evlerine gider, dini sohbetler yapardık. Emre'nin o zaman yaşı küçüktü ama adı çok öne çıkıyordu. O dönemde şöyle bir olay olmuştu. Fatih Terim, birkaç kez Emre'yi Florya'da odasına çağırıp biraz da sert bir üslupla, ‘Fethullahçılarla ilişkini kes. Bunlar senin kariyerini bitirir, geleceğini karartırlar. Ben takımımda böyle bir yapılanmaya asla ve katiyetle izin vermem' diyerek uyarmış. Bunu bana yine futbolcular anlatmıştı. Emre de ‘Tamam hocam, peki' falan demiş" dedi.
Aksoy'un dava dosyasına yansıyan bir başka ifadesinde ise Emre Belözoğlu'nun 2000'li yıllarda yaptığı yanlışı anlayarak cemaatten koptuğu belirtiliyor. Aksoy, Emre'nin F.G.'den uzaklaşmasını şu sözlerle ifade ediyor: "Emre, cemaatin paraya ve dünyevi amaçlara hizmet ettiğini düşünerek bu yapılanmadan koptu. Daha sonra da Emre, benden hızla uzaklaştı."
'YANAL'IN SONUNU HAZIRLADILAR, AVCI'YI İSTEMEDİLER'
O yıllardaki FETÖ yapılanmasını Ersun Yanal’ın sonunu hazırladığı da dava dosyasına yansıyan bir diğer ayrıntı oldu. Yine o dönemin Ulusal Genç Takım ve G.Saray Altyapı Antrenörü Abdullah Avcı’nın da kültürel tercihleri nedeniyle cemaat tarafından 'istenmeyen isim' ilan edildiği belirtiliyor.
Devam eden davada tutuksuz yargılanan Uğur Tütüneker’in de mahkeme heyetine, “Bu benim üzerimde kara bir lekedir. Yüce yargı tarafından aklanana kadar futbol camiasından da çok sevdiğim G.Saray camiasından da uzak duruyorum. Hayatımı verdiğim statlara maç izlemeye bile gitmiyorum” diye savunma yaptığı öğrenildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.