Anastasiadis: “Kıbrıs’ın Türkleşmesi tehlikesi, yanlış icraatlardan da müzakerelerin reddedilmesinden veya aynı sonuçları gündeme getirecek bir anlaşma yapılmasından da gelebilir. Kıbrıs Türk malları Kıbrıslı Türklerin malıdır ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yasa ile korunmaktadır. Gözlemlenen nüfus artışı nedeniyle ne olacak, çünkü kimse fiili durumun tehlike içermediğini savunamaz.”
KORKU SENARYOSU
MALLARI VERMEK ZORUNDAYIZ
Kıbrıslı Türkler bugün yaşadıkları rejimde gerek ümitsiz hissettikleri gerek yönlendirilmeleri ile gelip mallarını talep etmeye karar verirlerse, malı yasal sahibine vermeyi reddetme hakkımız olduğu söylenebilir mi? (mallar) Vasilik tarafından yönetiliyor ve Kıbrıslı Rum göçmenlerin çıkardığı Yüksek Mahkeme kararları da var. Kendi göçmenlerimiz yeniden göçmen olacak, kendi mallarını yitirecekler, Kıbrıslı Türkler edinecek.
GARANTİLER DURUYOR
Anastasiadis açıklamasında “1960 Anayasası. Yeterli sayıda kişi Güney’e gelirse, Anayasa’nın maddelerini uygulamak zorundayız. Kuzey Türkiye’nin elinde olacak onun tarafından yönetilecek, idare edilecek, çünkü garantiler oradadır, Güney dolaylı olarak yine Türkiye tarafından kontrol edilecek, çünkü garantiler oradadır. Bunları tehlike edebiyatı yapmak için söylemiyorum, gerçekçi olalım, olguları olduğu gibi görelim diye söylüyorum. “ dedi.
İŞLEYEBİLİR ÇÖZÜM OLMALI
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis açıklamasına devamla “Talebimiz işleyebilir bir çözüm olmalı. Çözüm sadece vermekle olmaz. Son yıllardaki sınavım da öteki tarafın isteklerinin ne zaman son bulacağı, ortak noktanın neresi olduğudur. Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızı da, barış olacaksa karşılıklı saygı olması gerektiğini anlamaya çağırıyorum. Bu şekilde perspektif olabilirse çözüm, dedikleri gibi kazan-kazan olmalıdır. (çözüm) kazananlar ve kaybedenler yaratmamalıdır.” Dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.