DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, DSÖ’nün maymun çiçeği virüsünün adını değiştirmek için dünyanın dört bir yanından ortaklar ve uzmanlarla birlikte çalıştığını duyurarak, örgütün yeni isimlerle ilgili açıklamaları en kısa sürede yapacağını ifade etti.
DSÖ, isim değişikliğiyle ilgili kararını, geçen hafta 30’dan fazla uluslararası bilim adamının, maymun çiçeği isminin `ayrımcı ve damgalayıcı` olduğunu ve bunun acilen yeniden adlandırılması gerektiğini söylemesinden sonra açıkladı.
Bilim adamları arasından bir sözcü, hastalık adlarının coğrafi bölgelerden ve hayvan adlarından kaçınması gerektiğini belirtmiş, `Bu virüsün Afrikalı olduğuna sürekli atıfta bulunulması ve adlandırılması sadece yanlış değil, aynı zamanda ayrımcı ve damgalayıcıdır` ifadelerini kullanmıştı.
Vaka sayısı artıyor
DSÖ’nün son açıklamasına göre hastalığın endemik olmadığı ve çoğu Avrupa’nın batısında yer alan ülkelerde olmak üzere dünya genelinde yaklaşık bin 300 maymun çiçeği vakası tespit edildi.
AB Komisyonuna göre, 19 üye ülke ve AB üyesi olmayan Norveç ve İzlanda’da dahil yaklaşık 900 maymun çiçeği vakası bildirildi.
Virüsün asıl kaynağı bilinmiyor Uzmanlara göre, yakın temas yoluyla yayıldığı aktarılan virüsün belirtileri arasında, deri döküntüleri, ateş ve baş ağrısı gibi semptomlar yer alıyor.
Uzmanlar ayrıca, yıllardır Batı ve Orta Afrika’da endemik bir virüs türü olarak bilinen maymun çiçeği virüsünün çeşitli memelilerde görülebildiği ancak virüsün asıl kaynağının bilinmediği belirtilmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.