Takan, "Görüşmeler yapıyorlarmış. Acele etmiyorlarmış. Partinin resmi kuruluş tarihi olarak yerel seçimler sonrasını gösteriyorlarmış. Parti kurulduktan sonra 'ana muhalefet olacak' iddiasıyla..." diye yazdı.
"Soranlara, 'Abdullah Gül bu oluşumun içinde yok' diyorlarmış" ifadesini de kullanan Takan, "Gel de buna inan!.. Abdullah Gül'ün üçlüsü CHP'deki etkin ve de her tarafa küskün muhalif isimlerle de temasa geçmiş. Görüşmeler devam ediyor" ifadesini kullandı.
Takan'ın "Arka kapıdan yeni Gül projesi!.." başlığıyla (8 Eylül 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Ne yapıyorlar dersiniz?..
Dünyaya küstüler de kabuklarına mı çekildiler?..
Yoksa!..
"Bizim artık bu memlekette siyaset yapma şansımız kalmadı" deyip biriktirdikleri paranın sefasını sürmek için bir gemiye atlayıp dünya turuna mı çıktılar?..
Belki de safariye katıldılar!..
Sanmıyorum...
Belek'te tatilde olabilirler mi?...
Bir ara, Türkiye'nin tarihi turistik yerlerini dolaşıp tatil yaptıklarına dair haberler düşmüştü gündeme...
Abdullah Gül...
Ahmet Davutoğlu...
Ali Babacan...
Mehmet Şimşek...
Ha!.. Hatırladınız değil mi?.. Bir zamanlar ülkenin en derin stratejik siyasetçileriydi. Uzun zamandır haber alamadığınız için belki de aranızda merak edenleriniz vardır.
Abdullah Gül, yemek iyice pişirilip löp diye yenecek kıvama getirilip önüne hazır tepsi ile getirilemeyince Cumhurbaşkanı adayı olmaktan vazgeçmişti. "Olmayacağım" açıklaması yaptıktan sonra ortalarda gören olmadı. Artık, birikmiş tecrübelerine dayanarak Türkiye'ye katkıda bulunmak için (!) gelenek haline getirdiği Cuma namazı sonrası açıklamalarını bile yapamaz hale geldi. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek... Gül'e çok yakın bu 3 isim ara sıra buluşup kendisine "ortada görünmeyin" diye tavsiyelerde bulunuyor. E, peki bu 3 isim de siyaset sahnesinde görünmüyor... Ekonomik kriz... Suriye... Ağızlarını bıçak açmıyor. Lal mı oldular?.. Ne yapıyorlar?.. Derin tecrübelerini bu milletten neden esirgiyorlar?.. Konya'da buluşup etli ekmek mi yiyorlar?.. Yoksa Ankara'da bir araya gelip nefis Ankara tavasının tadına mı bakıyorlar?.. Belki de gazetecilere yakalanmayalım diye Londra'da sabah kahvaltılarında buluşup dertleşiyorlardır!.. "Bu millet bizim değerimizi bilmedi" diye Küçük Emrah'a mı bağladılar?..
Merakınızı hemen gidereyim;
Merkez siyasetin çok önemli ismi olan, özü sözü bir dostumla dün siyasi kulislerde neler oluyor faslına dalmıştık. Bomba haberi ondan aldım. Biraz da etrafa baktım. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek, yeni bir merkez parti kurmak için kolları sıvamışlar. Görüşmeler yapıyorlarmış. Acele etmiyorlarmış. Partinin resmi kuruluş tarihi olarak yerel seçimler sonrasını gösteriyorlarmış. Parti kurulduktan sonra "ana muhalefet olacak" iddiasıyla... Soranlara, "Abdullah Gül bu oluşumun içinde yok" diyorlarmış. Gel de buna inan!.. Abdullah Gül'ün üçlüsü CHP'deki etkin ve de her tarafa küskün muhalif isimlerle de temasa geçmiş. Görüşmeler devam ediyor..
"Karşılarında deve dişi gibi siyasetçi Erdoğan var" deyip bıyık altından gülümseyerek bu haberi yabana atmayın. Siz de not edin bir kenara dursun. Ayıptır ve de acıdır söylemesi; merkezde NATO, Londra, Berlin, Tel Aviv varsa ummadık taş baş yarabilir canım memleketimde!..
Bendeniz gazeteci olarak haber verme görevimi yaptım...
***
Hep mebuslar verecek değil ya yazılı soru önergesi!..
Her ne kadar yanıt alamayacağımızı bile bile bir adet de biz sallayalım. Batırılan Türk Telekom'un yeniden yapılandırılması ile ilgili çeşitli iddialar dolaşıyor ekonomi kulislerinde. Devlet kaynaklarından para aktarılması ile ilgili çeşitli formüller konuşuluyor...
Örneğin, Eğitim Bakanlığı bütçesinden dolaylı kaynak aktarılacağına dair. Türkiye'deki okulların internet faturalarının şişirildiği iddiaları doğru mu?.. Değilse, batırılan bu kurumun yeniden yapılandırılması için yine devletin kasası mı açılacak?.. Yeniden yapılandırılma için düşünülen sihirli formüller nelerdir?.. Yırtılan hep Deli Bekir'in yakası mı olacak?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.