Dipkarpaz’da bulunan gençler, yıllar önce sınırları belirlenen milli park, sit alanı, Özel Çevre Koruma bölgeleri ile ilgili zamanın getirdiği şartların doğurduğu olumsuzluklar nedeni ile şu an yaşadıkları topraklara kök salma konusunda oldukça zorlandılar. Hatta birçoğu bu nedenle göç etmek zorunda kaldı.
Kesinlikle bu bölgelerin, yaşadığımız zamana ve şartlara göre tekrar düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim.
Yıllar içerisinde gerek Belediye, gerek muhtarların devlet yetkililerine her platformda dile getirmeleri ile ‘’kırsal kesim arsası’’ dağıtılması konuşuldu durdu. İnsanlar, ancak bu şekilde buralarda yaşama şansları olduğuna inandılar.
Bu mağduriyeti sezen bazı kurt siyasetçiler, seçim zamanı bu arsaları sözde dağıtmaktan, hatta seçimden bir gün önce listeler yapmaktan da geri durmadı.
Anladılar ya insanlar mağdur ve gerçekten ihtiyaçları var. Hemen vaat dağıtma yarışına girildi.
Sonra yıllar geçti ve dörtlü hükümet döneminde özellikle Sn. Kudret Özersay kırsal kesim arsası dağıtılmasındansa, sosyal konut projesi yapılması taraftarı olduğunu, hatta bunu hükümet programlarına koyduklarını dile getirdiler.
Ne de olsa İçişleri Bakanlığı kendi partisi elinde ve bu çalışmaları da doğal olarak daha hızlı faaliyete koyacağı düşüncesi taşıyordu. Buraya kadar haklı mı? Kesinlikle EVET.
Daha sonra hükümet yıkıldı ve UBP-HP hükümeti kuruldu.
İçişleri Bakanlığı tekrardan Halkın Partisinde olduğu, Genel Başkanın Sn. Kudret Özersay olduğu, İçişleri Bakanı tekrardan Sn. Ayşegül Baybars olduğu için bizler burada yaşayanlar olarak, sosyal konut projesi yapılacağı ümidi ile bekliyoruz.
Fakat geçen haftalarda kulağımıza gelen duyumlarda, köy içerisinde memurların gezdiği, kırsal kesim arsası baktıkları, hatta bazı kardeşlerimizin evinin balkonuna kadar girerek hemen evinin dibini kırsal kesim arsası olarak belirlediklerini duyduk.
Allah aşkına Sn. Ayşegül Baybars, adamın 40 yıldır kullandığı evinin dibindeki arsayı kendi çocukları, kardeşi varken kuraya koyup başkasına vermekte nedir?
Amaç insanlara yardım ederek, yıllarca yapılan yanlışları bir düzene koyarak insanlara yaşam şansı mı tanımak, yoksa insanları birbirine düşman mı etmek?
Hiç bir şey bilmiyorsanız, geçmişte Belediye ve muhtarların haftalarca gecelerini gündüzlerine katarak yaptıkları çalışmaya bakın.
O çalışma köylünün istediği çalışmadır. Orada yapılan çalışmada herkesin talebini, hemen yanında bulunan arsaya göre şekillendirme yaptılar.
Kura ile insanları birbirine düşman edecek söylemleri bile kullanmayınız lütfen!
Şu an insanlar huzursuz ve yapılan çalışmadan rahatsız.
Amacınız gerçekten insanlara yardım etmekse, şahsen ben buna inanıyorum.
Lütfen yıllardır kullanımında veya evinin dibinde olan arsaları kişilerin kendi kullanımlarına verin. Kendi çocukları buralarda kök salsınlar ve bu toprakları sahiplensinler.
Zaten birçoğu da, mecburiyetten buralara evler yaptı.
İstekli davranışı için Sn. Bakan ve ekibine teşekkür eder, yapılan yanlıştan acilen dönülmesini temenni ederim.
Güneşin doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.