Sevgili oğlum, Sen henüz dünyaya gelmedin.
Aslında annen bile seni hamile değil.
Ancak bu yazıyı sana ithaf ediyorum.
Bugünün tarihi 26 Nisan 2015 ve ben daha sen doğmadan seni ne kadar çok sevdiğimi sana söyleme gereği hissettim.
Şimdilerde ne kadar tahmin yürütsem, baba olmanın anlamını tam anlamı ile bilmiyorum. Benim canımdan, benim kanımdan, benden öte bir canlının anlamını yalnızca tahmin edebilirim.
Tanrının seni bize göndermesi, eminim alacağımız en güzel armağan olacak.
Sen benim çocuğumsun ve en iyiyi hak ediyorsun.
Tıpkı diğer çocuklar gibi…
Sevgili oğlum bugün bir Pazar günü ve biz senin için sandığa gidiyoruz.
Bu ülkeye, bu dünyaya getireceğimiz bebeğin bana ülkem için kızmaması gerekiyor.
Bugün sandığa gidip oy kullanırken, oyumu senin geleceği için kullanacağım.
Bu topraklarda kök salmamız adına, ait olduğu değerlerin benim ve annenin değerleri olması için oy vereceğim.
Bu sabah oy kullandığımda, bana üzerinde yaşayacağın coğrafya hakkında sorular sorduğunda utanmamam için, daha özgür olman, dünyalı olman, bir çok yabancı dil bilmen ve sana vereceğimiz eğitimin, kültürün, insan sevgisinin daha güçlü olması için oy kullanacağım.
Bugün ben oy kullanırken annen Defneyi ne kadar çok sevdiğimi düşünerek oy kullanacağım.
Diplomaların, gereksiz kağıt parçaları olduğunu bir ülkede yaşamaman, “kimi bildiğinin değil, neyi bildiğinin değer kazanacağı” bir Kıbrıs için oy kullanacağım.
Ailemiz bizi güçlü bireyler olarak yetiştirdi oğlum.
Ancak biz mücadele ettik.
Tek mücadelemiz eğitimli, kültürlü, güçlü bireyler olarak kendimiz olabilmek içindi.
Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek içindi.
Ailemizin desteği ile ekonomik olarak zorluk çekmedik belki.
Ancak miniğim biz bir çıkmazın içinde büyüdük.
Uzaklara kaçmak hep aklımızda idi.
Bu toprağa her sarıldığımızda, ailemizin bizim için en önemli miras olduğunu düşündük.
Oysa birçok dostumuz bizim kadar dirayetli ve şanslı olmadı.
Gün geldiğinde, kocaman bir delikanlı olduğunda, bizim yaşadığımız kötü koşulların, mutsuzlukların sana da uğramaması için bugün sandığa gideceğiz oğlum.
Bu ülkede kimseye el pençe divan durmadan, kimseden haksız para yemeden, namusumuza, şerefimize leke sürdürmeden yaşadık biz.
Biz sana da bu ilkelerin önemini öğreteceğiz.
Bugün oy kullanacağız ve attığımız oydan gurur duyacağız.
Bugün oy kullanacağız ve sen bu oyun parçası olduğun için mutlu olacaksın.
Bugün oy kullanacağız ve sen daha doğmadan daha mutlu bir geleceğin, tarihin yeniden yazıldığı bir dönemin hikayesini dinleyeceksin güne dair…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.