İşte o açıklama:
Çalışma Bakanlığı’na, Çalışma Dairesi’ne, ve işçi sağlığı-güvenliği uzmanlarına açık çağrımızdır;
DEV-İŞ’e bağlı EMEK-İŞ sendikasının Haspolat arıtma tesisindeki grevi bugün itibariyle üçüncü gününe girdi. Bugüne kadar işveren tarafı sürece olumlu katkılar yapacak adımlar atmak bir yana grev başladığı andan itibaren çeşitli yöntemlerle gerginlik yaratmıştır. Bizler tüm provokasyon ve gerginlik girişimlerine rağmen soğuk kanlı ve yapıcı tutumumuzu sürdürmekteyiz.
Grev üçüncü gününe girerken bir noktaya dikkat çekmek istemekteyiz. Tesisin içerisinde iş veren temsilcisi görevinde bulunan bir şahıs bulunmaktadır. Bu kişi Pazar akşamından buyana tesis içerisinden çıkmamış ve 12 kişinin yapmakla mükellef olduğu işleri Pazar akşamından beridir kesintisiz bir şekilde tek kişi olarak yapmaya çalışmaktadır. Kısacası bir kişi 56 saati aşkın bir süredir, 12 kişinin yaptığı işleri hiç dinlenmeden, sosyal ihtiyaçlarını karşılamadan, tesisten çıkmaksızın yapmaya çalışmaktadır.
Biz sendika olarak her ne kadar iş veren temsilcisi olsa da ortada büyük bir hak ihlali olduğundan dolayı, iş yerinin içindeki iş veren temsilci adına gerek sağlık, gerek psikolojik gerekse de işçi güvenliği açısından kaygı ve endişe duymaktayız.
56 saati aşkın bir süredir iş veren temsilcisinin 12 kişinin işini yerine getirmeye çalışması, hem iş yasasına, hem işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerine hem de en temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir durum teşkil ettiği gibi, bu yasaları da delmektedir.
Gerek yoğun bir metan gazı deposunu barındıran, gerekse de çeşitli risk ve tehlikeleri içerisinde barındıran tesiste, 56 saattir neredeyse hiç dinlenmeden ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamadan 12 kişinin işini yapmaya çalışan iş veren temsilcisi, kuruma olduğu gibi kendisine de zarar verebilecek bir iş kazası yaşama ihtimalinin yüksek olmasından olduğunu gözlemlemekteyiz.
Bundan dolayı hem iş veren temsilcinin hem de iş yerinin ciddi bir hasara uğrayacağı bir iş kazasının an meselesi olduğuna dikkat çekmek istiyoruz.
Çalışma Bakanlığı’na, Çalışma Dairesi’ne, ve işçi sağlığı-güvenliği uzmanlarına açık çağrımızdır; iş yerindeki iş veren temsilcisinin durumu hem kendisi için hem de kurum için tehlike arz etmektedir. Tüm yasal ve temel insan haklarının ihlali söz konusu olmakla birlikte, kişinin fiziki, psikolojik ve moral durumunun da hem kişinin kendisi için hem de iş yeri için tehlike arz etmektedir. Tüm yetkililerden bu kaygılarımızı giderici tedbirler almalarını ve yasaları uygulamalarını talep etmekteyiz.
DEV-İŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.