• BIST 10025.47
  • Altın 2956.432
  • Dolar 35.1368
  • Euro 36.5946
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 5 °C

Dil Bağı, Bebeklerde Ciddi Gelişim Sorunları Yaratabilir

Ağız tabanı ile dil arasında oluşan bağ dokunun neden olduğu dil bağı, dilin hareketlerini kısıtlayarak bebek ve çocukların gelişimini olumsuz etkileyebilir. Neyse ki bu bağdan kurtulmak oldukça kolay!
Dil Bağı, Bebeklerde Ciddi Gelişim Sorunları Yaratabilir

Dil, hem sosyal hem de fizyolojik olarak vücudumuzun en önemli organlarından biri. Doğumdan itibaren ilk dönemlerde emme daha sonra ise tat alma, yiyeceklerin yemek borusuna yönlendirilmesini sağlayarak yutma, dişlerle birlikte çiğneme, ağız içini temizleme, solunan havanın ısıtılması, konuşma ve artikülasyon gibi yaşam açısından önemli fonksiyonları yerine getirir. Ancak dil ve ağız tabanı arasında oluşan ankiloglossi denilen dil bağı, bu fonksiyonları bozarak önemli gelişim sorunlarına neden olabilir.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Eda Tuna Yalçınozan, çocuklarda beslenme zorlukları ve konuşma bozukluklarına neden olarak gelişimlerini olumsuz etkileyen dil bağı ile ilgili uyarıda bulunarak küçük bir operasyonla ciddi gelişim sorunları yaratabilen dil bağından kurtulmanın mümkün olduğunu vurguladı. Peki dil bağı nasıl oluşuyor?

Anne karnında gelişen bebeğin, ilk oluşan organlarından biri dildir. Hamileliğin henüz dördüncü haftasında tomurcuklanmaya başlayan dil, üç bağımsız parça olarak oluşmaya başlar. Zaman içinde, oluşan bu bağımsız parçalar hızla büyüyerek orta hatta birleşir. Bu aşamada dil, ağız içinde henüz hareketli değildir ve ağız tabanına yapışık halde durur. Zaman içinde dil ağız tabanından serbestleşerek hareketli hale gelir. Ancak frenulum denen bir bağ ile ağız tabanına tutunmaya devam eder. İşte bu dönemde meydana gelen bozukluk sonucu dili ağız tabanına bağlayan doku ya tam olarak serbestleşemez ya da hücre çoğalmasıyla kalın bir hal alarak dilin hareket etmesini engeller. Ankiloglossi (dil bağı) olarak adlandırılan bu durum dilin kullanımını sınırlayarak fonksiyonlarını yerine getirmeyi zorlaştırır.

dil_bagi-001.jpg

Dil bağı, beslenmeden konuşmaya pek çok sorun yaratabilir!

Dil bağının, dilin hareket açıklığını sınırladığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Eda Tuna Yalçınozan, “Çoğu kişide dil bağı sorun yaratmaz ama bazı hastalarda dilin sınırlı hareketliliği nedeniyle, dil düşük konumdadır. Bu da üst ve alt çene kemiğinin gelişim bozukluklarına dahi neden olabilir. Bunun dışında dil bağı emzirmede başarısızlıktan memeyi reddetmeye, beslenme problemlerine, konuşmada artikülasyon bozukluklarına kadar değişen sorunlara yol açabilir. Dil bağı nedeniyle dilin sınırlı hareketliliği söz konusu ise konuşma sorunları ortaya çıkabilir. Seslendirmedeki zorluklar ünsüzler için belirgindir; “s, z, t, d, l, j”  gibi sesler ve özellikle “r” harfi oluşturmak zordur” ifadesini kullanıyor.

Hızlı tedavi mümkün!

“Dil bağı tedavisinde en iyi yaklaşım hastanın şikayetlerine ve yol açtığı problemlere göre değerlendirme yapmak. Pek çok çocukta ankiloglossi belirtisizdir ve durum kendiliğinden düzelebilir” diyen Yrd. Doç. Dr. Eda Tuna Yalçınozan, “Dil bağı, yenidoğan döneminde herhangi bir soruna yol açmıyorsa, gözlem en iyi tedavi seçeneğidir. Etkilenen bazı çocuklar, azalmış dil hareketliliklerini yeterince telafi etmeyi öğrenebilecekleri gibi bazıları ise sadece dil bağı cerrahi müdahalesinden fayda görebilir” ifadesini kullandı. Dil bağı olan hastaları tedavi etmeye karar vermeden önce, beslenme güçlükleri ve kilo alamama ile ortaya çıkabilecek diğer ayırıcı tanılara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Tuna Yalçınozan, “Bebeklik ve çocukluk döneminde, hatta büyüme tamamlandıktan sonra bireylerin beslenme, konuşma ve hatta sosyal ortamda zorlanma öyküsü varsa cerrahi müdahale yapılmalıdır. Bu nedenle hastanın öyküsüne bağlı olarak her yaşta ameliyat düşünülebilir.

dr.-eda-tuna-yalcinozan-002.jpg

Yrd. Doç. Dr. Eda Tuna Yalçınozan, dil bağının etkilerini ortadan tamamen kaldırmak için operasyon sonrası sürecin de önemine vurgu yaparak “Kusurlu bir konuşma gözlenirse, ameliyat sonrası yara iyileşmesinin ardından konuşma değişikliği için bir konuşma terapistine başvurmak gerekir. Üst dudağı yalama, sert damağa dil ucu ile dokunma, yan yana hareketler gibi ameliyat sonrası dil kas egzersizleri, gelişmiş dil hareketleri için yararlıdır” ifadelerini kullandı.

Etiketler: , , ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler