• BIST 8865.74
  • Altın 2911.549
  • Dolar 34.1756
  • Euro 36.7587
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 1 °C

Diyabetik ayak ihmale gelmiyor

Diyabeti olanların, ayaklarında oluşan yaralara karşı dikkatli olması gerekiyor. Zamanında hekime başvurmak uzuv kaybına kadar giden problemlerin çözülmesini sağlıyor.
Diyabetik ayak ihmale gelmiyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılı verilerine göre dünyada 537 milyon diyabet hastası bulunduğu biliniyor. Bu rakamın 2045 yılında ise 780 milyona yükseleceği öngörülüyor. Ciddi bir sağlık sorunu olan diyabet, vücudun pek çok organına zarar veriyor. Ayaklar da bunlardan biri…

Kontrol altında tutulamayan kan şeker düzeyi, yıllar içerisinde ayaklarda yaraya sebep oluyor. "Diyabetik ayak" şeklinde adlandırılan bu durum, hastalarda uzuv kaybına varan sonuçlara neden olabiliyor. Öyle ki dünyada ayak amputasyonu sebeplerine bakıldığında diyabetten kaynaklı kayıplar ön sırada yer alıyor.

Diyabetik ayakta tek çözüm, amputasyon mu? Tedavi yöntemleri neler? Diyabetik ayak tedavi yöntemlerini Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Yara ve Yanık Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan’la konuştuk.

 

Ayak yaraları uzuv kaybına sebep oluyor

“Diyabetin vücutta neden olduğu çok fazla komplikasyon var” diyen Prof. Dr. Turan bunları şöyle açıklıyor:

“Yüksek kan şekeri kalp ve damar sağlığını bozarak göz, sinir, beyin ve böbrek hasarlarına, kalp krizi ve inmeye neden olabilir. Şeker hastalarında kalp hastalığı ya da felç riski 2-5 kat daha fazladır. Zarar verdiği yerlerden biri de maalesef ayaklar.

Diyabet hastalarında otonom nöropatiye bağlı terleme mekanizmasının bozulması ve damarların ekilenmesi ciltte kuruluğa sebep oluyor. Kuruyan cilt sağlığını yitiriyor, dokulara yeterli kan ve oksijen gitmiyor, dokular normal fizyolojisinden uzaklaşıyor. Doku bütünlüğünün sağlanamadığı ortamlarda da yaralar gelişiyor. Başlangıçta küçük olan yaralar büyümeye başlıyor. Sonrasında da uzuv kayıplarına kadar giden bir süreç başlamış oluyor.”

Bunu önlemek için gerek diyabet hastalarının gerekse ileri yaştakilerin ayak bakımına dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Turan, “Tırnak bakımına da dikkat edilmesini, en ufak bir enfeksiyon belirtisi olduğunda da kuruyan yerlerin nemlendirilmesini özellikle belirtiyoruz” diyor.

 

Fotoğraf: Getty Images

 

Erken teşhis ayağı kurtarmak için önemli

Burada yaşanan asıl sorunlardan birisinin de hastaların acı hissetmemelerinden kaynaklandığını söylüyor Prof. Dr. Turan:

“Hasta bize ikinci, hatta dördüncü safhalarda gecikerek geliyor. Konseylerde tartışıyoruz o vakaları. Kangren aşamasına ilerleyebilen ve mecburen ayak kesilmesine giden olgular oluyor.”

Hasta durumu erkenden fark edip hekime başvurursa bu olumsuz tablo oluşmuyor. Enfeksiyon küçük bir alanda başladıysa, yani başlangıç dönemlerinde veya orta düzeyden önceki dönemde yakalandığı takdirde daha rahat tedavi edilebiliyor.
Diyabetik ayak hastalarına uygulanan tedavileri Prof. Dr. Mustafa Turan, “Bu hastalarımızda problemli damarlara müdahale edebiliyoruz. Sonrasında hiperbarik oksijen, yara debridmanı, VAC uygulamaları, büyüme faktörleri, ve Flep-Greft işlemleri uygulayarak hastaların tedavilerini sürdürerek, uzuvlarının kaybedilmesini engellemeye çalışıyoruz” diye özetliyor.

Öncelikle durum tespiti yapılıyor

Diyabetik ayak tedavisinde öncelikle ortopedi, enfeksiyon bölümü, kalp damar cerrahisi, girişimsel radyoloji, hiperbarik oksijen, plastik cerrahi ve endokrinologlar gibi birden fazla branş birlikte çalışıyor. Her bir bölüm aşama aşama devreye girerek tedavi sürecine destek oluyor. 

Bir hasta geldiğinde öncelikle etkilenen ayaklarının damarlanması değerlendiriliyor. Prof. Dr. Turan, izledikleri süreci şöyle anlatıyor:

“Doppler Ultrason işlemleri ile ilk etapta damarsal yapıları anlamaya çalışıyoruz. Kontrollü anjiyografi işlemleri ile açılabilecek durumda olan damarlar girişimsel radyoloji tarafından açılıyor. Damarlara müdahale bazen bir ayağı kurtarabiliyor.”

 

Fotoğraf: Getty Images

 

Kalp-damar cerrahisi de devreye giriyor

Prof. Dr. Turan, girişimsel anjiyoyla çözülemeyen durumlarda bazen by-pass işlemlerinin yapıldığını ve bunun için de kalp-damar cerrahisinin devreye girdiğini söylüyor.

Yine ayaktaki yarada enfeksiyon varlığında ise duruma uygun kültür, antibiyogram veya diğer tedaviler için bu kez enfeksiyon hastalıkları bölümü devreye giriyor:

“Bakteriler için zemin olan ölü dokular, ayakta oluşuyor. Onların debridman dediğimiz işlemlerle temizlenmesi ve uygun pansumanlar, bakterilere ortam kalmaması açısından çok önemli. Vakum yardımlı aspirasyon sistemleri de çok yararlı tedavi yöntemleridir. Akabinde hiberbarik oksijen uygulamaları ile oksijen tedavileri verilmesi de bu dokulardaki yara iyileşmesine olumlu yönde katkı sağlıyor. Diyabetik ayak konseylerimizde bu branşlardan hekimlerle birlikte seçenekler değerlendirilmektedir.”

Diyabetik ayak hastalarının tedavisinde dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise kan şekerini kontrol altında tutmak… Prof. Dr. Turan, kan şekeri regülasyonunun tablonun kötüye gitmesini engellemek açısından çok önemli olduğunu ifade ediyor. Ayrıca sadece bununla da kalınmayarak hastaların kalp ve tansiyon sorunlarının ve diğer yandaş sorunlarının da düzeltilmesinin tedavinin tamamlanması açısından önemli olduğunun altını çiziyor.
 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler