Dünya Sendikalar Federasyonu (DSF) üyesi Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sendikalar ile İki Toplumlu Barış İnisiyatifi – Birleşik Kıbrıs tarafından organize edilen etkinlik, saat 19.30’da ara bölgede yer alan Çetinkaya Stadyumu’nda yapıldı.
Etkinlik öncesinde, saat 18.30’da Kıbrıslı Türkler Lefkoşa’da Kuğulu Park’ta, Kıbrıslı Rumlar ise Eleftheria Meydanı’nda buluşarak, etkinlik alanına yürüdü.
“Birleşik Federal Kıbrıs”, “Çözüm-Yeniden Birleşme-Barış”, “Birleşik Federal Kıbrıs İçin Ortak Mücadele” gibi sloganların Türkçe, Rumca ve İngilizce dillerinde yazılı pankartlarda taşındığı etkinlikte, iki toplumlu “Let’s Sing Together” orkestrası konser verdi.
HARALAMBUS: “GÖRÜŞMELER CRANS MONTANA'DA KALINAN YERDEN YENİDEN BAŞLATILMALIDIR”
Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Güney Kıbrıs Solcu İşçi Sendikaları Federasyonu (PEO) Genel Sekreteri Sotirulla Haralambus ise, savaşlara ve militarizasyona son verilmesi talebini aktararak konuşmasına başladı.
Kıbrıs’taki tüm halkları NATO'nun ve tüm askeri ittifakların ortadan kaldırılması, barışın savunulması ve ülkede uluslararası hukuk ilkelerinin hâkim olması için mücadele eden güçlerle aynı saflarda olmaya çağıran Haralambus, “Dünya barışı için mücadele yurdumuzda çözüm ve yeniden birleşme için verdiğimiz ortak mücadeleyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır” dedi. Haralambusi müzakerelerin Crans Montana'da kalınan yerden en erken zamanda yeniden başlatılması çağrısında da bulundu.
Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için yürütülen ortak mücadeleyi sürdürme kararlılığını ortaya koyan Haralambus, Kıbrıs sorununun BM kararlarında belirtildiği şekilde, siyasi eşitliğin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın ve tek uluslararası kimliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde çözüme kavuşturulmasını istedi.
AŞAM: “KIBRIS’TA BARIŞ İSTEDİĞİMİZ MESAJINI GÜR BİR SESLE HAYKIRIYORUZ”
PEO Genel Sekreteri Sotirulla Haralambus’un ardından konuşan Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Koral Aşam, 1 Eylül 1939 tarihinde Hitlerin Nazi ordusunun Polonya’yı işgal etmesi nedeniyle Dünya Sendikalar Federasyonu tarafından, 1 Eylül’ün “Barış için Sendikaların Küresel Eylem Günü” olarak ilan edildiğini anlatarak sözlerine başladı.
Konuşmasında Kıbrıs sorunundan bahseden Aşam, “iki toplumlu çözüm” siyasetinin barış istememekle eş anlamlı olduğunu ifade ederek, “Kıbrıs Kıbrıslılarındır ve çözüm birleşik federal bir Kıbrıs’tır” dedi. 1 Eylül etkinliğine katılan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların Kıbrısta barış isteğini gür bir sesle haykırdığını kaydeden Aşam, bu sesin daha da yükselmesi gerektiğini vurguladı.
Aşam konuşmasında, şair Yannis Ritsos’un barış ile ilgili şiirini de okudu.
KİRİTSİS: “DSF, KIBRIS'IN YENİDEN BİRLEŞMESİ İÇİN VERİLEN MÜCADELEYİ DESTEKLEMEKTEDİR”
Etkinlikte son olarak söz alan DSF Genel Sekreteri Pambis Kiritsis, Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için Kıbrıslı tüm emekçilerin ortak mücadelesinin dünya halklarının küresel barış, güvenlik ve sosyal adalet mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, Dünya Sendikalar Federasyonu’nun bu mücadeleyi yıllardır kararlı bir şekilde desteklediğini belirtti.
