Özdağ’a, MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan ve eski Milletvekillerinden de oluşan kalabalık bir heyet eşlik etti.
Dün akşam saatlerinde bakanlıkta gerçekleşen görüşmede, müzakere süreci, bu süreçte Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün akıbeti, Ocak ayında yapılması beklenen Cenevre Zirvesi gibi ada siyasetinde öne çıkan konular ele alındı.
Özdağ: “Kıbrıs’ta çok önemli bir süreç, gözlerden kaçırılarak sürdürülüyor”
Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, Kıbrıs konusuna büyük ilgi gösteren, Türk milliyetçisi milletvekilleri olarak adayı ziyaret etme amaçlarının müzakere sürecinde gelinen son aşamaları birebir yetkililerin ağzından dinlemek olduğunu belirtti.
“Kıbrıs’ta çok önemli bir süreç, gözlerden kaçırılarak sürdürülüyor. Görüşmelerin sonunda adada belki bayrak indirilecek, KKTC tasfiye edilecek ve belki de Türkiye’ye Akdeniz kapanacak.
Bu endişelerimiz, bu ihtimaller küçümsenmeyecek kadar önemli iken, biz olup bitenden haberdar dahi değiliz. Bunlar ihtimaller ancak aldığımız sinyaller bu yönde ve endişelerimiz her geçen gün artıyor” diyen Özdağ, Türk kamuoyunda adada sürdürülen müzakere süreci ile ilgili gelişmelerin yok denecek kadar az olmasından yakındı.
Özdağ ayrıca, kendilerini rahatsız eden hususların başında Türkiye’nin garantörlüğünün akıbetinin ne olacağını da sordu.
Denktaş, müzakere sürecini değerlendirdi…
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş görüşmede yaptığı konuşmada, konuk heyetin endişelerini anlayabildiğini, aynı endişeleri kendisinde taşıdığını belirterek, müzakere süreci ile ilgili görüşlerini paylaştı.
“Son derece garip ve gizlilik içerisinde yürüyen bir süreç” diyerek sözlerine başlayan Denktaş, müzakere sürecinin gidişatı ile ilgili bilgileri, gerek tutanaklar, gerek Rum basını ve gerekse Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdikleri toplantılardan edindiklerini, ancak çelişkilerle karşılaştıklarını, dolayısıyla sağlıklı bir bilgiye sahip olmamalarının kendilerini de son derece rahatsız ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanından Cenevre Zirvesi için davet aldıklarını da anımsatan Denktaş, davete katılıp katılmama kararlarını parti kurultayından sonra vereceklerini, ancak öncesinde Cumhurbaşkanından müzakere aşamasında, her iki tarafın yakınlaştığı konuların içeriğini talep ettiklerini, o bilgilerinde ellerine dün ulaştığını ve yetkili mercilerle şimdi bunun analizini yaptıklarını belirtti.
Denktaş; “Halka yönelik bir kampanya yürütmüyor olsam dahi benim tavrım çok açık”
Tutanaklardan okudukları ve Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdikleri toplantılardan elde ettiği sonuca göre değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, ‘siyasi eşitlik, egemenlik, mülkiyet ve garantörlük’ konularındaki endişelerini dile getirirken; “henüz her konuda bir netlik sağlanmadığı için halka yönelik bir kampanya yürütmüyor olsam dahi benim tavrım çok açık” dedi.
Kıbrıslı Türklerin adanın tüm sahibi iken, uluslararası konjonktür gereği yarısından vazgeçtiğini, gelinen aşamada ise var olan yarısının da ellerinden gitmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Serdar Denktaş müzakerelerde gelinen aşamada hangi konularda endişe duyduğunu da konu başlıklarıyla dile getirdi.
Denktaş: “Siyasi eşitlik diye düşünülen benim anlayışımda, avantajlı azınlık hakkıdır. Bunu kabul edemem!”
Siyasi eşitliğe vurgu yapan Denktaş, müzakerede gelinen aşamada dönüşümlü başkanlığın 4’e 2 olmasının kendisini tatmin etmediğini, bunun yalnızca avantajlı azınlık hakkı olduğunu savunarak; “deniliyor ki, 4 yıl Kıbrıslı Rum Cumhurbaşkanı olurken, 2 yılda Kıbrıslı Türk Cumhurbaşkanı olacak. Bu durum avantajlı azınlık olduğumuzun göstergesidir. Siyasi eşitliğin sağlanması için, nasıl ki AB’nde Almanya 6 ay dönem başkanı olurken, Malta da 6 ay dönem başkanı oluyor. Bizde de öyle olmalı. Siyasi eşitlik budur. Ben başka türlüsünü kabul edemem” diye konuştu.
Denktaş; “Garanti anlaşması sadece benim güvenliğimi korumuyor. Aynı zamanda Türkiye’nin Akdeniz’deki hakkını, güvenliğini de garanti ediyor”
Olası bir anlaşmanın ‘birincil hukuk’ olmayacak olmasının da kendilerini son derece endişelendirdiğini dile getiren Başbakan Yardımcısı, ‘Garanti ve İttifak Anlaşması’nın da ortadan kaldırılacak olması ve sulandırılmasının tehlikelerine dikkati çekti.
Denktaş; “Garanti anlaşması sadece benim güvenliğimi korumuyor. Aynı zamanda Türkiye’nin Akdeniz’deki hakkını, Türkiye’nin güney sahillerin güvenliğini de garanti ediyor. Dolayısıyla adadan geri adım attığı anda Akdeniz’de Türkiye’nin sözü Allah’a havale” dedi.
Serdar Denktaş, olası bir anlaşma sonrası Türk askerinin adadan ayrılması ile birlikte Kıbrıs’ın kısa bir süre içinde Girit olacağını ve Türkiye’nin bir kere daha müdahale etme imkanı olmayacağının da bilinmesini istedi.
Denktaş: “Ufukta yeni bir çatışma tehdidi mevcuttur “
Kıbrıslı Türklerin ekonomik anlamda da hazır olmadığına işaret eden Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş şunları söyledi.
“Ekonomik anlamda hazır değiliz. İzolasyon altında yaşamaya ve masadan kalkmamaya mahkûm edildik. Bu koşullar altında gerekli düzenleme ve hazırlığı yapamadık. Ama çözümün ertesi günü kendimizi AB’nin içinde bulacağız. Bu konuda endişelerimi dile getiriyorum, ‘merak etmeyin’ deniliyor. Ben halkımın akıbetini pek tabi ki merak ediyorum. 2014 Annan Planı referandumunda verdikleri sözleri yerine getirmeyenlere bugün nasıl güveneceğim?” diye soran Serdar Denktaş; “ufukta yeni bir çatışma tehdidi görülüyor. Bizi çok kısa bir süre sonra yeniden mevzilere taşıyabilir. Böyle bir gelecek istemiyoruz” dedi.
Denktaş: “Bizleri yeniden mevzilere taşımayacak bir çözüm arzu ediyorum”
Çözümü elbette kendisinin de istediğini ancak var olan sürecin Kıbrıslı Türkleri bir çözüme değil, çatışmaya sürüklediğini kaydeden Serdar Denktaş; “varılacak çözümün bizleri yeniden mevzilere taşımayacağı bir çözüm arzusundayım. Bunun yolu, benim tanınmamış devletim ile Rum’un tanınmış devleti arasında imzalanacak bir anlaşma olabilir” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, birçok konuda ülkedeki sol kanat, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve müzakere heyetiyle çok ayrı noktalarda olduklarını da belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.