• BIST 10025.47
  • Altın 2956.432
  • Dolar 35.1368
  • Euro 36.5946
  • Lefkoşa 5 °C
  • Mağusa 4 °C
  • Girne 8 °C
  • Güzelyurt 4 °C
  • İskele 4 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C

Doğum kontrol hapları yetişkinlikte beyni nasıl değiştiriyor?

"Araştırma, bir sonraki adımda nereye bakmamız gerektiğine dair ipucu veriyor"
Doğum kontrol hapları yetişkinlikte beyni nasıl değiştiriyor?

Jinekologlar, halk arasında doğum kontrol hapı diye bilinen hormonal kontraseptiflerin gençler için genellikle iyi bir seçenek olduğunu düşünüyor. Zira bu ürünler güvenli ve gebeliği önlemede epey etkili olarak görülüyor.

Ancak bunların gençlerin vücudu üzerindeki etkilerine dair bilinmeyen yönleri de var. Örneğin gençlik çağında halen gelişmekte olan beyni etkileyip etkilemedikleri bugüne dek sır olarak kaldı.

Fareler üzerinde yapılan yeni bir araştırma ise doğum kontrol hapları ve bantlarındaki sentetik hormonların beynin prefrontal korteks bölgesindeki hücreler arasında sinyal üretimini düzensizleştirdiğini gösterdi.

Ön beyin diye de adlandırılan ve ergenlik boyunca gelişmeye devam eden bu bölge, bireylerin kişiliğini ve toplum içindeki davranışlarını kontrol eden sinir devrelerini içeriyor.

Deneylerde doğum kontrol ilaçlarının verildiği farelerde stres hormonu kortikosteronun daha yüksek düzeyde salgılandığı tespit edildi. Bu hormon, insanlarda vücudun strese gösterdiği tepkiyi düzenleyen kortizole benziyor.

ABD'deki Ohio Eyalet Üniversitesi'ndeki araştırma ekibi, bu çalışmada özellikle ön beyine odaklandı. Zira önceki araştırmalar, ergenlik çağında hormonal kontraseptif kullanımını yetişkinlikte depresyon riskiyle ilişkilendirmişti.

Nörobilim Derneği'nin 15 Kasım'da gerçekleşen yıllık toplantısında sunulan araştırmanın başyazarı Benedetta Leuner, "Doğum kontrolünün kadınların sağlığı ve özerkliği üzerinde büyük bir olumlu etkisi oldu" dedi:

Bu nedenle ergenlerin hormonal kontraseptif almamasını önermiyoruz.

Öte yandan, araştırmacılar, deneyde elde edilen bulguları şimdilik sadece farelerde gözlemlediklerini hatırlatıyor ve daha fazla araştırma gerektiğini vurguluyor.

Araştırma ekibinden Kathryn Lenz, "Bunun beyindeki belirli devrelerin işlevi açısından ne anlama geldiğini henüz bilmiyoruz" diye konuştu:

Ancak bu bize işlevsel sonuçların ne olabileceğini anlamak için bir sonraki adımda nereye bakmamız gerektiğine dair ipucu veriyor.

Etiketler: , , ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler