Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, müzakere heyetinde hükümetin de bir temsilcisinin yer almasını istediklerini belirterek, “Ne olduğunu, ne olacağını yakinen görmek isteriz. Bize aktarılacağı gibi değil, olduğu gibi görmek isteriz. Çözüme ulaştık derken çocuklarımızın yeniden mevzide yer almasını istemiyoruz, bu kadar net…” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Başbakan Özgürgün’le bakanların birlikte düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Denktaş, isim vermeden, KKTC’ye FETÖ araştırması için gelen kişiyi daha ilk günden çağırarak görüştüğünü ve bu girişimin daha o günden durduğunu, aynı olgunluğu ismi zikredilen gazetecilerin de göstermesini istediğini belirtti. Denktaş, olayın sosyal medyaya düştüğü anda büyüdüğünü ancak sonuç almak için herhangi bir açıklama yapmadıklarını söyledi.
“11 ŞUBAT BELGESİNİ FARKLI YORUMLUYORUZ”
11 Şubata belgesinin altında hükümeti oluşturan 2 partinin de imzası bulunduğunu; belgeyi hem Cumhurbaşkanı’yla, hem de Rum tarafıyla farklı yorumladıklarını kaydeden Denktaş, o belgeye uygun müzakerelere bağlı olduklarını, farklılık varsa elbette söyleyecek sözleri bulunduğunu ifade etti.
Denktaş, hükümete geldikleri dönemde sözlü olarak müzakere heyetine temsilci vermeyi talep ettiklerini, şimdi görüşme sürecinin yeni bir safhaya geçtiğini, ortada iki farklı görüş bulunduğunu belirtti.
Denktaş, müzakereler sonucu yapılacak icraatlarda sorumluluğun hükümette olacağının unutulmamasını istedi.
MÜZAKERE HEYETİNE TEMSİLCİ
“Bizim Cumhurbaşkanlığı’ndan halen beklentimiz, görüşmeci heyetine bir temsilci vermemizin önünün açılmasıdır. Bu görüşmeleri berhava edeceğimiz anlamına gelmez. Yaşayabilir bir çözüm için ortaya koyacağımız görüşlerin faydası olacak. Süreçten dışlanmış biçimde devam etmeye niyetimiz de yoktur” diyen Serdar Denktaş, bu noktada hükümetin süreci daha hızlı izlemesi için bir izleme komitesi kurması, bunun değerlendirmesinin Cumhurbaşkanı’yla yapılması gerektiğini söyledi.
Denktaş, olası bir referandumda tutumlarını günü geldiğinde durumu değerlendirerek belirleyeceklerini kaydetti.
İstediklerinin son 5 görüşmede hükümet temsilcisinin de yer alması olduğunu ifade eden Serdar Denktaş, özetle şöyle devam etti:
“İstediğimiz tam da odur. Ne olduğunu, ne olacağını yakinen görmek isteriz. Bize aktarılacağı gibi değil, olduğu gibi görmek isteriz. Çünkü yine yapıcı muğlaklıklarla olay geçiştirilecektir. Çözüme ulaştık derken çocuklarımızın yeniden mevzide yer almasını istemiyoruz, bu kadar net!
Son 5 görüşme ve New York’ta hükümeti temsilen bir ismin, elbette Cumhurbaşkanı ile istişareyle isim belirleyebiliriz ama bizim düşüncemizin de o masada olmasını, olup biteni bize aktarmasını talep ediyoruz.”
Sürece düşünceleriyle katkı yapmak istediklerini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Denktaş, olup biteni de birinci elden öğrenme taleplerini ifade etti. Denktaş, “Müzakerelerle ilgili ayrıntı alamıyoruz. Bu noktada eksikliğimiz var. Bu yeni safhada buna tahammülümüz yok” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZIN YENİDEN SAVAŞMASINI İSTEMİYORUZ”
Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanı ile Türkiye’nin sürecin uyumlu götürüldüğüne dair açıklamalarının hatırlatılması üzerine “Derdimiz ne Cumhurbaşkanı, ne heyeti ne de Türkiye’yledir. Derdimiz Rum tarafından gördüklerimizin yarattığı güvensizliktir. Çocuklarımızın, adı çözüm kondu diye yeniden savaşmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Denktaş, bir grubun nasıl olursa olsun bir çözüm istediğini savunarak, müzakerelerde halkın hassasiyetlerinin korunup korunmadığını izleyecek bir komiteyle bilginin direkt halka ulaşmasını; uzlaşılan konuların da liderler tarafından açıklanmasını istediklerini anlattı.
Denktaş, “Çünkü bu sonucu yaşatacak olan 2 halktır, liderler değil. Dünya taraflardan birine, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortaklarından biri olan Kıbrıs Türkü’ne azınlık; ötekine devlet muamelesi yaptığı sürece adil bir çözüme ulaşılamayacak” dedi.
Serdar Denktaş, Türkiye karşıtı olmadıklarını, yanlış bir şey varsa da bunu Türkiye’ye söylediklerini belirtti.
“EYLEM PLANINDA SAPMA YOK ÖTELEME VAR”
Hükümetin Türkiye’yle imzaladığı eylem planında ötemeler olduğunu ancak sapmalar olmadığını kaydeden Denktaş, seyrüseferlerle ilgili yasa gücünde kararnamenin uygulamaya girdiğini; akaryakıtla ilgili tasarının da bu hafta görüş için Başsavcılık ve Merkezi Mevzuat Dairesi’ne gönderileceğini; ardından Meclis’e sevk edileceğini anlattı. Denktaş, tasarının yasallaşmasından sonra fiilen uygulamaya girmesi için araçların ve akaryakıt istasyonlarının 4 aya ihtiyaç olacağını bildirdi.
Denktaş, eleştiriler konusunda “Yolu çok kullanan değil, arabası çok benzin harcayan daha fazla ödeyecek” dedi.
“DÜZENLİ SEYRÜSEFER ÇIKARANLAR ÖDÜLLENDİRİLECEK”
Denktaş, emirnameyle ilgili eleştiriler konusunda “Bugün mevcut araçların kayda girmesi için atılmış bir adım vardır. Seyrüseferlerini düzenli çıkaranların ödüllendirilmesiyle ilgili de hazırladığımız ödüllendirme var. O denge o şekilde sağlanacak” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, yatırımlarda mazot muafiyeti uygulamasının sona ereceğini, verginin ta baştan alınmasıyla büyük bir kayıp olan rakamın artık devlet bütçesine gireceğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.