Kluge "Sağlıkta eşitsizliğe kırmızı kartı gösterelim" başlıklı yazısında, Kovid-19 ve 17-18 Mart'ta İstanbul’da yapılacak sağlık ve göç konulu üst düzey toplantıdan bahsetti.
Futbolda kökenleri ne olursa olsun, yıldız futbolcular yaralandıklarında sağlık görevlilerinin sahaya koştuğunu ve futbolcuları ayağa kaldırmak için ellerinden geleni yaptığını belirten Kluge, "Zaten herkes için de olması gereken bu." değerlendirmesini yaptı.
Kluge, "Sağlık ve mümkün olan en iyi sağlık hizmetlerine erişim milliyet, köken ya da yıldız olmaktan bağımsız olarak mümkün olmalı. Her birimizin uygun fiyatlı ve kaliteli sağlık hizmetlerine erişebilme hakkı olmalı. Buna mülteciler ve göçmenler de dahil." ifadelerini kullandı.
AB'deki Kovid-19 salgınında ön saflarda yer alan temel hizmetler çalışanlarının yüzde 13'ünün göçmen olduğunu aktaran Kluge, "Birçok ülkede göçmenler, sağlık hizmetleri iş gücünün önemli bir bölümünü oluşturuyor. Örneğin Birleşik Krallık'taki doktorların 3'te 1'i, Almanya'daki doktorların yüzde 20'si ve İtalya'daki hemşirelerin yüzde 10'u başka ülkelerde doğmuş. Bu gösteriyor ki yalnızca ekonomilerimiz ya da futbol takımlarımız değil, sağlık sistemlerimiz de bir bütün olarak göçmenlere dayanıyor. Göçmenler olmasa sağlık sistemlerimizin çoğu çöküşün eşiğine gelmiş olurdu." değerlendirmesinde bulundu.
"Virüsler, sınır ya da pasaport dinlemeksizin hareket ediyor"
Kluge, salgından güçlenerek çıkmayı hedeflerken sağlıktaki eşitsizliklerin de giderilmesi gerektiğinin altını çizerek "Pandemi, halihazırda var olan eşitsizliklerin bazı kişileri diğerlerinden daha fazla etkilediğini açıkça ve acımasızca gösterdi. Hastalıklar ve virüsler, sınır ya da pasaport dinlemeksizin hareket ediyor ve bizleri etkiliyorlar. Sağlık ve diğer temel hizmetlere erişmeye çalışırken göçmenlerin ve mültecilerin günlük olarak karşılaştığı dil bariyerleri ile finansal, idari ve diğer bariyerleri ele almalıyız. Hastalandığımızda bakım ve desteğin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz." açıklamasında bulundu.
Göçün halk sağlığı potansiyelinin tamamını ortaya çıkarmak ve herkes için sağlık hizmetlerini geliştirmek için ülkeler ve bölgeler arasında takım ruhu, adil bir anlayış, siyasi taahhütler ve iş birliğine ihtiyaç olduğunu belirten Kluge, şunları aktardı:
"Daha iyi sağlığı mülteciler ve göçmenler de dahil olmak üzere herkes için bir gerçeğe dönüştürmek için masada herkesin temsil edilmesi ve herkesle dürüst ve şeffaf bir diyalog içinde olunması gerek. Bu yüzden DSÖ'nün Avrupa, Afrika ve Doğu Akdeniz bölgelerinden kilit karar mercilerinin yanı sıra mülteci, göçmen ve sivil toplum temsilcilerini siyasi taahhütler üzerine çalışmak ve izlenecek ortak bir yol çizmek için önümüzdeki ay İstanbul'da gerçekleştirilecek bir üst düzey zirveye davet ediyoruz."
Kluge, "Kim olduğumuza, nereden geldiğimize ya da sahada olup olmamamıza bakılmaksızın evrensel sağlık kapsayıcılığı çerçevesinde sağlık ve kaliteli yaşam, hepimiz için bir gerçeklik olmalı." ifadelerini kullandı.
İstanbul’da 17-18 Mart'ta gerçekleştirilecek "DSÖ Avrupa Bölgesi'nde sağlık ve göç üzerine üst düzey toplantı: mültecilerin ve göçmenlerin sağlığı için vizyonun ortaklaşa şekillendirilmesi" başlıklı toplantıda, sağlık bakanları ve DSÖ Avrupa Bölgesi'nin 53 üye temsilcileri, 2022 sonrası sağlık ve göç için stratejik öncelikleri tartışmak üzere bir araya gelecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.