Kıbrıs’ta yapılan 1 Eylül Dünya Barış etkinliğini “anti-emperyalist, savaş karşıtı, barış ve yeniden birleşme etkinliği” olarak niteleyen Kiritsis, dünyanın dört bir yanından 133 ülkedeki 105 milyondan fazla üyesi adına Dünya Sendikalar Federasyonu'nun selamlarını getirdiğini ifade etti.
1 Eylül’ün tarihçesini anlatan Kiritsis konuşmasında, Rusya – Ukrayna savaşına da değinerek, Ukrayna'daki savaşın küresel kapitalist krizi daha da derinleştirdiğini söyledi.
“Ukrayna'daki savaşla dünya barışına yönelik tehditlerin dramatik bir şekilde tırmandığı ve Uzak Doğu'da gerilimin arttığı göz önüne alındığında, eylemlerimizin ve etkinliklerimizin bu yıl özel bir önem kazandığı görülmektedir” diyen Kiritsis, Ukrayna'daki savaşa derhal son verilmesini ve sorunların diplomasiyle barışçıl yoldan çözülmesini talep etti.
NATO'nun ve tüm askeri ittifakların dağılmasını, nükleer silahların tamamen ortadan kaldırılmasını, tüm devletlerin bağımsızlığına ve her halkın kendi geleceğini, ekonomik ve sosyal kalkınma yolunu kendisinin belirlemesi hakkına saygı gösterilmesini de isteyen Kiritsis, batılı ülkelerin kendilerini uluslararası hukuk ve insan haklarının savunucuları olarak gösterme amacıyla Rusya'nın Ukrayna'yı istilasını kullanma girişiminde olduklarını savunarak, bunu iki yüzlülük olarak tanımladı.
Kiritsis, Yugoslavya, Filistin, Lübnan, Libya, Suriye, Afganistan ve Kıbrıs gibi ülkelerde de halkları yıkıma ve sefalete sürükleyenin batılı ülkelerin müdahaleleri ve yol açtıkları savaşlar olduğunu kaydetti.
“DSF EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLÜ, KİTLESEL, SINIF MÜCADELELERİNE ÇAĞIRMAKTADIR”
Konuşmasında, işsizlik ve enflasyonun emekçilerin yaşam standatlarına darbe vurduğuna da yapan Kiritsis, “Ücretler sadece oldukları yerde kalmakla kalmıyor, aynı zamanda salgın ve kriz bahanesiyle birçok yerde daha da düşürülüyor. Demokratik ve sendikal özgürlükler yeni saldırılara maruz kalıyor. Şatafatlı vaatlerin ardına saklanıp özünde mevcut düzenle ahlaksız bir uzlaşmayı destekleyenlerin aksine DSF emekçileri örgütlü, kitlesel, sınıf mücadelelerine çağırmaktadır çünkü emperyalist devletlerin ve tekellerin çıkarlarına değil, emekçilere ve halklara hizmet edecek farklı bir yolda ilerlemenin koşullarını sadece bu şekilde yaratabiliriz.Emperyalizmi ve savaşları besleyen sisteme karşı ancak bu şekilde mücadele edebiliriz” diye konuştu.
Kıbrıs sorununa da değinen DSF Genel Sekreteri Pambis Kiritsis, “Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk, Kıbrıslı tüm emekçilerin ortak mücadelesi dünya halklarının küresel barış, güvenlik ve sosyal adalet mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bunun için DSF de bu mücadeleyi yıllardır tutarlı ve kararlı bir şekilde desteklemektedir” dedi. Kiritsis, birleşmiş bir Kıbrıs için verilen mücadeleyi Dünya Sendikalar Federasyonu’nun desteklemeye devam edeceğini de ekledi.
Kıbrıs'taki DSF üyesi sınıf odaklı sendikaların bu mücadelenin öncüleri olmasından gurur duyduklarını ifade eden Kiritsis, Kıbrıs’ta siyasi eşitliğin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın, tek uluslararası kimliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde çözüm talebini dile getirdi.
Kiritsis sözlerine “Yaşasın Kıbrıs'ın barış ve yeniden birleşmesi mücadelesi. Yaşasın halkların kardeşliği ve dayanışması” diyerek son verdi.
Konuşmaların ardından iki toplumlu “Let’s Sing Together” orkestrası konser verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.