• BIST 9505.09
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 23 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 21 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 17 °C

Dikkat! Şişkinlik, gaz ve geğirme o hastalıkların işareti olabilir

Prof.Dr. Filiz Akyüz, yemek yeme ve su içme esnasında hava yutmanın normal fizyolojik bir olay olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:
Dikkat! Şişkinlik, gaz ve geğirme o hastalıkların işareti olabilir

Hastalarda, gastrointestinal sistemde çok miktarda gaz veya hava içeriğinin nereden kaynaklandığı sorusunun akla gelebileceğini aktaran Prof.Dr. Akyüz, hastalığın nedenlerinin bağırsakta gaz üretiminin artması, gastrointestinal sistemde hareket bozukluğuna bağlı birikmiş havanın boşalamaması ve fazla hava yutma şeklinde görülebileceğini ifade etti.

GEĞİRME, REFLÜ VE HAZIMSIZLIKTA SIK GÖRÜLÜR

Prof.Dr. Filiz Akyüz, yemek yeme ve su içme esnasında hava yutmanın normal fizyolojik bir olay olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:

"Sağlıklı insanlarda yapılan bir çalışmalarda 10 mililitre sıvıyla yaklaşık 8-32 mililitre hava yutulduğu gösterilmiştir. Dik pozisyonda yutulmuş hava midenin üst kısmında birikir. Midenin üst bölgesindeki gerilmeyle yemek borusu ile mide bileşkesinde geçici gevşeme olur. Böylece yutulmuş hava dışarı çıkar. Hava yemek borusuna girdiğinde gerilmeye neden olur. Böylece yemek borusunun üst kısmı gevşer ve gaz yutağa doğru kaçarak ağız yolu ile atılır. Yemek sonrası 3-4 geğirme normaldir. Bu yutkunma esnasında havanın yutulmasından kaynaklanmaktadır. Geğirme, reflü ve fonksiyonel hazımsızlıkta sık görülmekle birlikte tek başına bir şikayet olarak da görülebilen bir fonksiyonel gastrointestinal sistem hastalığıdır."

ALTINDA PSİKİYATRİK NEDEN DE OLABİLİR!

Can sıkıcı şekilde tekrarlayan geğirmelerin davranışsal bir bozukluk olup fazla hava yutulmasından kaynaklandığını aktaran Prof.Dr. Filiz Akyüz, bu hastalardaki değerlendirmenin bir parçasının da psikiyatri olması gerektiğini kaydetti.

Hastalık denilebilmesi için hava yutmanın haftada en az birkaç defa olması ve yaşam kalitesini bozması gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Filiz Akyüz, "Tedavide eğer altta yatan bir hastalık tespit edilmiş ise (reflü, safra taşı veya ülser gibi) onun tedavisi önerilir. Aksi takdirde, davranış terapisi, konuşma terapisi, ilaçlar ve diyet önerilir. Hekimlerin gaz tedavisinde en fazla kullandıkları ilaçlar mide asit baskılayıcılar yüzde 22, bağırsak hareketlerini artırıcı ilaçlar yüzde 10, anksiyolitik yüzde 8, antidepresan yüzde 6, laksatif (ishal yapan ilaçlar) yüzde 6, simetikon yüzde 4, laktaz enzim replasmanı yüzde 2.5, antibiyotik yüzde 2.5. Bu ilaçların yararı hastaya göre değişmekle birlikte yüzde 30-40 hastada etkili olabilir" dedi.

'HASTAYA DOKUNAN YİYECEKLER DİYETTEN ÇIKARTILMALI'

Prof.Dr. Filiz Akyüz, bağırsak gazı ve karın şişkinliği ön planda ise hastalığın diyet ile ilişkisinin de sorgulanması gerektiğini belirterek “Diyet önerisi yaparken hastaya en fazla dokunan ve yedikten sonra şikayet oluşturan gıdalar diyetten çıkarılmalı. Bağırsak gazının tedavisinde emilmeyen antibiyotikler ve probiyotikler yararlı olabilir. Genel olarak egzersiz, diyet düzenlenmesi ve stresten uzak kalmak veya stresi yönetebilmeyi öğrenmek, eğer altta yatan bir hastalık yoksa gaz ve şişkinlik tedavisinde etkili olabilir. Yukarıda bahsedilen ilaçlardan da zaman zaman tedavide yararlanılır. Sonuç olarak geğirti daha çok üst gastrointestinal sistemden kaynaklanır. Gaz, şişkinlik ise alt gastrointestinal sistemden kaynaklanır" diye konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler